-BUSE'DEN-
Merhaba ben Buse. 16 yaşındayım. Lise 2'ye gidiyorum. Çoğu liselinin aksine hayatımdan çok memnunun. Beni çok seven annem ve babam var. Biraz fazla üstüme gidiyorlar ama olsun. Özelliklede annem. Sanki tüm serseriler benim evden çıkmamı bekliyor ve çıktığım an beni öldüreceklermiş gibi davranıyor bana. Eğer Deniz olmasa dışarı çıkmama bile izin vermiyecekler. Ha bu arada Deniz demişken onu da tanıtıyım. Deniz benim çocukluk arkadaşım. Onu doğduğumdan beri tanıyorum. Babamın şirketinde çalışan bi adam vardı. Adı Adnan. Bir gün eşi Ece hanım ile bize oturmaya gelmişlerdi. Ve oğulları Deniz'i de getirmişlerdi. İkimizde 0 yaşındaydık daha :) Ama sanki en yakın arkadaş olucağımızı ve hiç ayrılmayacağımızı o günden biliyomuş gibi hemen oynamaya başlamıştık. He arkadaş demişken bi de Burcu var. Okulda -denizden sonraki- en yakın arkadaşım. Bide onun sevgilisi var. Adı Koray. Onunla da yakın arkadaşız sayılır.-DENİZ'DEN-
Merhaba ben Deniz. 16 yaşındayım. Lise 2'ye gidiyorum. Size Buse'den bahsetmek istiyorum. O çok tatlı bir kız. Benim çocukluk arkadaşım. Bir gün babamın iş arkadaşı olan Selim bey ve Seda hanım'a oturmaya gitmiştik. Onların bir kızı vardı. İşte Buse'ydi. Hemen o gün kaynaşıp oynamaya başlamıştık. Okulda -buseden sonraki- en yakın arkadaşım Emre. Çok kafadengidir. Bide Burcuyla Koray var. Bunlar sevgili. Daha çok buseyle takılırlar ama benimde arkadaşım sayılırlar.
UZUN BİR YAZ TATİLİNDEN SONRA MAALESEF OKULUN İLK GÜNÜ GELMİŞTİR :(-OKULUN İLK GÜNÜ-
-BUSE'DEN-
Sabah çok mutsuz bir şekilde uyandım. Neden mi ? Çünkü okul var benden mutsuz olmak için daha iyi bir sebep beklemeyin. Herneyse formamı giydim. saçımı hafif dalgalandırıp at kuyruğu yaptım ve kahvaltıya gittim. Annem ve babam kahvaltı ediyordu. Gülümseyerek masaya oturdum.
''Günaydın''
''Günyadın kızım'' dedi ikiside mutlu bir şekilde.
Hızlıca kahvaltımı yapıp yanaklarına birer öpücük kondurdum. Çantamı alıp dışarı çıktım ve beklemeye başladım. Kimi mi ? Tabiki de Deniz'i. Her sabah o alır beni. Birazda annem yüzünden tabi ama Deniz de korumacı bir kişiliğe sahiptir. Bana zarar gelmesini istemez hep yanımda durur. Tabi bende onun. Ama o biraz abartır bazen. Utanmasa kızlar tualetine gelecek.
Yüreğimi ağzıma getiren bir kornayla düşüncelerimden bir anda kurtuldum ve bağırmaya başladım.
''Napıyosun be !''
''Sakin ol noldu kızım yaa''
''Ölüyodum az daha korkudan''
''Ben bişey yapmadım. Sen yine düşüncelere dalıp hayatla olan bağını koparmışsın :D''
''Aman gülmekten karnım ağırdı'' ben bunları söylerken Deniz bi yandan kahkaha atıyo bi yandan da arabanın kapısını açmaya çalışıyordu.
''Bırak be ! Kendi kapımı kendim açarım''
Bir anda ciddileşti ve sarılmaya başladı.
''Sen ölürsen bende ölürüm Buse. Sakın bidaha korkudan öliyim deme''
Hafif gülümsedim. '' Tamam'' dedim.
