Gökyüzüm Ol

11.BÖLÜM

Yeni bölüm biraz geç kaldı kusura bakmayın arkadaşlar :(

Keyifli okumalar. :)

Medyada Melis ve giysisi var.

1 buçuk saatten fazla aynanın önünde kendime bakıyorum. Ne giyeceğime bir türlü karar veremedim.

Bugün Özgün'e güzel görünmek istiyorum. Yaa keşke nereye gideceğimizi falan söyleseydi bari de ona göre giyinirdim.

Neyse yaa, en iyisi biraz spor giyinmek. Hazırlanıp Özgün'ü beklemeye koyuldum.

5 dakika sonra kapı çaldı. Son bir kez daha kendime bakıp kapıyı açtım.

Vaay canına. Özgün ? cidden çok şık olmuştu, ve bende iyi bir seçim yapmıştım çünkü o da benim tarzımda giyinmişti.

Özgün elinde çiçeklerle sırıtarak beni süzüyordu:

-Hazırsan çıkalım ? 

+Olur. 

Özgün'le birlikte arabaya bindik.

Saat akşam üstü 6 olduğu için hava tam benim sevdiğim gibiydi, güneş yavaş yavaş batıyordu ve çok huzurluydu. Özgün benim mutlu mutlu camdan baktığımı görünce gülümsedi. Bende ona baktım ve sevimli sevimli güldüm.

-Ee bana nereye gidiceğimizi hala söylemedin.

+Az kaldı öğreniceksin zaten.

İçimi heyecan bürümüştü. Sabırsızlıkla beklerken araba çok güzel bir çardağın önünde durdu. 

-İşte geldiik.

-Özgün, burası çok güzel yaa.

Özgün elini belime koyup beni çardağa götürdü. Çardağın etrafı deniz manzarasıydı. Ve çardakta masada mumlar yanıyordu. Ya inanamıyorum benim için akşam yemeği hazırlatmıştı, hem de böyle bir yerdee.

Özgün'le çardağa oturduk. Ben hala ağzım açık bir şekilde etrafa bakıyordum.

-ee nasıl beğendin mi ?

+Ya beğenmek ne kelime bayıldım ! Burası mükemmel Özgünn.

Özgün bu lafıma gülümsedi ve yavaş yavaş, konuşa konuşa yemeklerimizi yedik. 

-Buradan hiç gitmek istemiyorum, çok huzur dolu.

+Aynen.

Özgün kalkıp yanıma oturdu. 

-Melis? Sana bişey sorucam.

+Tabi sor.

-Beni nasıl biri olarak görüyosun ?

Bu sorusuna şaşırmıştım, cidden beklemiyordum böyle bişey. Aslında ne düşündüğümü de bilmiyordum onun hakkında. Aklıma gelenleri söyledim.

+Sen, çok iyi birisin. Komik birisin ve..

-Hayır yani demek istediğim şu.. Benim senin hayatındaki rolüm ne ?

+Ben.. bilemiyorum.. bana bunu neden sordun ?

Derin bir nefes aldı ve

-Seni ne zaman görsem içim bi tuhaf oluyor, sen etrafına ışık saçıyorsun ve seni tanıdığımdan beri başka kimsenin hayatımda bir önemi yokmuş gibi.

Eliyle yanağımı okşadı ve devam etti:

-O kadar güzelsin ki.. Sana bakmaya doyamıyorum. Melis, bu ne anlama geliyor sence ?

+Eğer bilseydim, ben de duygularıma bir isim bulabilirdim..

Özgün şaşırarak bana bakıyordu. Daha sonra şaşkınlığın yerini koca bir gülümseme ve mutluluk aldı. Oturduğu yerde bana doğru eğildi. Dudağıma bir öpücük kondurdu. Duygularımı daha fazla bastıramıyordum ve onun durduğu yerde ben devam ettim. Bende onu öptüm. Sonra öpücüklerimiz daha büyük hale geldi. Şu ana kadar hiç bu kadar tutkulu bir şekilde öpüşmemiştim. Elini belime koyup beni daha da kendine çekti. Bende elimi onun yanağına koymuştum. İkimiz içinde dünya durmuştu sanki. Daha sonra geri çekildik. Bana sevgiyle bakıyordu. 

Ayağa kalktı ve elini uzattı. 

-Hadi gel.

Ben de sırıtarak elini tuttum ve yürümeye başladık. Deniz kenarına gelmiştik. Kumlara oturduk ve bir ateş yaktık. Deniz kenarı baya estiği için üşümüştüm. O sırada Özgün bana yaklaştı ve sarıldı. Bende başımı omzuna dayadım. Sessizlik içinde karanlığı izliyorduk. Sessizliği Özgün bozdu.

-Peki, şimdi senin hayatındaki rolüm ne ?

Kafamı ona çevirip gülümsedim:

+Sen benim hayatımdaki en önemli yersin..

Kulağıma eğildi ve:

-Seni seviyorum,

+Bende seni seviyorum.

Bu bizim çıkıyor olduğumuz anlamına geliyordu yani.. Öyle sanırım.. 

İkimiz de sahilde birbirimize sarılarak yıldızları izledik.. Hayatımın en güzel günü bu olsa gerek ...