*****
"Ucuz atlattık vallaha yaa" dedim Alper'in koluna girerek "Aynen" dedi. Kız mısın sen beee aynen ne? Aklıma uçağımın olduğu gelince hemen panikledim. "Ben kaçar Lacivert" deyip koşar adımlarla taksi durağına gittim. Alper'in o koyu maviş gözleri yüzünden lacivert diyordum. Ve bence yakışıyordu. Taksilerden birine bindim.
Trafik fazla yoktu ama hafif çiseleyen yağmur herkesi yavaşlatmaya yetiyordu. İçimde büyük bir heyecan vardı çok uzun zaman olmuştu Türkiye'ye gitmeyeli.
Yolun uzun süreceğini anlayıp gözlerimi kapattım ve düşünmeye başladım; Yağmur Atahan'ı. Nasıl bir hayatım vardı benim ya. Annem babamla ayrılmış kısa sürede başka bir adamla evlenmişti. Bana çok iyi bakıyordu ama ondan bahsederken her ne kadar 'baba' desem de yüzüne hiçbir zaman 'baba' diyemiyordum. Demeyi isterdim, o adam gerçekten hak ediyor güzel şeyleri ama benim boğazım düğümleniyor baba kelimesi yüzünden. Gerçek babamsa annemle evliyken bir kadınla beraberdi hatta benim yaşımda bir kızı bile vardı. Onlar çok mutluydu Atahan ailesinin tek sevilmeyen kızı bendim sanırım. Yinede annemin sevgisi yeterdi benim yalnız hissetmememe. Alper vardı zaten. Almanya'ya geldiğimden beri yanımdaydı kardeşim o benim. Harika arkadaşlarım var burada. Kaan var, abim. Kendi ailemi kurdum ben, ailem olmak istemeyen yada tüm kara bulutları toplayıp yüzümdeki gülüşü solduracak insanlara hayatımda yer vermek saçma.
"Helfen Sie sich selbst"(Buyurun)
"Danke"(teşekkürler) deyip çantamdan çıkarttığım parayı adama uzatıp taksiden indim. Koşarak eve gittiğimde annem valizi filan çıkartmıştı ooooo dünden razıymış ya. "Çok sevindin bakıyorum da" dediğimde annemin gözünden bir damla yaş düştü
Başlıyoruz Yeliz Hanım'ın içine düşen kurtlara. "Yağmur sen gitme kızım vallaha. 3 ay dedi Kaan ben sensiz dayanamam ki" dediğinde anneme sarıldım. Vazgeçmek yok kızım hadi Yağmur "Ya annem benim benimde gezmeye hakkım yok mu? 3 ay nedir ki su gibi akar gider bak gidiyor bile" dediğimde annem güldü "Babanı aradım kartına para yüklemiş" dedi annem kafamı sallayıp valize yavaş yavaş güzelce katlayarak kıyafetlerimi koydum.Yaklaşık 10 dakika sonra her şey hazırdı. Telefonun ekranına baktım saat 19:52 "ANNNE UÇAK KAÇTA" diye bağırdığımda " 21:30" cevabını beklemiyordum. Gözlerimi hızlıca kırpıştırdım. Bir saatim vardı. Hemen telefondan 'Lacivertim' yazısına tıklayıp omuzumla kulağım arasına sıkıştırdım.
-Efendim, cadı
-Alper beni acilen havaalanına bırakman lazım
-Bir kerede tek başına becer bi işi. Neyse tamam geliyorum dediğinde telefonu alıp yatağa fırlattım bir yandan da eksik bir şey var mı diye çantamı kontrol ediyordum. Gelen mesaj sesiyle yatağa baktım. Ama telefon yatakta değildi.
EUZUBİLLAHİ ŞEYTANİRRACİM BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Elimdekileri fırlatıp yerde yatan telefonuma baktım.Kırık çıkık yok çok şükür.Etrafa göz gezdirdiğimde her şey tamamdı.Yatağımın üzerine ayırdığım şortumu ve beyaz tişörtümü giydim. Son olarak saçlarımı salaş topuz yaptım.
Annemi öpüp uzun bir vedalaşmadan sonra ayakkabılarımı giyip dışarıya çıktım. Alper beni bekliyordu. Koşarak arabaya bindiğimde Alper'de bindi. Alper'in gaza basmasıyla 'dur'diye çığlık atmam ve frene basılması bir oldu. Her şey 3 saniye sürmüştü. "Ne bağırıyorsun acaba?" dediğinde ona aldırmayıp arabadan indim ve 'beni unuttun mal' diye bağıran evin önündeki bavulumu çekiştire çekiştire bagaja koyup geri arabaya bindim. "Aklın hep 5 karış havada" dedi Alper arabayı sürerken "Sen niye hatırlatmıyorsun, kanka?" diye sorunca güldü.
*****
"Kendine iyi bak tamam mı?" dedi Arda sarılırken
"Tamam" deyip Alper'e sarıldım. "Bak sakın aramayı unutma, merakta bırakma kimseyi" diyerek nasihat verdiğinde hızla kafamı 'tamam'anlamında salladım. Yolcu etmek için birkaç arkadaşım daha gelmişti hepsiyle tek tek vedalaşıp son kez arkama baktım. Ailemle gurur duyuyordum. "Hadi git" dedi Can ağlamaklı bir sesle "Ağlıyacağım yoksa". Söylediği şeye kahkaha attıktan sonra uçağa doğru yol aldım.
Uçak havalandığında derin bir nefes aldım. O sırada yanımda bir hareketlilik olduğunda kafamı o yöne çevirdim. Meriç'le göz göze gelmeyi asla beklemiyordum. "Cadı?" dedi şaşkınlıkla. 'Kaptan, beni az ilerde tükür. İnecek var inecek' diyerek bağırmak istesem de sessizce "Mirket?" diyebildim sadece.
"Mirket ne be?"
"Mirket
hayvan ama ,30 cm boylarında, koloni hâlinde yaşayan, Afrika'ya özgü etobur memeli bir hayvan" deyip gülümsediğimde hayretle ağızını açtı "Vay be, cadıya bak sen" dediğinde onun gibi " Canı ne be?" diye çıkıştım "Cadı, birçok dinde kötü amaçlarla kullandığı doğaüstü güçleri olduğuna inanılan kişi.Popüler kültürde siyah pelerinli, sivri başlıklı, çirkin, gıcık, çirkef, süpürgesiyle uçan bir kadın olarak resmedilir. Cadılık, büyücülük ile yakından ilişkilidir" diyerek gülümsediğinde bunu nasıl ezberlediğini düşünmeden edemedim. Kulaklığını takıp önünde döndüğünde bende kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda saat bayağı ilerlemişti ve inişe geçmiştik. Telefondan Kaan'a, anneme ve Alper'e durumu bildirirken uçak çoktan inmişti. Tüm her şeyi halledip havaalanının çıkışında Kaan'ı beklemeye başladım. Ama Kaan yoktu. Bir ümit etrafıma bakındığımda gözüme Meriç çarptı oda birisini bekliyordu sanırım. Sürünsün köpek.
Yanımda oluşan 2. hareketlilikle kafamı kaldırım 4 erkek yanıma gelmiş ingilizce olduğunu sandığım bir dilde bir şeyler gevelemeye başladı ama gelin görün ki ben hiçbir şey anlamıyordum. I'm sorry, i do not understand(Üzgünüm anlamıyorum) "İngiliz değilmiş ya la" diye feryat eden esmere baktım kumral olan lafa atlayıp "Fransız bu ben gözünde o ışığı gördüm Fransız bu %100" dediğinde gülmemek için kendimi kastım esmer olan gene bir şeyler geveliyor kumral olansa Fransız bu deyip duruyordu. Telefonuma gelen mesaj sesiyle bakışlarımı onlardan ayırdım.
Kimden: KAAN; Trafik vardı şimdi geldim nerdesin?
Bulunduğum yeri Kaan'a mesaj attıktan 2-3 dakika sonra Kaan'ı gördüm ama yanında Meriç'de vardı ne alaka şimdi? Bu çocuk dünyanın her yerinde karşıma çıkmak zorunda mıydı yani?
Selammmmmm!!! Yeni bölüm nasıl canlarım???
Umarım beğenirsiniz seviliyorsunuz 😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Odunu
ChickLit"Dur be Kaan" diye Kaan'a çıkıştım ve saçımı düzelttim. " Aa hem kuzeninin evine gelip tatil yapıyor hem de bağırıyor hatsiz" dediğinde tam bir şey söyleyecekken telefonum çaldı. -Efendim Bay Mirket? - Bana mirket demekten vazgeç Bayan Cadı - Sen b...