Sabah bir acı ile uyanmıştık bütün tim neler olduğunu bile anlamamıştık ki içeriye bir kız girdi daha doğrusu hatun taş biliyorum nazlı duysa öldürür beni keser paramparça eder
Karşımızda mini etek ve tişörtle duruyordu tabi bizim tim durur mu keşanlı hariç hepsinin ağızlarının suyu akmıştı
" lan fethi sen niye bakmıyon "
" canım bakmak istemiyor, bana diyene bak sen evlisin sen niye bakıyorsun "
" ben hiç bakar mıyım ya Aşk olsun "
" beyler bana şimşek derler ondan dolayı Elektrik çarpıntısına hazır olun "
Bütün tim koro eşliğinde gülerken birbirlerine bakıyorlardı
" sen şimşeksen bizde gök gürültüsüyüz naberrrr " dedi Ateş kendini belli ederekNazlı karargahtan hiç çıkmaz olmuştu gözü hep göreve gidip gelen Askerlerin üstündeydi içlerinden biri kocası çıksa Dünyanın en mutlu insanı olurdu ama yoktu işte gelmiyordu
" Baba neden gelmiyor benim kocam ya "
" yakalanmış olabilirler "
" Neeeee "Nazlı yakalanmış olabilir kelimesini idrak edemezken koltukta oturur bulmuştu kendisini
" ne demek yakalanmışlar ya ne demek "" şşşt sen sarışın " dedi lakabının şimşek olduğunu öğrendiği kız
" bana mı dedin hayırdır " dedi yavuz komutan sinirle
" sen değil açık sarıya dedim "
" BEN EVLİYİM YALNIZ " dedi Ateş yandan yandan gülerekAteş yandan yandan gülerken nazlıyı da aklından çıkmıyordu beyninde kurduğu cümleleri dışa vurmaya karar verdiğinde durduramayacağını anlamıştı kendisini
" hayatıma kurtarıcı bir kelebek olarak düştü benim meleğim canımı kaybettiğimde can olmaya kalktı bana canıma can katmaya kalktı ben istemedim hiçbir zaman onu yanımda onu sadece görev için yanımda tutuyor ve koruyordum üç ay sonra boşanacak ikimizde kendi normal hayatlarımıza geri dönecektik ama sonra bir mucize oldu atmayan kalbim tekrar atmaya başladı aşık olmayacağım dedim yenildim gözlerim bir daha kızlara bakmaz dedim onun zeytin gözlerine baktı yüreğimi aşk ateşiyle yaktı kalbi benimle birlikte attı boşanmıyorum dediğinde o kadar cesaretliydi inatçıydı ki ben ona biraz daha aşık oldum bana evlat verecekti bebeğimizi büyüyecektik olmadı ama ben onu canım , kanım, kelebeğim, meleğim , aşkım olarak sevdim en önemlisi de kendi kalbimle onun kalbini birleştirip büyük tutkulu bir AŞKLA sevdim "
Islık sesleri her yeri dolduruyordu çapkın olan Ateş Acar 'ın aşık olup romantik sözler söyleyeceği hiç akıllarına gelmezdi
" sen bunu anlamazsın ondan dolayı bana yanaşma kısaca DEFOL diyelim hayde " dedi Ateş memnuniyetsiz bir ifadeyle
" bir ara tanışalım bakalım yarinle asker o da seninle beraber ölürken dayanıklı mı görürüz "
" eğer nazlıya dokunursan seni pişman ederim "
Gözlerinde çaresizlikten başka bütün duygular hakimdi kendi canları yansa seslerini çıkarmayan tim başkalarının sivillerin canı yansa canlarından can alınıyordu sanki
" nazlı kızım iyi misin biraz daha " dedi Güler hanım elleri titreyen kızına
Sesi güçsüz çıksada konuşmaya başlamıştı nazlı içindekileri dökmeye ihtiyacı vardı
" istanbuldan , karabayıra ilk geldiğimizde gördüm Ateşi o kadar yakışıklı masumdu ki Anne şefkat isteyen bir hali vardı sanki sonra bir mucize oldu aşık olmamıştım ya hiç aşık oldum kelebekler uçuşmayan kalbimde kelebekler uçuştu onu başka kızla görünce canım yandı ne zaman yakışıklımı görsem ellerim karıncalandı o görev sayesinde evlenmeseydik eğer bir daha kavuşamayacaktım ben Aşkıma sen her ne kadar sakin ol Endişelenme desen de endişeleneceğim iyi misin diye sordum ya Anne iyi değilim çünkü hayatımın anlamı , yakışıklım , prensim , mavi gözlüm yok gözlerinde aşkı , merhameti , şefkati , sevgiyi , acıyı , hüznü gördüğüm adam yok şimdi kalkıp bana iyi misin diye soramazsın "