Hemen yeni bölüm attım çünkü sabredemedim. Dünden beri aklımdaydı ve artık yazmam lazımdı sjsjs Ağlatacak bir bölüm oldu? Pek emin değilim. Sövdürecek bir bölüm de olabilir sjsjs Bir yeri yazarken üzerine daha fazla düşünmem gerektiğinin farkındayım. Yani daha dikkatli olmalıydım ama ben sizin yazmaya çalıştığım şeyi anlayacağınıza eminim. O yüzden o bölümü kafanızda canlandırmaya çalışın ve ne demeye çalıştığımı anlayın. Yani lütfen gelip şöyle olabilirdi, böyle olabilirdi, saçma olmuş falan demeyin. Böyle bir şey olması gerekiyordu ama üzerine oturup fazla düşünemedim. Zaten genel olarak her şeyde böyle olur. Sizin aklınıza çözüm gelir ama kitapta ya da filmde o uygulanmaz saçma bulursunuz. Bazen saçma da olsa olması gerekir sjsjs Neyse çok konuştum. Beğenin ve yorum yapın. Önceki bölüme çok az yorum gelmişi çünkü bölüm kısaydı jsjsj ama bu baya uzun o yüzden bol yorum bekliyorum. Sizi seviyorum. Şarkı da güzel ya yazarken dinledim ağladım falan sjsjs iyi okumalar.
Ally;
Sarhoş olduğum günün üzerinden neredeyse iki hafta geçmişti. Bu iki hafta içinde Peter'ı bir derdim olmadığına sadece saçma sapan bir şeye takıldığım için içtiğimi ve pişman olduğumu söylemiştim. İlk başta inanmasa da uzun ısrarlarım sonunda inanmıştı. Aramız her zamanki gibi harikaydı ama artı bir fazlamız vardı.
Liz.
Peter o kızı da yanımıza davet eder olmuştu. Yine ikimiz takılsak da arada sırada o kız da geliyordu. Ona ısınmak istiyordum, onunla arkadaş olmak istiyordum. Ama Peter'ın ondan hoşlandığı bariz belliyken içimdeki bu kıskançlıkla o kıza karşı iyi duygular hissedemiyordum. Peter rahatsız olduğumu anladığında o kızı davet etmeyi bırakmıştı. Ama bu sefer de bazen onunla takılıyordu ve ben tek kalıyordum. Bu durum ne kadar canımı sıksa da bir şey diyemiyordum çünkü Peter ile aram bozulsun istemiyordum. O ve Liz kahkahalarla gülerken ben sıkışan kalbimle sessizce dergimi okuyordum. Aynı şuan olduğu gibi. Peter ona tarih ödevi için yardım ediyordu ve şimdi güle oynaya ödev yapıyorlardı. Ben de uzaktan onları izleyip acı çekiyordum. İçimdeki kötü his büyürken derin bir nefes aldım ve dergimi kapatıp çantama tıkıştırdım. Buradan gitsem iyi olacaktı. Kalkıp ilerlerken yanlarından geçmek zorunda kalmıştım çünkü çıkışa yakın bir yerde oturuyorlardı.
"Ally sen de gelsene." Liz'in seslenmesiyle dönüp onlara baktım. Ona cevap vermeden geçip gitmek istiyordum ama bu büyük kabalık olurdu. Hem kızın bir suçu yoktu değil mi? Aptal Peter ondan hoşlanmıştı. Gülümsedim.
"Siz takılın ya benim şeye gitmem gerekiyor." Ne diyeceğimi düşünürken çıkışa ilerleyen Austin'i gördüm.
"Hah! Austin'e yetişmem gerekiyor." Peter bana ters bir bakış attığında omuz silktim. "İyi eğlenceler size." El salladığında Liz'e tekrar gülümsedim ve hızlı adımlarla çıktım. Austin'e doğru yürümeye başladım.
Austin demişken o gün onunla konuştuğumuz her şeyi hatırlıyorum. Peter'a aşık olduğumu itiraf ettiğimi de... Neyse ki bunu Peter'a söylemeyeceğine dair söz verdi. Zaten ona güvenebileceğimi biliyordum. Ama o günden sonra pek de benimle takıldığı söylenemezdi. Aramız biraz açılmıştı ve nedenini bilmiyordum. Ayrıca iki hafta da iyice çökmüştü. Acı çekiyor gibi duruyordu, kimseyle konuşmuyordu, doğru düzgün yemek yemiyordu ve hep yalnız takılıyordu.
"Austin!" Durduğunda yanına gittim ve gülümsedim. "Nasılsın?"
"İyiyim, sen?"
"Her zamanki gibi işte. Şey... kantine gidelim mi? Kahveler benden."
"Teşekkürler Allison ama benim biraz işim var."
Yine teklifimi geri çevirmişti. Yine benden kaçıyordu işte. O benim yakın bir arkadaşımdı, ona değer veriyordum ve böyle olması canımı sıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love is madness |Peter Parker/Tom Holland|
FanfictionAşk çılgınlıktır. Hele de yıllardır en yakın arkadaşın olan bir süper kahraman ile yaşıyorsan! Peter ve Allison'un hikayesine hoşgeldiniz! #stony barındırır ;) Not: Kapak için @biguyster'e teşekkürler.