Bölüm 5

56 5 1
                                    

Uyandığım an gözlerim ister istemez ellerine , ayaklarıma , ağızıma kaydı . Beni yatağa bağlamasını falan bekliyordum. Ama yumuşacık yatağımda yatıyordum işte.Düşünmeye başladım.

Acaba uyandı mı ? Bana ne yapacak ? Benden ne istiyor ? Kim beni görecek ? O adam kimdi?

Kıyafetlerimi giyindim ve korkarak alt kata indim. Mutfaktan sesler geliyordu. Kahvaltı hazırlıyordur umarım diyerek kapıdan bakmaya çalıştım. Sonra şüphelenmesinden korktum ve içeriye girmeye karar verdim.

-Günaydın Elmas . Nasıl rahat uyudun mu ?

-Hı hı. Evet.Size de günaydın.

-Bana siz diye hitap etme lütfen. Sena abla , anne , teyze ... Ne demek istersen.

-Peki Sena abla.

Kadında hiç öyle tip yoktu ki. Sanki beni gerçekten seviyor gibiydi. Ya da çok iyi rol yapıyordu. Aklımdan hemen ikinci seçeneği kaldırdım. Pozitif düşünmeliydim.

-Sena abla bir şey sorabilir miyim ?

-Tabi ki Elmas dinliyorum?

-Bugün evde miyiz ?

-Sıkıldıysan , çıkabiliriz bir yerlere.

-Yooo. Ben evde kapsam daha iyi kendimi pek iyi hissetmiyorum.

-Şimdi dinlen iyi olursan çıkarız yine.

-Peki.

Beni zorla çıkarcak resmen . Yok yok bir şeyler ters gidiyor. Her zaman ki gibi.

O kadına anne demek içimden gelmemişti. Teyze ? olmayan annemin bir kız kardeşi olarak göremezdim kimseyi. Bu yüzden abla demek en iyi seçenekti.

Kahvaltıdan sonra televizyon izledik ve biraz sohbet ettik. Eşinden bahsetti. Anlatırken gözleri doluyordu. Nasıl öldüğünü anlatırken , çok kötü olmuştu. Adamı önce kaçırmışlar daha sonra parasını alıp , öldürmüşler.İntikam almayı ne kadar çok istediğini gözlerinden okuyordum.Onu gerçekten seviyordu... Değer veriyordu. Böyle düşününce aklıma Demir geldi. Odama çıktım ve onu aradım.

-Nasılsın ?

Sesi neşeli geliyordu.Sanırım o benim aksime normal bir hayat yaşamaya başlamış ve buna alışmıştı.

-İyi değilim. Bugün görüşelim mi ?

-Canım bugün Eda ablanın bir planı varmış bizim için . Ben seni akşam arasam.

-Hmm , peki. Telefonunu açık tut sürekli tamam mı ?

-Ne oldu ?

-Bilmiyorum. Sana ulaşmam gerekirse diye dedim.

Bugün bir yerlere gideceğiz dedim ve dün duyduklarımı anlattım. Seninle ilgisi yoktur belki dedi . Her şeye bu kadar iyi bakmak zorunda mıydı ?Yoksa ben mi çok karamsardım ?

Daha fazla yalnız kalıp saçma düşünceler üretmeden aşağı indim. En azından kafamı dağıtmalıydım.

-İstersen biraz dolaşalım. Yakınlarda bir park var , oturur hava alırız.

Daha fazla ısrar edemezdi yani." Gelmezsen ölürsün "modundaydı şu an.

-Peki , olur.

Hazırlanmak için odalarımıza çıktık. Bir ekose gömlek ve siyah kaprimi  alıp aynanın karşısına geçtim. Evet hoş duruyordu. Saçlarımı önce at kuyruğu yaptim ama daha sonra açıp bir kaç kez taradıktan sonra serbest bıraktım.Çantama bir göz attım . Fazla boş , gereksiz ve saçma şeyler vardı. Boşalttım ve içine biber gazı , küçük bir ip ve bir sürü tel toka koydum. Alt tarafı parka gidecektik. Ama o içimdeki ses yok mu...

