2.BÖLÜM:YENİ BİR DOST

35 3 2
                                    


Mine: Merhaba oğlum.

Doğuş: Anne? Bu nasıl olabilir? Hayır, hayır halüsinasyon görüyor olmalıyım.

Mine: Görmüyorsun oğlum. Benim annen.

Doğuş: Ama nasıl olabilir? Yüzüğün içinden çıktın anne. Sen... Ölüsün.

Mine: Teknik olarak öldüm evet, ama bilincimi yüzüğe aktarabildim.

Doğuş: O zaman, beni koruyan sendin...

Mine: Aslında oradaki performansın senin gücünle oldu ben sadece seni yönlendirdim.

Doğuş: Nasıl yani şimdi ben seninle yüzük sayesinde iletişime geçebilecek miyim?

Mine: Aynen öyle.

Doğuş: Vay be. Yüzüğü sevmeye başladım.

(Sessizce gülmeye başlarlar).

Doğuş: Anne, ben seni çok özledim arda seni çok özledi. Neden öldüğünü bile anlamış değilim. Polisler trafik kazası olduğunu söylüyor. Bende buna inanmıştım ama yüzük beni yanılttı. Öğrenmek istiyorum anne. Sana neler oldu? Bu duruma nasıl geldin?

Mine: Pekâlâ anlatıcam. Beni iyi dinle. Babanla ben eskiden çok gezerdik. Gezmeyi çok severdik. Yıl dönümümüzde beni bozca adaya götürmüştü. Her şey güzel gidiyordu yemeğe götürmüştü. İçmiştik, eğlenmiştik. Ta ki o geceye kadar. Birkaç geri zekâlı serseri bize bulaşmıştı. Babanda tabiî ki de erkekliğini gösterecek ya, atıldı üstlerine kavga başladı. Kavganın sonucu pekiyi gitmedi. Babanı bıçaklamışlardı, haliyle bende telaşa kapılmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Tek yaptığım ağlayıp dua etmekti. Ben ağlayıp çaresizce ambulans beklerken tepemde bir adam duruyordu. Eğildi ve bana bakarak ''Üzülme canım bunların hepsi geçecek sadece bir anlaşma yaparsan'' dedi. Bende o anki çaresizliğimle bu anlaşmayı kabul ettim. Kocamın hayata geri dönmesiyle bende sadık olacağıma yemin edecektim. Adamın adı Lucastı.

Doğuş: Bir dakika, ne dedin? Lucas mı?

Mine: Doğuş, lütfen bu işlere bulaşmadığını söyle.

Doğuş: Anne, kızabilirsin belki ama Lucas yüzüğün peşinde.

Mine: Bu hiç iyi olmadı. Lucastan uzak durmalısın. Yüzüğü ona veremezsin anladın mı?

Doğuş: Anladım anne anladım, ama bunları tek başıma nasıl yapacağım daha bu yüzüğü kullanmayı bilmiyorum. Daha kim olduğumu bile bilmiyorum.

Mine: Zamanla öğrene-

(Doğuşun annesi birden bire dengesini kaybedip düşecekmiş gibi olur).

Doğuş: Anne? İyi misin?

Mine: İyiyim merak etme. Bak Doğuş, daha genç ve yenisin. Yüzüğün beslenmesi gerekiyor. Vaktimiz kısıtlı,enerji ne kadar çok olursa o kadar güçlü olursun. Şuan gitmek zorundayım. Sorularının cevabını bulacaksın elbet. Benim için kendine ve ardaya göz kulak olmalısın. Yüzüğü ne olursa olsun korumalısın anladın mı?

Doğuş: Hayır anne gidemezsin. Lütfen gitme.

Ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Annem gözlerimin önünden bir kez daha gitmişti. Nefes almak daha da zorlaşıyordu. Ayağa kalkıp duvara yumruk atmıştım. Acı hissetmemiştim ve duvar çatlamıştı. Şaşkınlıkla duvara bakarken kardeşim içeri girdi;

Arda: Lan napıyosun olum gece gece odada.

Doğuş: Aaa, şey ben biraz enerji içeceğini fazla kaçırdım sanırım.

GİZEMLİ EFSANELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin