O gün eve gittim.Yüzümde aptal bir sırıtışla.Mutluydum.Mutluydu.Mutluyduk.Mutlu etmişti beni.Mutlu olmuştum.Kapının önünde biraz durup bu sırıtışı yok ettim.Sonra "annem" niye sırıtıyorsun diye sorardı.O yüzden mutluluğumu kendi kendime daha sonra yaşamaya karar verdim.
Eve girdim.Ses yoktu.Sonra Zeynep'in ağlama sesi geldi.Odasına girmem yasaktı ama o yoktu ve Zeynep'im ağlıyordu.Hemen odasına koşturdum.Anne diye ağlıyordu.Herhalde onu uyutup gitmişti.Peki nereye?O Zeynep olmadan hiç bir yere gitmeyen kadın nereye gitmişti?Bunu daha sonra düşünmeye karar verdim ve Zeynep'i kucağıma aldım.Sonra "Abla annem nerde?" dedi.Bende sana çikolatalı süt almaya gitti dedim.Yalan söyledim.Tıpkı mutlu olmadığımda mutluyum dediğim gibi.Tıpkı mutlu olmadığımda yalandan güldüğüm gibi.
Sonra Zeynep'i oyun odasına götürdüm.Beraber evcilik oynamaya başladık.Onunla ne kadar uzun zamandır oynamadığımı hatırladım.O minik kalplimdi benim.Çok sevdiğimdi şu dünyada.Herşeyimdi.Ondan başka kimsem yoktu.Ben bunları düşünürken o gelip "Bir bardak daha çikolatalı süt almaz mısınız?" dedi.Bıdı bıdı konuşur tıpı tıpı yürür o güzel kalbiyle çok güzel severdi."Tabi alırım.Çikolatalı süte kim hayır der ki?" dedim.Sonra o güzel gülümsemesiyle güldü.Ve sanki gerçekten varmış gibi süt koydu.Sonra biz sütleri içermiş gibi yaparken kapı sesini duydum.Eminim ki rengim anında atmıştır.Zeynep "Annem geldiiii" diyerek kapıya koştu.Bende hemen toparlanıp odama çıkan merdivenlere yöneldim.Ta kii "Nereye böyle küçük hanım?" diyen sesi duyana kadar.Yavaşça arkamı döndüm ve elindeki hırkamı gördüm.Onu nerden bulmuştu dışarda.O anda jeton düştü.Kafede unutmuştum.Yakalamıştı beni.Ne diyecektim şimdi?Başım dertteydi.Sonra "Zeynep bak kızım sana çikolatalı süt aldım al bunu hadi oyun odana git" dedi.Zeynep onaylayıp koşturarak gitmeye başladı.Yalvardım arkasından gitme diye içimden.Ama gitti.Sonra "Bak bak küçük hanım ben ne buldum?" dedi.Niye takmıştı bu küçük hanıma şimdi.Sonra "Aaa benim hırkam" diyebildim zorlukla.Dedi ki "Bil bakalım bunu bana kim verdi?".Ben de "Kim?" diye sordum."Senin yaşlarında bir erkek çocuk verdi." dedi erkek kısmını vurgulayarak.Umut'tu kesin.Peki annemi nerden tanıyordu?Ve beni mahvetmişti.Sonra "Ne?Kimmiş ki o da benim hırkamı sana vermiş?" dedim."Hırkanı okulda bırakmışsın.Fırından gelirken verdi.Sen ne zannediyorsun bizi?Parayı sokaktan falan topladığımızı mı?" dedi.Derin bir nefes verdim."Özür dilerim.Cezam nedir peki?" dedim."Bir hafta boyunca okula para götürmeyeceksin ve okuldan sonra dışarıya ne olursa olsun çıkmayacaksın." dedi.
O anda beynimde fırtınalar kopmaya başladı.Göz yaşlarım ne ara benden habersiz akmaya başlamıştı?Ben onsuz yapamazdım.Onu sadece okulda görmekle yetinemezdim.Bu hırka bitirmişti her şeyi.Hemen odama koştum.Arkamdan bağırdı "Geri gel ve yemekleri hazırla." diye.Ama artık onu kim takardı ki?Benim canım çok yanıyordu.Hele sol yanımdaki o yer,o yer çok acıyordu...
Ona tutunmuştum.O da daha başlamadan bitti.Onu belki de okuldan sonra bir daha göremeyecektim.O benim umudumdu.Tüm umutlarım gibi o da gitti.Şimdi ben napacaktım onsuz?8 saat bana yetecek miydi?Hayır.Aşağıdan sinirle söylendiği sözleri duyuyordum.O beni hiç sevmemişti demek ki?Küçük de olsa büyük de olsa bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.Peki benim?Ben çocuk değil miydim?Niye sevgiyi çok gördü bana?Başkasının verdiği sevgiyi de almıştı?Belki babamıda o öldürdü?Bir kişi annesinden nasıl babasını öldürdüğünden şüphe eder ki?Nasıl bir anneyse şimdi bundan da şüpheleniyorum.Kardeşimi de uzaklaştırıyordu benden.Onu da soğutuyordu yavaş yavaş.Kim bilir benim hakkımda arkamdan ona ne yalanlar uyduruyordur.
Babamın nasıl öldüğünü şu ana kadar sorgulamadım ama artık öğrenme vakti.Gözlerimden hâlâ yaşlar akarken indim aşağıya.Mutfakta tatlı tatlı Zeynep'imle konuşuyordu.Ah melek yüzlü şeytan kadın.
"Bana bak adı "anne" olup görevini yerine getirmeyen kadın!Babam nasıl öldü?Nasıl aldın onu benden?Ne yaptın da gitti?Ona ne yaptın?Sakın sakın yalan söyleme.Her şeyi açık açık anlat.Babam nasıl öldü?"
Yüzüme şaşkınlıkla baktı.Kaşları yukarı kalktı.Ne olduğunu anlayamadı.Zeynep'te bana korku dolu gözlerle bakıyordu."Zeynep tatlım hadi gidip oyun odanda oyna." dedim.Annesinin yüzüne bakıp onay alınca gitti zavallı kardeşim benim.
Hâlâ sorduğum soruya cevap vermeyince "Sana diyorum be kadın!Babam nasıl öldü?" dedim."Bu da nereden çıktı şimdi?" dedi.
"Bana cevap ver.Beni seven insanları benden uzaklaştırma sevdan niye?Ne yaptım ben sana?Ben sana ne yaptım?Yüzüme öyle bakma cevap ver.Şu ana kadar susmama sebep babam.Onun hatrı olmasa susmazdım emin ol.Ama sorularıma cevap ver şimdi." dedim
"Seni sevmiyorum.Çünkü sen benim kızım değilsin.Seni sevmiyorum.Çünkü Zeynep benim kızım.Sen benim üvey kızımsın."
Ne?Ben onun üvey kızı mıydım?Peki benim gerçek annem nerede?
"Bi..bir dakika o zaman benim a..annem kim?Babam nasıl ö..öldü?"
"Her şeyi anlatacağım.Önce otur şuraya." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk Oyunu
RandomNeden hiç kimse beni anlamıyordu.Altı üstü bir iki kere yalandan gülmüştüm.Zaten her şey o mutluluk oyunu ile başladı...