-Hazır mısın Elmas ?

-Ne için ?Ha evet . Hadi gidelim.

Öyle bir sormuştu ki ne diyeceğimi şaşırdım. Bir şeyler saçmalayıp yiürümeye başladım.

Neden bilmiyorum ama çok heyecan heyecanlanmıştım.Ama kötü bir heyecandı bu. Sena avlanan yüzüne baktım. En ufak bir hareketlenme yoktu.Hiçbir şey okunmayan yüzüyle ve hızlı adımlarıyla yürüyordu.

Parka girmiştik. Oturaklardan birini işaret etti ve beraber oturduk. Konuşmuyordu hiç kimse. Bu daha da korkmamı sağladığı için ben konuşmak istediğim. Ama ne söyleyecektim ki ?

-Eşinizle sık gelir miydiniz buraya ?

Ne güzel bir konu ama ? ! Kendimi tebrik ettim gerçekten (!)

-Evet , çok severdi burayı.

Öyle deyince parkı hiç incelemdiğimi fark ettim. Gayet büyük ve geniş bir alandı. Çoğu alan çocuklar için hazırlanmıştı ama oturmak , piknik yapmak ve kitap okumak için güzel yerleri de vardı. Yunus balığı şeklinde musluklar vardı. Renkli ve hoş bir yerdi.

-Anladım. Ben şu marketten çekirdek , kola falan alayım ister misiniz ?

-Aslında gerek yok birazdan kalkarız zaten.

-Neden ? Daha yeni geldik.

Sena abla tedirgin olmaya başlamıştı. Artık daha fazla dayanamadım. Soracaktım.Tam ağzımı açmıştım ki bir el kapattı.

Gözlerimi kapatmadığı için , Sena ablanın hiçbir şey yapmadan adamı izleyişini görmüştüm. Keşke dedim , keşke gözlerim kapalı olsaydı. Ben ona güvenmiştim.

Ne kadar acı bir kelime  ; Ben ona güvenmiştim.

İnanmıştım , inanmak istemiştim.

Üzülmüştü , gözlerinden okunuyordu. Ancak  adamlara durun , yapmayın , demedi . Yalvarmadı ,  etraftan yardım da istemedi. Üstelik adamlar ona bir şey yapmamıştı. Polisi araya bilirdi değil mi ?

Ama yapmıyordu.Hiçbir şey yapmıyordu.Bana da bakmıyordu. Sadece denileni yapıyordu. Etrafı kontrol ediyordu. Hadi ama ! Bu kadar acımasız olamazsın !

Kolumu öyle bir tutuyordu ki , koptu mu diye bakma ihtiyacı duydum.Yerinde duruyordu , çok şükür. Kollarım boşta kalsaydı , çantamdakileri kullanacaktım . Ama yanımda iki adam ve Sena abla vardı.Birinden kurtulsam diğeri üzerime atlayacak gibi duruyordu.

Çok korkuyordum.Demir , ona haber veremezsem , meraktan delirirdi.

Beni bir villaya getirmişlerdi. Normalde yıkık dökük bir yer beklerdim ama ben normal olmayınca artık şaşırmıyorum hiçbir yaşadığıma.

En alt katına indik ve adamlar beni oraya kilitleyip çıktılar. Çok güzel , telefonum çekmiyor ! Az sonra adamın biri geldi . Bir yerden hatırlıyordum ama... Evet , evdeki siyah adamdı bu. Bana baktı ve hazır mısın dedi . İlk  defa benimle konuşmuşlardı.

-Ne için ?

-Buluşma için...

-Anlamıyorum , ne diyorsunuz siz ! ?

Gelin diye bağırınca içeriye doğru adım sesleri duydum. Sonra o koku... Bu kokuyu tanıyordum , ama onun burada ne işi vardı ? Nerden haberi olmuştu ?

O kadar şaşkındım ki ağzımdan sadece adı dökülüverdi...

-Demir....

İç İçe AyrılıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin