Gelecek Tehlike Arz Ediyor! #4

1.9K 86 24
                                    

Evet arkadaşlar merhaba :D Kusura bakmayın Yeni Bölüm çok geç geldi.Çünkü Yazmak için hiç zaman bulamadım ve bunun için tekrar özür diliyorum.Umarım bu bölümüde beğenirsiniz :D Mizah kategorisinde filan derece yapmıştık fantastik de filan yb çok geç gelince düşmüş derecemiz.Tekrar oylarınız ve yorumlarınız ile yükseltmeye yardımcı olursanız sevinirim.Teşekkürler iyi okumalar... :)

Kevin Evan

Multimedya; Kevin Görüntüleri İzlerken.

Playlist; Alicia Keys-İt's On Again

''Flash Thampson ve diğerleri,gece geç saate ve dolunay zamanında odanızdan çıkıp,akademinin spor salonunda kavga ederek,akademi eşyalarına zarar vermekten dolayı 10 gün boyunca oda hapsinde olacaksınız.Ders zamanı ders saatlerinin dışında tek başınıza ders işleyecek ve tekrar odanıza döneceksiniz.''

Flash öfke ile haykırdı ama çok geçti ardındanda grubu ile birlikte odadan çıktı.

Bayan Jean tekrar konuşmaya başladı:

''Size gelince kızlar,sizde spor salonunda dağılan her yeri temizleyeceksiniz ve 3 gün kızlara için yaşam salonuna giremeyeceksiniz.''

Malia ile Marie aynı anda ''Ne?!'' diye bağırdılar ve ayaklarını yere vurdular.

Vay anasını kızlara özel yaşam alanımı varmış amk.Bayan Jean adımı söyledi ve öksürerek yerimden doğruldum.

''Bay Evan,babanıza şükretmelisiniz ki onun sayesinde ceza almıyorsunuz.Umarım bir daha böyle bir hata yapmazsınız.İyi günler.'' dedi gülümseyerek.

Tamam babam ünlü biri olabilir ve Akademi için çok önemli şeyler yapmış olabilir,fakat ben babam değilim.Sadece oğluyum.

Öfkelenerek ''Kusura bakmayın ama sırf babamdan torpilliyim diye cezamdan yırtmak gibi bir planım yok ! En az onlarınki kadar ağır bir ceza verebilirsiniz bana !'' diye bağırdım.

Bayan Jean ise gülümseyerek ''Çıkabilirsiniz'' dedi.

Bende öfke ile kapıyı çarparak çıktım fakat gözlerime inanamadım.Babam karşımda duruyordu ve ''Selam evlat'' diyerek hiç birşey demeden içeri girdi.Arkasındanda Profesör Prsvindor ve Bay Frank girdi.Babam ne kadar belli etmemeye çalışsada diğerlerinin suratında korku ve şüphe işareti vardı.

Dışarı çıktığımda Malia ile Marie beni bekliyordu.Koşarak yanlarına gittim ve ''Cezanız için üzgünüm.Benim yüzümden hiç haketmediğiniz bir ceza aldınız'' dedim.Malia'da ''Bizi sen çağırmadın ki kendini suçlama'' dedi.O an suratım değişti ve kaşlarımı bükerek ''Sahi sizi ben çağırmadım siz nerden biliyordunuz ?'' dedim.Marie Malia'nın suratına baktı.Malia derin bir nefes aldı ve ''Çünkü seni Flash ile konuşurken duydum.Marie'de benim en yakın arkadaşım.Flash'in hile yapacağını biliyordu ve sana yardıma geldik''

Derin bir nefes aldım ve ''Tamam teşekkürler,ama zaten ben hallediyordum.''

Marie güldü ve ''Valla bizim açımızdan pek öyle görünmüyordu'' diyerek kikirdemeye başladılar.

Bende tuhaf bir yüz ifadesi yaptım ve odama yöneldim.

Gecenin bir saati ıslık çala çala koridorda ilerliyordum ki kulağıma birden değişik makine sesleri geldi.Sesin geldiği yöne doğru ilerledim ve sonunda karşıma bir oda çıktı.Üstelik bu oda öğrencilerden çok uzak bir konumdaydı.Kurt Adam olmak bunu gerektirir ! Neyse konumuza dönelim.Kapısını yavaşça açtım ve içeriye girdim.Etrafta bir sürü makine vardı.Kameraların görüntülerinin olduğu yer idi burası.Görüntüler klasik idi.Öğrenciler,kantin,ders sınıfı OHA! Tuvaletedemi kamera koymuşlar lan.Her neyse gözümü birden bunlardan ayrı bir makine çekti ve çok farklı görüntüler vardı.Biraz daha yakına gittim ve..''Aman Tanrım!'' dedim kendi kendime.Makine'de sırasıyla resimler geliyordu ve bu resimler çok farklı resimlerdi.*Umarım fesat algılamazsınız*Resimlerde MANTOR vardı.İlk resimde belli belirsiz,çok derin bir çukurun içinde diktörtgen siyah bir görüntü var ve etrafında uçusan siyah tozlar var.Bu dikdörtgen şeklin etrafını sarıyıor ve birleşiyor.Diğer resimde ise biraz daha büyümüş,yine birleşen parçalar var ama gözü ve ağızı belirmeye başlamıştı.Kalbimin ritimi tavan yapmış durumda şuan.Diğer resimlere geçtiğimde resim yerine görüntü geldi.Normal bir caddenin görüntüsü.Fakat aniden bir ışık geçiyor hafif siyah bir ışık.Görüntüyü yavaşlattım ve tam geçtiği yerde durdurdum.O kadar hızlı bir şekilde geçiyor ki piksel kalitesi çok düşük ve bulanık.Ancak göze çarpan şey göz rengi oluyor,çünkü bariz bir şekilde ortada.Göz rengi doğrudan kameraya parlıyor.Tamam sadede geliyorum,gözleri parlak bir mor.Evet yanlış duymadınız mor renk ve parlıyor.Bunun ne anlama geldiğini pek bilmiyorum ama parçaları birleştirecek olursak bu kesinlikle MANTOR.Çünkü hızı bir Vampir hızında,eğer gözlerinide Kurt Adama bağlarsak,ki başka bir açıklaması yok.Henüz bükücülükle ilgili birşey görmedim ve sanırım yokta görüntü burada bitiyor.Aniden Makinenin yan taraftaki harddiskinden bir ses geldi ve karşıma başka bir görüntü çıktı.Keşke şom ağızımı açmasaydım.Yine aynı görüntü yanan bir yerden aynı hızla geçiyor ve arkasına ateşleri alarak gidiyor...