Arabaya bindik ve yola koyulduk.
Çok geçmeden okula geldik. Sınıfa çıktık. Burcu ve Koray konuşuyorlardı. Yanlarına geldik. Deniz hemen atıldı.
''Emre nerde ?''
''Arabasını göremedim galiba okula gelmedi'' dedi Burcu.
Deniz telefonuna bakıp kısık sesle ''Siktir..!'' dedi.
''Deniz ? Noldu ?'' diye sordum.
''Emre Cemreyle çıkıo da yani bugün çıkacaklar. Yanıma gel demişti. Unuttum. Çok kızmıştır he.''
''Yok artık şu Gamze'nin arkadaşı olan Cemreyle mi ?''
''Evet''
Doğrusu şaşırmıştım. A tabi siz bilmiyosunuz onların kim olduğunu. Durun anlatim. Şimdi şu popüler kızları bilirsiniz yanında 2-3 kişiyle gezer. Heh işte Gamze o popüler kız. Cemre ise onun yanında gezdirdiği kız. Ve biz bunlardan nefret ederiz. Popüler oldukları için götleri biraz havada.
Deniz tam gidecekken hoca geldi. Oflayarak yerine oturdu Deniz. Birkaç tane hayatımızda asla yeri ve önemi olamayacak ve asla işimize yaramayacak karmaşık problem çözdükten sonra nihayet matematik dersi bitti. Ve sonra diğer dersler ve teneffüsler. Ne sıkıcı bir gündü bu ? Hiç bitmeyecek gibi.
Nihayet son dersi yarılamıştık. Ve telefonuma mesaj geldi. Annemdenmiş. ''Okuldan sonra hemen eve gel Buse oyalanma sana önemli birşey söyleyeceğiz -Annen'' Kafamı denize çevirdim. O da telefonuna bakıyordu. Ona da aynı mesajı Ece teyze yollamıştı. Neler oluyor ?
Sonra sessizce denizle konuşmaya başladım.
''Vat dı fak iz goyin on deniz ?'' diye sordum. -Anlamı: Ne sikim oluyor deniz ?-
Gülümseyerek ''Ay dont nov birazdan öğrenerek'' dedi
Ders bittiğinde birbirimize bakıp tükürerek -puhahahahah- kahkaha atmaya -anırmaya- başladık.
Burcu ve Koray'a durumu anlatıp koşarak arabaya bindik ve eve geldik. Zaten denizin evi benimkinin yanındaydı. Aynı anda kapıya gelip 3'ten geriye saydık. ''3,2,1'' ve zile bastık. Çok geçmeden kapı açıldı eve girdik. Babam koltukta oturuyordu. Annem de beni içeri aldı ve koltuğa oturduk. Biraz üzgün ve endişelilerdi. Artık iyice meraklanmıştım. ''Neler oluyor ?'' diye sordum. Anlatmaya başladılar.
''Kızım bizim işimizi biliyorsun. Birçok seyahat ve farklı ülkelerle iş görüşmeleri oluyor.''
''Evet ?''
''Yine bir iş görüşmesi nedeniyle yurtdışına çıkmamız lazım bir haftalığına''
Peki neden üzgün ve endişeliler. Bu benim için çok iyi birşey. Kafamı dinlerim en azından. ''Tamam sorun değil ben başımın çaresine bakabilirim.'' dedim. Gülmeye başladılar.
''Böyle bişey düşündüğüne inanamıyorum Buse. Tabiki evde yanlız olmayacaksın.''
''Bakıcı mı tutacaksınız anne ?''
''Hayır kızım tabiki denizle birlikte kalıcaksınız''
O kadar mutlu olmuştum ki içim içime sığmıyordu. Biz denizle daha önce hayal etmiştik bunu. Tabi bizimki daha değişikti. Ayrı bir eve çıkıp eğlenmekti. Ama olsun bu da çok güzel. Hemen çığlık attım.
''Aaaaaaaaaaaaaaa''
''Kızım bu kadar sevineceğini bilseydik daha önce giderdik''
''Mmm.. evet yani şey sizden ayrı olduğum için üzülüyorum ama ben... ben denizi aramalıyım'' dedim ve hızla odama çıktım. Telefonu elime alıp denizi aradım. Meşguldu. Hadi ama deniz bu çok önemli.
Sonunda telefonu açtı. Meğer o da beni arıyomuş o yüzden meşgulmüş.
''Deniz?''
''Buse ?''
''Sana da söylediler mi''
''Evet''
''Mutlu musun''
''Çok''
Dayanamayıp denizi sağır edecek bir çığlık kopardım. ''Aaaaaaaa''
''Yavaş buse bee'' dedi gülerek.
''Neyse Buse benim daha iyi bir fikrim var'' dedi.
''Neymiş o''
''Ailene hasta numarası yapıp okula gidemeyeceğini söyleyeceksin. Sen gidemeyince bende gidemiycem ve 1 hafta kopucaz''
Bu dahine fikrin üstüne bir çığlık daha attm ''Çok iyi bir fikiiiiiiiiiiiaeaeeeeeeeeeaaaaaaaaar''
''Tamam o zaman yarın görüşürüz.''
''Görüşürüz''
Hemen aşağı indim ve numaraya başladım. Küçük bir hapsşrma ve öksürme. ''Hapşuuu öhöhöhhhöhöhö'' Ve sanki çok ağrıyrmuş ifadesi vermek için başımı tutma.
''Kızım iyi misin'' Veeee yedilerrrr.
''Bilemiyorum anne hiç iyi değilim okula gitmek istemiyorum''
''Dur ben bi Ece teyzeni arıyım.''
Annem mutfağa gidip Ece teyzeyle -Denizin annesiyle- konuşmaya başladı. Kapıdan onları dinledim.
''Alo Ece merhaba''
''....''
''İyiyim canım sen''
''.....''
''Ececiğim bizim Buse hastalanmış galiba okula gidemeyecek.''
''......''
''Tamam o zaman Deniz de gitmesin hem biraz dinlenirler.''
Bu lafı duyunca kapının orda zafer dansı yapmaya başladım. Sonra odama çıktım. Denizi arayacakken telefonum çaldı. Deniz beni arıyor.
''Alo Deniz ?''
''MİŞYIN KOMPLEYT BUSE''
Bunun üzerine kahkaha atarak cevap verdim ''Kamon tu bizim ev deniz''
''veyt 5 dk Buse''
''OK''
Bu saçma sapan konuşmadan sonra beklemeye başladım. Annem gelip olayı anlattı. Ahh anne zaten biliyom. Sonra kapı çaldı. Küçük bir çanta ve deniz kapıda duruyordu. Annem onu içeri aldı ve misafir odası yerleştirdi. Tabi Deniz orda durur mu ? Odama geldi kocaman sıkı sıkı sarıldık. Annem saatin geç olduğunu ve uyumamız gerektiğini söyledi. Sabah da biz uyanmadan gitçeklermiş. Aaa bu arada söylemeyi unuttum Adnan amca ve Ece teyze de gidicek. Yani etrafta hiç ebeveyn yok. Şimdi uyualım ve yarınki macera için enerji toplayalım.
ARKADAŞLAR BU BENİM İLK HİKAYEMİN İLK BÖLÜMÜYDÜ. HEYECANLI OLDUĞUMDAN DOLAYI KÖTÜ VE SIKICI OLMUŞ OLABİLİR. AMA DİĞER BÖLÜMLERDE ELİMDEN GELDİĞİNCE EKŞIN KATMAYA ÇALIŞICAM :D YORUM VE VOTE'LERİNİZİ BEKLİYORUM. :)
AYRICA MEDYADA BUSE'NİN RESMİ VAR. MERAK EDENLER BAKABİLİR...:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Arkadaşım.
Teen Fictionİki yakın arkadaş. Çocukluk arkadaşı. Ama hep öyle kalabilecekler mi ?