Git gide kendini zayıflamış güçsüz hissediyordu. Belki de babasının artık olmadığını düşünmek bu duruma getiriyordu onu.
Derken babasının ona verdiği ama hiç dinlememezlikten geldiği öğütler aklına geldi:
- "Oğlum arkadaşlarını iyi seç, kimseye fazla güvenme sonra çok üzülürsün "
Bir anda korna sesiyle kendine geldi bizim zavallı. Tüm bunları düşünürken yolun ortasında dikilmiş duruyordu habersizce. Koşarak kaldırıma geri çıktı homurdanarak. Ama bu homurdanma korna çalana gıcık olduğundan değil babasına nefretindendi.
Neden böyle bir zamanda bırakıp gitmişti ki onu? Neden böyle bir duruma düşürmüştü kendisini ? ..
Tüm bunları düşünürken arkadan bir el tuttu kolundan. Korkmuştu bizim zavallı. Arkasına dönmesiyle sinirden küplere binen dayısını gördü.
- Nerdesin lan sen !? Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
Zavallı bütün bunları düşünmekten vaktin nasıl geçtiğini anlayamamış , saat 12 yi geçmişti bile.
- Hemen eve geliyorsun. Annen meraktan ölüyor sen sokaklarda sürtüyorsun!
dedi bizim zavallının ne halde olduğunu tahmin bile etmeden.
Dayısıyla birlikte evin yolundayken birden aklına geldi
- Dayı eve pide aldın mı?
O gece ramazanın ilk sahur vaktiydi. Dayısı da pide almaya çıkmıştı zaten şans eseri onunla karşılaşmıştı.
- Senin bu boşvermişliğinle adamda kafa mı bıraktın (!)
dedi bağırarak.
- Unuttum.
- İstersen ben alıp geliyim fırın yakın zaten ?
- Peki . Geç kalma ama çabuk gel!
Diye bağırmıştı fakat bizimki başka dünyalarda geziniyordu çoktan...
Fırıncıya gitti fakat kapalıydı . Biraz ilerideki bakkaldan alırım diye düşündü bir an. Bakkala girdiğinde onu elinde bira şişesiyle masaya ayaklarını uzatmış biriyle karşılaştı.
Bu da kim ? diye içinden geçirdi. Osman amca nerede?
- Osman amcan artık yok!
- Nedenmiş o ?
- Artık burası benim çocuk fazla konuşup daha da çok başımı ağrıtma!
Sonra bir yudum daha aldı birasından ve boş şişeyi uzattı.
- Şunu da giderken atarsın. Ne istiyorsun sen ?
- Pide
diyebildi korkarak.
- İşte şu tarafta 1 tane kaldı zaten . Poşete de gerek yok . Parayı ver hemen defol dükkanımdan!
Bizimki gitti dediği gibi pideyi aldı parayı koydu fakat adam kılını kıpırdatmıyordu
- Para üstünü vermeyecek misin ?
- Hayır
- Neden ?!
- Fazla konuşma velet yakarım canını
Önce korkmuştu zavallı ne yapacağını bilemedi. Sonra arkasını dönüp yavaşça dışarı çıktı. Öfkesi daha da artmıştı babasına. Eğer burada olsaydı onu korur kollar bu duruma düşürmezdi. Başını yere eğip ağır adımlarla evin yolunu tutmuştu ki...
Yeni bölümler hazırlanıyor :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Non-FictionYine bir gece vakti efkarıydı ondaki. Oturmuş derin derin düşünüyodu zavallı elinden hiçbir şey gelmeyeceğini bile bile.. Ama içinde az da olsa bir ümit vardı babası için, sadece onun için. Bu zamana kadar onunla birlikte geçirdiği zamanları, kavgal...