Love is madness |Peter Parker/Tom Holland|

e i g h t

Ve çılgın yazar aynı gün ikinci bölümü de atar sjsjs Eh, Peter malı da anladı artık işimiz kolaylaştı sjsjs Yine üzücü bir bölüm :( Neyse okuyun, beğenin, yorum yapın! Sizi seviyorum. Bak, yorum yapın ha! 

Peter;

Liz ödev hakkında bir şeyler derken ben onu dinlemiyordum bile. Daha doğrusu dinleyemiyordum. Düşünebildiğim tek şey Ally'di. Onun kalbini kırmıştım. Yine. Ama bu sefer çok kötü kırdığımın farkındaydım. Dolan gözleri aklımdan çıkmıyordu. Ya da titreyen sesi. Burnunu çekip 'Beni kovuyor musun?' demesi. O hali gözümün önünden gitmiyordu ve bu canımı acıtıyordu. Onu üzmek istemiyordum. Gözyaşlarının sebebi olmak istemiyordum.

"Sonra da uzayda bir yürüyüşe çıkmış ve oturup savaşı izlemiş."

"Ah, evet öyle olmuş. Harika bir komutanmış cidden." Dediğimde Liz gözlerini devirdi.

"Beni dinlemiyordun bile."

"Hayır, dinliyordum sadece... sadece bir şey düşünüyordum."

"Ally'i."

"Ally'i..." diye fısıldayıp ofladım ve elimle yüzümü sıvazladım. Tanrım! Onu nasıl üzebilmiştim? Hayatta en çok değer verdiğim kişiyi nasıl üzebilmiştim? Bu hayatta bir tek May ve Ally vardı. Ve ben Ally'i üzmüştüm. Elime olsa kendimi döverdim.

"Peter beni çağırdın ve böyle somurtarak mı duracaksın?"

Haklıydı. Onu davet etmiştim ve şimdi suspus oturuyordum. Gülümsemeye çalıştığımda tebessüm etti.

"Bugünlüğüne Ally yok tamam mı?"

İçimdeki Ally hayranı Peter dramatik bir şekilde 'Hayıııır!' diye bağırırken Liz'den hoşlanan tarafım kafa salladı. Ondan hoşlanıyordum. Hadi ama kim ondan hoşlanmazdı ki? Sevimli ve iyi bir kızdı. Akıllı ve yetenekleydi de. Ve benimle ilgileniyordu. Bir kız benimle ilgileniyordu. Hoşlanmamam imkansız.

"Ödevi de sonra hallederiz. En iyisi bir film izleyelim ve kafamız dağılsın." Kalkıp film kutusunu getirdim ve bir şey seçmesi için ona verdim. En son burada film seçen kişi Ally olmuştu. Seçtiği filmi uzattığında kalkıp DVD'ye koydum. İğrenç bir aşk filmi seçmişti.

"Korku olsun, korku olsun!"

"Tanrı Aşkına izlemiyorsun ki Ally. Tüm film boyunca kolumu sıkıp kafanı omzuma gömüyorsun. Gece de uyuyamayıp kafamı ütülüyorsun."

"İşin eğlenceli kısmı o zaten. Hem bu çok korkunç değil... zombilerden pek korkmam."

Gülüp omzumu silktim. "Korkmana gerek yok zaten. İstedikleri şey sende yok."

"Benjamin!" Elimi tutup ısırdığında acı dolu bir ses çıkardım. "Ally!"

"Beni kızdırma Parker."

"Tamam, tamam en iyisi filmi takayım."

"Güzel bir filme benziyor."

"Eminim öyledir."

Yanına oturduğumda pek de heyecanlı değildim. Film umurumda değildi. Filmi Liz ile izliyor olmam da umurumda değildi. Tek umurumda olan Ally sağ salim eve gitmiş miydi. Liz başını omzuma yasladığında biraz tedirgin hissetmiştim. Ally'den başkasıyla böyle olmaya alışık değildim. Film başladığında telefonum çaldı. Ekranda yazan ismi gördüğümde kendime tekrar küfrettim.

"MyGwenie"

Onu öyle kaydettiğimi bilse kafamı kırardı.

"Verdiğin sözü hatırla Peter."