Duygusal Kahramanlar

Esrarengiz Olay / ALEX

Hayallere dalmış hayatımın aşkı Jane'i düşünürken dikkatimi toparlamam için ağabeyim jack ''hooooo'' diye bağırdı. Küçücük arabanın içinde bu ses kulağı sağır edecek derecede kötüydü.

-Yine Jane'i mi düşünüyorsun

-Aklımdan çıkmıyor ki...

-Sen fena aşık olmuşsun küçük kardeşim

-Maalesef....

-Yaklaşık 5 km kaldı. 5 km sonra jane ile ne yapmak istiyorsan yap

-Umarım gelir. Bana gelemeyeceğini söylemişti

Abim beni duymazdan gelerek kulaklığını takarak müzik dinlemesine devam etti

Aradan birkaç dakika sonra Bay philips'in görevlendirdiği şoför geldiğimizi duyurdu

Arabadan bir an önce inmek istiyordum. Araba beni küçüklüğümden beri tutardı .

Tanrı'ya şükürler olsun ki kusmamıştım.

Kardeşlerim ile birlikte merdivenden çıkarken bizi evlat olarak edinen ailenin tek oğlu simon karşıladı. Bugün onun doğum günüydü ve çocuk her zaman ki gibi yakışıklı ve sarhoştu...

-Hoşgeldiniz beyler! Bu akşam benim özel konuklarımsınız. İstediğinizi yiyebilirsiniz, istediğiniz kız ile flört edebilirsiniz.

-Sağol Simon. Çok duygusal bir konuşma yaptın. Bu akşam duygusallığa yer vermemeliyiz. Bu akşam eğlencenin dibine vurmalıyız.

-Hah Alex her zaman ki gibisin. Fakat Jane bu akşam geleceğini söyledi. Yani başın bağlı. Jane nerede sen orada

Bu çocuktan eskiden nefret ederdim fakat artık kardeşim gibiydi. Söyledikleri üzerine istemeye istemeye güldüm . Çünkü Jane geleceğini bana da söylemesi gerekirdi. Bu kötü düşüncelerden kurtulmam için tek bir ses yetti. Bu ses Jane'e aitti.

Arkamı döndüğümde gözlerime inanamadım. Jane'im sapsarı saçlarını açık bırakmıştı. Gözlerinin rengi ile birebir olan renklerle makyaj yapmıştı . Vücudunun güzelliğini her zaman ki gibi giydiği mini mavi bir elbise ile kanıtlamıştı.

Jack gıcıklık olsun diye gözlerimin önünde elini sallayıp durdu. Konuşabilecek kadar aklım başıma geldiğinde bile sadece bugün çok güzel olduğunu söyleyebilmiştim. Jane bu laflarımın üzerine dudağıma masumca bir öpücük kondurdu ve sende çok yakışıklı olmuşsun demişti

Simon nedense ne zaman Jane ile konuşsam konuşmayı kesmek içim bir bahane uydururdu. Jane ile beni nedense çekemiyordu .

- "Gençlik artık içeri girelim. Hava çok soğudu " deyiverdi

Hep birlikte kalabalık olan ve vegasa yakışacak şekilde eğlenceli olan içeriye girdik

İçeriye girdiğimizden birkaç dakika sonra Simon misafirlerine hoşgeldiniz demek için, Jack ve Paul etrafta gezinen güzel kızları tavlamak için farklı yerlere dağıldılar.

Jane ile tek kalmıştım. Kardeşlerim yanımdayken jane ile konuşmaya çekiniyordum. Jane benden önce davranarak;

- Bu akşam buraya sadece senin için geldim aşkım. Ailem ile biraz tartıştım. Olaylar biraz karışık. Benim iznim olmadan beni ingiltereye göndermeyi düşünüyorlar. Eğitimim için en iyisi orasıymış...

- Nasıl???? Beni bırakıp gidecek misin?

- Hayır bebeğim. Ben de onlarla bunun içiin tartışıyorum. Fakat onlar kararlarını vermişler. Ne dersem fikirlerini değiştiremiyorum. Bu haberi bu gece vermek istemezdim ama ne kadar erken öğrenirsen o kadar iyi olur.