Neler Oluyor Burada?

476 12 0
                                    

   Parker 2. günde çok garip bir şekilde kendini yeniden doğmuş gibi daha güçlü hissediyordu. Daha sağlam. Yine kanser hücrelerine bakmak için yatağından kalktı. Yatağından kalkarken bacağında bir morluk gördü. Dün bir yere çarpmışımdır herhalde diyerek umursamadı.

   Kanser hücreleri dünkine oranla daha azdı. Aşırı bir sevinçle "evet" diye bağırdı. Bu sefer Jessie'ye söylemeyecekti. Çünkü Jessie onun moralini bozmaktan başka bir şey yapmazdı. O zaten bir doktor değildi ki. Nereden bilsin?

   Parker "Acaba bunların bir serumunu ne kadara satarım?" diye düşünüyordu. O anda kapıyı kırarak içeri biri girdi. Üniformalıydı. Tek hatırlayabildiği buydu.

   Uyandığında bir hastahanedeydi. Doktorlar ve hemşireler başındaydı. Aşırı derecede zorlanarak sordu:

-Nasıl... Ne oldu?

Doktor:

-Kendinizi zorlamayın profesör.Sizi odanızda uyuşturucu iğnesiyle vurulmuş şekilde bulduk.

   Parker doğrulmaya çalıştı fakat tüm vücudu ağrıyordu. Vücudundaki morluklar da artmıştı. Parker hiçbir şey anlamıyordu. Onun dünyası çok karışıktı. Kalp atışları hızlanmıştı. Doktor Parker'a biraz sakinleşmesini gerektiğini söyledi. Parker:

-İlacım... İlacım nerede?

Doktor:

-İlacınızdan haberim var. Şu an polisler sizin laboratuvarınızı incelemekte. Biz sorarız siz yeter ki sakin olun.

   "İlacım nere..." Parker'in uyuşturulmadan önceki son sözüydü.

İstilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin