Meryem'e doğru adım attım. Ne yapıyordu acaba (?) Peki... Ben ne yapıyordum? Neden aldırış ediyordum? Gayet normal bir biçimde o'nu orada bırakıp yoluma devam edebilirdim, ama merakıma karşı yenilgiye uğramıştım. Davranışı, duruşu, kıyafeti, bakışı bile farklıydı. Kendime gelmeliydim. Bir terörist ile mi konuşacaktım gerçekten? Şimdi, tam şimdi geri dönmem lazımdı. Hem öğle arasındaydık. Bir şey yemem gerekiyordu.
"Merhaba?", Meryem sesiyle zihnime bir ok fırlatmıştı âdeta. Daha demin düşündüklerimin hepsini unutmuştum. Sahi, ne düşünüyordum ben?
"Okulda yoga yapılmasına izin verildiğinden haberim yoktu doğrusu." Ve işte ilk cümlemi söylemiştim. Meryem anlamamış casına tek kaşını kaldırdıp baktı. Benden başlayıp, önündeki o küçük halıya kadarda bakışını sürdürdü.
"Senin bir dîn'in varmı?"
Meryemin yanıtı karşılığında bi ân duraksamıştım ama yinede bu beni ağzımı açmaktan alı koyamazdı,
"Sana ne?"
Meryem şaşırmıştı,
"Benim var. Ben müslümanım ve dînim gereği yapmam gerekenler var, bu da onlardan biri...Namaz."
Müslüman olduğunu Jade sayesinde zaten öğrenmiştim ama bu namaz şeyi de neydi. Şu "dîn'i" yüzünden bunudamı yapmak zorunda kalıyordu? Şu başını örtme şeyi yeterli değilmiydi (?) Her şey çok saçmaydı. Aslında daha demin söylediğimi unut, asıl saçma olan şey benim burada bir terörist ile konuşmamdı. Arkamı dönüp yürümeye başlamıştım bile. Sonunda çıktığımda derin bir nefes aldım.
~
Kafetaryaya vardığımda Jade'i bulmuştum. Julie, Abby ve Joy ile beraber oturmuş, bir yandan hararetli hararetli bir şeyler anlatıyor bir yandanda önündeki krakerlerden yiyiyordu. Onlara doğru yürüdüğümde Joy beni fark etmişti.
"Acele et, Alexis! Jade ne yapmış bilemezsin!" Masaya varıp, kaptığım sandalyeye iyice yerleşmiştim ki... Joy beklenmedik bir şekilde üstüme atlamıştı. Yani sarılmıştı (?)
"Benim küçük bakirem büyüyecekmiymiş? Ay Inanmıyorum!" Işittiklerimi tek tek alıp zihnime yerleştirmiştimki -bu da bir kaç dakikamı almıştı- en sonunda bütün o kelimeler sonunda zihnime vardığında anlamıştım. Mutlu muydum? Hayır.
Sakin miydim? Hayır.
Böyle süs bebeği gibi hiç bir şey olmamış casına oturacak mıydım? Bütün öbür masalar doluydu yani yanıtım evet di...
"Ya ne diyorsun sen ya?" Istemsizce çıkmıştı o soru ağzımdan. Tamam. Pek de 'istemsiz' değildi. Herneyse... Joy bir şey daha söylemek için ağzını açacaktı fakat Jade, o nun konuşmasına bile fırsat vermeden başlamıştı.
"Yarın. Akşam. Bir. Randevun. var. Şimdi benden sana bir dost tavsiyesi olarak söylüyorum: Sakın evine çağrırsa gitme.Tabii senin kararın ama..." Göz kırptı. Kızlarda o nun bu hareketi karşılığında kıkırdadılar. Kaşlarımı çatmıştım.
"Gitmem."
"Hadi ama lütfen. Çocuğa ayıp olur. Sadece bir kereliğine. Bir daha olmayacak." Görünüşe göre bunlar pes etmeyeceklerdi.
"Söz mü?"
"Söz."
"Peki."
"Efendim?"
"Peki, gideceğim."
Jade sevinçle ellerini çırpmıştı.
"Süpersin, Alexis! Süper! Hayal kırıklığına uğramayacaksın.Güven bana."
Jade ile ben aile arkadaşlarıydık. Yani kısmen her gün görüşüyorduk. Eh bu da ben ile Jade'in arkadaş olması için yeterli bir nedendi. Boyle
böyle Jade de beni 'kankaları' (Julie, Joy, Abby) ile tanıştırmaya karar vermişti. Onlar da beni sıcak bir sekilde karşılayınca bir kaç gün icerisinde ben de onların 'kankaları' olmaya kabul görmüştüm. Sonra bakire olduğumu öğrendiler ve o günden sonra beni her gördükleri, kendilerince havalı olan, erkeklere ayarlamaya çalıştılar. Bu sergiledikleri davranış üzerinden 1-2 ay geçmişti. Ama görünüşe göre pes etmeyeceklerdi. Tabii bu sefer konu içerisinde bir 'söz' var ama... Hâlâ tedirginim.
"Bu randevu kiminle?"
"Süpriz. Sen sadece yarın saat 7:30 gibi hazırlan ve bahçeye çık. Biz seni alıp restaurant'a, erkeğin yanına, bırakırız. Sorun olduğu halinde bizi ararsın."
Kafamı onaylar casına sallamıştım.Dışımdan ne kadar sakin gözüksemde, içimde fırtınalar kopuyordu. Acaba oğlan beni beğenecek miydi (?) Yada en önemlisi ben o oğlanı beğenebilecek miydim?
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Merhaba arkadaşlar,
Evet, sizinde farketmiş olabileceğiniz gibi, bölümler 1-2 sayfadan fazla olmuyor. Hatta daha çok 1 buçuk sayfa yada daha daha sadece 1 sayfa yazdığım bile olabilir. Daha çok telefondan yazıyorum ve bölümleri uzun yazmaya çalışıyorum ama işte maalesef. Herneyse gelecekte :P belki bir kaç bölümü tek bir bölüm haline getireblirim Idek. Neyse... Nolktalama, anlam vb. hatalarımın olduğunun farkındayım. Belki bir gün geriye dönüp duzeltirim.
Lütfen bu bölüm hakkında ki yorumlarınızı benle paylaşmaya çekinmeyin. Bu bölüm pek bir heyecan yok. Konuyu ilerki bölümlerde ele vereceğim. -Medyada Alexis var-
Love,
Rana ;)
![](https://img.wattpad.com/cover/18610442-288-k473491.jpg)
KAMU SEDANG MEMBACA
Armağan
Misteri / ThrillerKaranlık, sokağı ele geçirmişti; gökten yağan su damlaları küçük kızı âdeta dövüyordu. "Anne!", küçük kızın sesi karanlığın içinde yok olmuştu. Küçük kız tekrar bagirdi, "Anne!" titrek sesi küçük kızın ağladığını ne kadar belli etsede duruşu güçlü...