Aniden kulaklarım koridordan başka bir ses duydu.Bu,Bay Frank ile Babamın sesi idi.Konuşmaları tam olarak şöyle idi ''Hank,sen burada ne arıyorsun ?'' dedi Bay Frank.Babam'da ''Kantinden birşeyler almaya gitmiştim peki ya sen ?'' diye cevap verdi. Bay Frank'de ''Oda'da Profesör ile konuşurken Gözetleme Odasından MANTOR hakkında yeni bir görüntü sinyali geldi.Oraya gidiyorum'' dedi.Bunun üzerine babam ''Güzel,o halde bende geliyorum'' dedi ve yürümeye başladılar.

Hemen cebimden USB belleğimi çıkardım ve PC'ye taktım.Ardından MANTOR hakkındaki bütün bilgileri USB'ye aktarmaya başladım.Babamların ayak sesleri git gide yakınlaşıyordu.

''%5,%10 'hadi biraz daha hızlı ol!' '' diye kendi kendime söylendim.%42 off hadi ama.Sesler dahada yakınlaştı.Tahminimce 15 saniye içinde burada olurlar.%79 hadi hadi! ve aniden %100 atladı ve aktarma bitti.USB'yi hemen çektim ve arkadaki dolapların birinin içine saklandım.Babamlar içeri girdi ve aynı makinenin başına geçtiler.Ardından görüntüleri izliyordu.Bay Frank umutsuzca babama döndü ve ''Bükücülük'te tamam.'' dedi.Ardından klavyede bir kaç tuşa bastı ve Enter yaptı.Harddiskten yine farklı bir ses geldi ve Bay Frank ''Profesör ve diğerlerine gönderdim,gidebiliriz.'' dedi.Ardından odadan çıktılar.Derin bir nefes aldıktan sonra bende dolaptan çıktım.En sonunda kalbimin ritmi normale dönmeye başladı.Bir kaç dakika bekledikten sonra bende odadan çıktım ve doğrudan kendi odama yöneldim...

İçeri girdiğimde Peter hala uyuyordu.Yazık garibanın hiç bir şeyden haberi yoktu.Neyse yarın zaten öğrenir.Daha yatağama çıkamadan yorgunluktan yere düştüm ve daha fazla mücadele etmeden gözlerimi yumdum..

''Pişt,Kev,kalk len!''

Peterin beni dürtmesiyle uyandım ve ayağa kalktım.Amanın,bir daha yerde yatarsam ne olayım belim tutulmuş amk ya.

Peter gülerek ''Yine ranzadan mı düştün?'' dedi.Bende başımı iki yana salladım ve ''Otur anlatacağım''

Birlikte koltuklara geçtik ve en başından beri herşeyi Peter'a anlattım.Peter bir süre sessizliğini korudu ama ardından ''Benim niye bunlardan haberim yok ?'' dedi.Ben de ''Senin başını belaya sokmak istemedim.Zaten onlarda fazlası ile ceza aldı.'' cevabını verdim.

O da başını salladı ve düşünmeye başladı.Bir süre sonra tekrar bana döndü ve ''Mantık doğru çıktı.Tekrar dirildi'' dedi.''Ben biraz kantine gidiyorum dostum''

Ben de başımı salladım ve odadan çıktı.

Cebimden USB belleğimi çıkardım ve ona bakarak bir süre düşünmeye başladım.Ardından bende odadan çıktım ve Profesörün odasına yöneldim.

Aniden kapıyı çalmadan içeri girdim.Herkes ordaydı babamda dahil.Babam sinirlenerek ''Kev,bu ne saygısızlık!'' diye bağırdı.Profesör ise eli ile babamı yerine oturttu ve ''Evet Kevin?'' dedi.Bende yukardan projeksyon şeysini indirdim ve projeksyonun en yakın olduğu PC'ye USB'yi taktım.Ardından bütün görüntüleri karşıya yansıttım.Bay Frank ''Sen bunları nereden buldun ?'' diye sordu.Ben ise hiç bir cevap vermedim.Bir süre sonra ''Bana bunu kim açıklayacak ?'' diye çıkıştım.

Sessizlikten sonra Bayan Jean elini kaldırdı ve ayağa kalkarak ''KIYAMET!'' cevabını verdi...



Doğaüstü İnsanlar AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin