4.Bölüm

151 11 2
                                    

 LOUİS'İN AĞIZINDAN                        Ona artık bunu söylemeliyim.Saklayamazdım.Eğer benden değil başka birinden öğrenirse bana daha çok kızardı.Ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.Hemde benden başka kimseyle bir ilişki yaşamamışken...                                         YENİ BÖLÜM            Ertesin sabah Lou'nun telefonuyla uyanmıştım.Bugün yemeğe gidecektik ama onun klip çekimleri olduğu için gelemeyeceğini söyledi.Üzüldüm ama bozuntuya vermemiştim.Bende Demi'ye mesaj attım "Selam bugün işim yok alışverişe gidelim mi?" 5 dk sonra cevap geldi "Tabii ben Melike'ye mesaj atarım".Çok iyi kızdı şu Melike hemen aramıza almıştık onu.Ve şu Zayn işini onunla konuşmalıydım.Acaba dün neler olmuştu.Kahvaltımı edip televizyonun başında Demi ve Melike'yi bekledim.O sırada magazin haberlerinde Louis vardı ve... Yanına,bir kız.Ne! Bu da kimdi.Ve haberin altında da "One Direction grubunun üyesi Louis Tomlinson ve yeni kasiyer sevgilisi".Sevgilisi mi? Sevgilisi bendim!Hayır bu yalan haberdir dimi yani o beni aldatmış olamaz.Daha dün birbirimize sevgi sözcükleri söylerken,beni hiç unutmadığını,sevdiğini söylerken yalan mı atıyordu.Hemde el ele tutuşuyorlardı.Sinirle Lou'yu aradım.Açmadı.Evde sinir krizleri geçiriyordum.O sırada Demi ve Melike geldiler herşeyi anlattım.Melike Zayn'i aradı.1 dk ne zaman numarasını almıştı.Ama şimdi bununla uğraşacak durumda değildim.Bu duygu çok garipti,üzüntü,öfke,kıskançllık.Ne yani beni kullanıp bi kenara mı atmıştı.Hayır biz ayrılmamıştık.Ama bu...            Yarım saattir aralıksız arıyor ve msj atıyorum.Ama hiç birine cevap vermiyor.Sinirim birazda olsa geçti ama hala içim içimi yiyordu.Louis başka kızla el eleydi.Kafamda bu cümle yankılanıp duruyordu.Aslında alışverişe çıkmak istemiyordum ama kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.Hem belki Melike ve Zayn'i konuşup onu 1-2 saatliğinide olsa unuturdum.Ben ne saçmalıyordum? Tabiiki onu unutamazdım ne zaman unutmuştum ki hep aklımda olurdu hem de şu durumda unutmam imknsızdı, ama hala bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu,bir açıklaması olduğunu düşünüyordum.            Sonunda alışveriş merkezine geldik ve sırayla dükkanlara girmeye başladık.Bu sırada Melike'yle şu konuyu konuşma fırsatı buldum.           -"Dün neler oldu anlat bakalım?"            -"Aslına hiç birşey olmadı ne olabilirdi ki?"            -"Hadi ama Melike sana çıkma teklifi etmesi için seni çağırdım neler konuştunuz?"             -"Şey tam bana açılacakken Perrie aklıma geldi onu söyledim yalan sanıyordum ama doğruymuş" Perrie mi? Ahh, tabii onun seviglisi vardı.Ama sanırım Little Mix'in başarısı içindi yani Lou öyle söylemişti.Ona Melike'ye söyledim            -"Melike sana bahsetmedi mi? O sadece Little Mix'in başarısı için."            -"Ne?Off bana birşeyler anlatamaya çalıştı ama onu dinlemedim.Doğru olduğunu duyunca çok üzldüm." Birşey söyleyemeden Zayn aradı Melike'yi hoparlörü açtı.            -"Selam.Melike nasıllsın?"            -"İyyim.Çekimler bitti mi?"            -"Evet bitti.Şu an alışveriş merkezinde dolaşıyorduk.Siz nerdesiniz?"           -"Aaa bizde alışveriş merkezin-" Melikenin sözünü kesti            -"Biliyorum tam arkanızdayız."  Hemen arkamıza döndük. Oradaydılar.Louis'te yanlarındaydı.Elinde gazete vardı.Hemen yanına gittim.Gazeteyi aldım ve yüzüne doğru salladım.            -"Bu ne Louis!!" Bana yaklaştı yüzümü ellerinin arasına aldı ama ben hemen ittirdim.            -"Bana cevap ver!!" Bağırıyordum.Herkes bize bakmıştı.Ama umrumda bile değildi.O ise benim aksime çok sakin konuşuyordu.            -Şştt.Sakin ol Ash sana anlatmama izin ver." Bağırmayı kesmiştim.            -"Peki seni dinliyorum." Çocuklar bizi izliyordu.Lou devam etti           -"Ama burada değil lütfen Ash sadece bana yarım saat ver.Sana herşeyi anlatıcam,herşeyi."            -"Burada anlatabilirsin." Gazeteyi yere bırakmıştım.Liam:            -"Sanırım biz gitsek iyi olacak." Niall            -"Biz sahildeyiz bişey olurda bizi orada bulursunuz." O anda Harry ve Melike'nin koyu bir sohpete daldığını görmüştüm.Ve Zayn'de yumruklarını sıkıp onları izliyordu.Allah aşkına ne yapıyordu bu kız? Sonra Lou elini çeneme koyup ona bakmamı sağladı.Bana yine yalvaran gözlerle bakıyordu            -"Lütfen Ash bi cafeye gidip herşeyi detaylı konuşalım."            -"Tamam." Sonunda kabul etmek zorunda kalmıştım.Sesizce arkasından gidiyordum.Arabaya bindik.            Cafeye geldik.İkimizde oturduk ama sipariş vermek istemediğmizi söyledik.Sonra       -"Evet Louis seni dinliyorum"       -"Bana Louis demeyi kes sanki aramızda resmiyet var gibi hissettiriyor" Ya bunu sırası mıydı şimdi?      -"Lou konuyu değiştirme"       -"Tamam Ash...Bak sana söylemiştim ya yönetim albüm satışları için ve gündemden düşmememiz için bazı değişiklikler yapıyor"      -"Evet"      -"Ve bizimde Eleanor ile çıkmamız gerekiyor.Ama eğer istemezsen buna son verebilirm." Tabiiki istemiyordum.Ama bozuntuya vermedim.      -"Hayır bundam sorun yok ama bana söylemeliydin." Elimi tuttu      -"Biliyordum dün söylemeye çalıştım ama yapamadım işte.Ve hala cevap vermedin bu oyunu sürdürmemi istiyor musun?" İçimden geçenleri söylemeyecektim tabii.Onu üzmek istemiyordum      -"Hayır.Sorun değil." Yüzümün asıldığını anlamış ollacak ki      -"Hadi ama bana yalan söylemeyi kes.Tabiki istemiyorsun böyle bir soru sormam hataydı.Buna hemen şimdi son vericem."       -"Hayır Lou yapma gerçekten sorun değil." Cebindem telefonu çıkarıp bir yeri aradı ve hararetli bir şekilde konuşmaya başladı      -"Bunu sürdürmek istemiyorum./ Hayır bu benim kararım sizi ilgilendirmez./ O zaman gruptan başka birisni bulun." Kısa bir sesizlik oldu ve      -"Tamam teşekkür ederim ben şimdi Eleanor'u arayacağım." Telefonundan başka bir numara çevirdi ve      -"Eleanor artı bu oyun devam etmeyecek./ Ne! Saçmalama biz hiç gerçekten birlikte olmadık./Hayır detayları Paul'dan öğrenebilirsin./ Tamam görüşürüz."  Bana döndü ve       -"Şimdi buradan çıkıp kapıdaki paparazilere birlikte olduğumuzu söyleyecğim."      -"Ama Lou peki ya directionerler?"      -"Onlar beni seviyorlar ve ben mutlu olunca onlarda mutlu olacaklardır.Zaten Eleanor'la birlikte olmamı istemiyorlardı.Hem seni çok seveckler." Ben birşey diyemeden elimden tutup beni dışarı çıkardı.Bir anda flaşlar patladı.Bunlara alışmak zorundaydım.Ama bana da tehdit mesajları gelecekti belki tüm dünya benden nefret edecekti ama umrumda değildi.Çünkü yanımda Louis'im olacatı .Bi adam Lou'ya      -"Bu kim Louis" Elimi sıkarak cevap verdi      -"Kız arkadaşım.Onu çok seviyorum."      -"Adı ne ?"      -"Ashley CARTER."      -"Nerede tanıştınız?" Bunlar çok uzayacaktı o yüzden Lou sadece teşekkür edip el ele arabaya doğru ilerlemeye başladık.Ama tam karşıdan Eleanor geliyordu ve bana küfürler savuruyordu.Buna ne olmuştu böyle, gerçekten Lou'yu mu seviyordu.Sonra yanıma gelip      -"Hayallerimi çaldın pis sürtük!!" Dedi ve bana vurmak için elini kaldırdı.O anda Lou...      

I miss you (louis tomlinson )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin