Çocukluk Arkadaşım - 3. Bölüm

249 6 1
                                    

  Sabah uyandığımda denizin kollarındaydım. İlk gün ki gibi olsa çığlığı basardım. Ama şimdi nedense rahat hissediyodum. Etrafa baktığımda dağılmış koltuklar ve yere düşmüş mısırları gördüm. Ve tabi evin farklı yerlerindeki hunharca fırlatılmış yastıkları da unutmayalım. Denizi uyandırmaya çalıştım ama beceremedim. Sonra aklıma koca bi sürahi suyu onun suratına boşaltmak geldi. Denizin kollarından sıyrılmaya çalıştım ama yapamadım. Çünkü ben tam kalkmışken belimden tutup beni kendine doğru çekti. Aslında hoşuma gitmişti. Hafif sırıttım. Ahhh buse kendine gel ne diyosun sen ?!
  İç sesimle konuşurken denize seslenmeye başladım.
''Hadi boz ayı kalman lazım. Eğer gözünü açarsan temizlenmesi gereken bi oturma odası görürsün.''
  Bu sözüm üzerine deniz gözlerini araladı ve dağınık olan oturma odasına baktı. Dudaklarını ısırıp başını iki yana salladı. ''Bune lan böyle. ahhh çok işimiz var'' der gibi.
  Ama sonra arkasını dönüp uyumaya devam etti öküz. Bende dayanamayıp sürahiyi denizin yüzüne boşalttım. Napiim sözümü dinleseydi.
  ''Laaaaggğgggbğğnn'' diyerek uyandı. Ben o sırada kahkaha atarken yüzüme yastığı geçirdi. Sonra gülüşmeler falan. Neyse sonra kahvaltı ettik ve oturma odasını toplamaya başladık.
  Yerdeki mısırları toplarken önümdeki yastığa takılıp adeta yüzümü yerin içine soktum.
  Deniz ordan kahkaha atarken yerden kalkıp yüzüne sinirli sinirli baktım. Ben ona bakarken ''Buse dudağın..'' dedi. Aynaya baktığımda dudağımın kanadığını gördüm. Kan tadını hiç sevmezdim. Bu yüzden ''Bu lanet şeyi emmek istemiyorum. Gel ve şunu temizle'' dedim.
  Yanıma gelip baş parmağıyla akan kanı sildi. Aslına şuan onu öpmek istiyorum. Tamam buse kendi gel azmak yok.
  Sonra mutfaktan yara bandı ve ilaç getirdi. İlaçla yarayı temizledikten sonra yara bandını yapıştırdı. Gökyüzü kadar mavi olan gözlerini bana dikip kaşlarını kaldırdı. ''Ölmiyceksin meteorcuk. Doktor deniz hayatını kurtardı.'' dedi. Ama ben cevap veremedim çünkü gözlerine bakıyodum. Her ne kadar siyah saçlı olsada masmavi onun siyah saçını bana unutturuyordu.
  ''Gözlerimin muhteşem olduğunu biliyorum'' dedi kendini beğenmiş bi şekilde. Gülerek ''Evet öyleler'' dedim. 
  Evi toparladıktan sonra alışverişe çıkmak istediğimi söyledim. Tabi gidelim bende çok sıkıldım zaten dedi. Hemen gidip -mini- kot eteğimi giydim. Üstünede omuzları açık ama aynı zamanda askılı olan beyaz t-shirt'ü giyip saçlarımıı açık bıraktım. Sonra denizin arabasına atlayıp yola koyulduk. Alışveriş merkezine geldiğimizde hemen taş kıyafetlerin olduğu 3. kata çıkmak için asansöre bindik. Sonra asansör birden şiddetli bi şekilde durdu. Işıklar söndü. Asansörde ben deniz ve bi tane taş çocuk vardı.
  Kimse konuşmuyodu. Sessizliği deniz bozdu.
''Buse iyi misin''
''Evet sen''
''Evet''
  Sonra yine sessizlik. Bu sefer sessizliği taş çocuk bozdu.
''Şeyy... acaba birini mi arasak''
''İyi fikir'' dedim. Cebimden telefonumu çıkardığımda ''SİNYAL YOK'' yazısını gördüm. Hayal kırıklığı içinde ''Maalesef sinyal-'' dedim. Sözümü bitirmeden deniz ve taş çocuk aynı anda ''yok'' dediler. Gülmeye başladım. Ardından daş çocuk da güldü. Allamm çok tatlı yaaaa.
  Deniz bana dik dik baktı. Sanki ''Fazla samimi olma şu çocukla'' der gibi. Ama tabiki onun söylediğini yapmıycaktım. Onane benden ?
  Sonra ben inadına taş çocuğun yanına gittim. Elini sıktım tanıştık. Adı Doruk'muş. Bi kağıda telefon numarasını yazıp verdi. Bende ona. Ama deniz çok sinirlenmişti. Dayanamayıp
''Asansörde kaldık ve birazdan ölcez. Sizin tek düşündüğünüz seks mi ?'' dedi.
''Ne diyon lan 'seks' diye bi kelime bile çıkmadı ağzımdan. Nereye getiriyon konuyu ?'' dedim. Cevap veremedei tabi :D Gözlerini devirip önüne döndü.
  Yaklaşık yarım saattir içerdeydik ve deniz tek bi kelime konuşmamıştı. Ama biz Dorukla baya baya sohbet ediyorduk. Deniz kapıyı yumruklamaya başlayarak
''Hadi çıkarın bizi şu lanet yerden. Yoksa birilerinin ağzını burnunu dağıtacam.'' dedi doruğa bakarak.
''Heee bok dağıtırsın. Sen kimsinde kimin suratını dağıtıon. Şimdi sus kasçık.'' dedim.
''He buse he. Burdan kurtulup eve gidince doruk yanımızda olmıycak o zaman gösterecem gününü.''

Çocukluk Arkadaşım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin