Bana umutlu bakan küçük topluluğa göndüm ve itirazımı yineledim.
"Bakın, tekrarlıyorum, sizinle Bodrum'a gelmeyeceğim. Anlıyor musunuz?" Ece kırılgan gözlerle bana bakarken Pelin gözlerini devirmişti ve Elif de sinirle kaplı gözlerini üzerime dikmiş,tutturduğu hızlı ritmle yeri dövüyordu. Buse ise bana sırtını dönmüş koltukta oturuyordu. Sorunun ne olduğunu anlayamıyordum. Bodrum benim için kötü anılarla dolu bir yerdi ve onlar bunu bilmelerine rağmen ısrar etmeye devam ediyorlardı.
"Bak Umay. Artık şu lanet olası eski anıları unut. Hayatını yaşamaya başlamalısın. Bu yaz Bodrum'a gideceğiz. İtiraz etmiyorum. 1 saate çantan hazır olmazsa o gözlerini parmaklarımla zevk alarak oyarım!" Pelin'in sözleriyle gözlerim pörtlerken reddetmeye çalıştım ama Buse beni susturdu.
"Hem yakışıklı erkekler var. Güneş,su,barlar,eğlence." diye hevesle çığırdı. Gözlerimi devirdim.
" Tamam ama-" lafımı tamamlayamadan 8 tane ahtapot kolu üstüme yapıştı ve kahkalarla beni gıdıklamaya başladılar. Gıdıklanmadığımı unutmuş olmalılardı. Onlar ellleriye vücudumu işgal ederken sonunda gülmediğimi fark ettiler ve Buse benden ayrıldı.
"Numara yapaydın bari." diye bağırınca kahkaha atmaya başladık.
Savaş'ın Ağzından.
"Seni gerizekalı, size defa gelemeyeceğimi söyledim. Niye ısrar ediyorsunuz, mal mısınız?" diye bağırdıktan sonra ofladım.
"Bana bak Savaş. Annem 3 ay boyunca orada olmayacak , ev bizim olacak!" Poyraz öfkeyle koltuktan kalktı. "İnan bana pişman olmayacaksın."
Deniz bana onaylar gibi bir bakış attı -Ya da gelmezsen senin ağzına ederim bakışı atmış olabilir- .
Uygar ise elinde sigarasıyla bizi izliyordu. "Eğer biraz daha tartışmaya devam ederseniz uçağı kaçıracağız." diye mırıldandıktan sonra bana baktı. "Ve sende benim salak arkadaşım, o siktiğim götünü o yataktan kaldır yoksa seni şu balkondan aşağı fırlatırım."
Ona 'Sen de mi?!' bakışı atarken itiraz ettim.
"Ama ben-" yakama yapışan eller beni susturmuştu.
"Beni dinle gerizekalı, hayatın darmadağın olmuş durumda ve senin lanet olası bahanelerin yüzünden tatile çıkamıyoruz. Şimdi kalk şu yataktan ve çantanı hazırla! Hemen!" ellerini çekti ve sigarasını içmeye devam etti. Uygar'a baktım ve hafifçe başımı salladıktan sonra, dolabın üstünden bavulumu çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Havada Yaz Kokusu Var.
Teen Fiction"Hey sen burada ne arıyorsun?!" "Seni sevmeye geldim, bebeğim." Klişelere karşı gelen değişik bir yaz aşkı. *Tüm hakları yatağımın altında saklıdır.*