Uyanmak istemiyorum uyanmak istemiyorum uyanmak istemiyorum... Hele okula gitmek hiç istemiyorum.Bu son senemdi hemen bitmeliydi ve üniversite.Belki de bir sene boşta kalırdım.Ki büyük ihtimalle öyle olacaktı çünkü bu kafayla sınav falan kazanamazdım ben.Normalde özel üniversite hayallerim vardı ama babaanneme yük olmak istemiyordum.O yüzden çalışmam gerekiyordu.
Saatin alarmı susuyordu telefonun alarmı çalmaya başlıyordu.Sonunda pes ettim ve kalktım.Direk banyoya gittim,elimi,yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım.Sıcak pijamalarımı çıkarıp soğuk okul kiyafetlerini giymek daima işkence gibi gelmiştir ve yanlız olmadığımı çok iyi biliyorum.
Üzerimi değiştirdim ve saçlarını taradım sonra direk eve koşar adımlarla yürümeye başladım.Hava yine çok güzeldi.Salon yine boştu ama kahvaltı masada hazırdı.Ama hiç kahvaltı yapmak istemiyordum o yüzden ses çıkarmadan tekrar bahçeye çıktım.Odaya girdim,çantamı aldım ve evden çıktım.Sahilde kimse yoktu.Saat okul içinde çok erkendi ama yürüyüş yapmak iyi olacaktı.Spor yapmayalı uzun zaman oluyordu zaten.Belki yürüyüş işini düzene sokabilirdim.
Yarım saatlik gibi kısa bir sahil yürüyüşüşden sonunda okula doğru yürümeye başladım.Okul yolunda tek tük insan vardı.Aras'a haber vermeden çıkmıştım daha doğrusu kimseye haber vermeden çıkmıştım.Ama ortada kimse yoktu ki.
Okul bahçesi basketbol oynayan bir kaç çocuk dışında boş görünüyordu.Direk sınıfa girdim.Sınıfta sadece bir kaç kişi vardı.Onlarla da pek muhabbetim yoktu.Sıraya oturdum ve Melisalar'ın gelmesini beklemeye başladım.Kafamı sıraya gömdüm ve gözlerimi kapattım...
"Hooop günaydın!"
"Ne ne oluyor?" Seyit yanıma oturmuş ve bana sesleniyordu.
"Uyuyordun da."
"He yok sadece..."
"Gözlerini dinlendiriyordun?"
"Ah evet."
"Çok erken gelmişsin,evinde uyusaydın ya?"
"Biraz öyle oldu evet ama çok problem değil"
"İyi o zaman problem yok."
"Aynen."
Susmuştu ama yanımda sessizce oturuyordu.Bir süre daha oturacakmış gibi bir hali vardı.Hayır oturacaksan otur ama konuş bari.
"Hangi bölüm istiyorsun?"
"Psikoloji istiyorum aslında ama bu sene pek kazanabilecek gibi değilim."
"A neden?Saçmalama yaparsın." Üzülmüş gibi bir hali vardı ama yapmacık olduğu her halinden belliydi sağolsun.
"Umarım,sen?"
"İşletme istiyorum ben ya yeter o bana."
"A anladım umarım olur."
Yine sessizlik olmuştu ama bu sefer sınıfa gelenler olmuştu.
"Ya aslında sana bir şey soracağım ama..."
"Nisan?!" Aras sınıfa hızlı ve sinirli bir şekilde girdi.
"Aras?"
"Bir daha kahvaltı yapmak istemediğinden haber verirsen iyi olur!"
O kadar iğneleyici bir şekilde konuştu ki cevap bile veremedim.Sinirli hali beni korkutmuştu.
"Özür dilerim."Ciddi anlamda üzülmüştüm.Cevap vermeden hatta Seyit'e bile bakmadan sınıftan çıktı.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
"İyi misin?" Seyit'in de şaşırdığı belliydi.
"Hayır."
"Senin Arasla ne alakan var ki ben anlamadım." Hadi ya çok şaşırdım gerçekten.Gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi.