Yine bir gece vakti efkarıydı ondaki. Oturmuş derin derin düşünüyodu zavallı elinden hiçbir şey gelmeyeceğini bile bile..
Ama içinde az da olsa bir ümit vardı babası için, sadece onun için.
Bu zamana kadar onunla birlikte geçirdiği zamanları, kavgalarını , sonra barışmalarını düşünüyordu kara kara gözleri yaşlı...
Sürekli soruyordu kendine şu soruyu
" Acaba sebebi ben miydim? "
ve sordukça da içi yanıyordu babasızlığın tazeliğinde olan bu zavallının...
Babası öleli 3 gün olmuştu fakat ona göre çok acı bir üç gündü bu, her saniye ondaki yalnızlık hissini büyütüyor gittikçe korkmaya başlıyordu bu zavallı.
Ertesi gün de aynıydı hemen hemen. Dışarı çıkmış aval aval dolanıyordu zavallı. Hiç böyle olsun istermiydi ki. Sokağın sonunda arkadaşlarını gördü. Yanlarına gitmek istedi ama bir an duraksadı. Ama gerek kalmamıştı artık çünkü arkadaşlarından biri yanında bitmişti birden.
- Nasılsın ? Kaç gündür görünmüyosun ortalıkta bir sorun mu var ?
Önce söylemek istemedi, utandı. Ne söyleyeceğini bilemedi zavallı kem küm etti durdu.
- ımmmm şey biraz moralim bozuk da ondan
diyebildi anca zorlanarak.
Yüzünden çok fena birşey olduğunu anlayan arkadaşı fazla irdelemedi ve "peki sen öyle diyosan " demekle yetindi.
- Ama istediğin vakit gel bekliyoruz seni
- Saolun
diye devam etti bizim zavallı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Non-FictionYine bir gece vakti efkarıydı ondaki. Oturmuş derin derin düşünüyodu zavallı elinden hiçbir şey gelmeyeceğini bile bile.. Ama içinde az da olsa bir ümit vardı babası için, sadece onun için. Bu zamana kadar onunla birlikte geçirdiği zamanları, kavgal...