6. BÖLÜM

125 2 0
                                    


 Dışarıyı izlemeye daldığım sırada telefonum çaldı hastaneden arıyorlardı "Defne Hanım ben Nazlı hastanede şuan çok büyük kalabalık var ve yeterli sayıda sağlıkçımız yok dekan bütün çalışanları çağırıyor." Hemen hazırlanıp bir taksi çağırmasını söyledim güvenliğe. Hastanın önünden bile belli oluyordu büyük sorun olduğu direk ücretini ödeyip hastane girişinden girdim acil kapısı aşırı kalabalıktı oradan direk acile geçtim Mehmet doktor beni görünce hemen geldi "Defne sana ihtiyacım var benim grubumda ol kısaca bilgi al birinden ve hemen gel", "Tamam hocam." 

Etrafıma baktığımda en uygunu Nazlıydı hemen yanına gittim "Nazlı bana kısa bir özet geçer misin olay ne şuan durum ne" "Tabi Defne Hanım. Olay şöyle ki bir yolcu otobüsü kaza yapıyor kaza yaptığı araç da yolcu otobüsü ne şans ki bu araçlardan bir tanesi aşırı hasar alıyor ve başka güzergah da olan başka bir yolcu otobüsüne de kaza yaptırıyor. Ve maalesef üç araç da oldukça dolu birçok hastane dolmuş durumda. " anladım diyerek hızlıca yanından ayrıldım. 

Her şey oldukça kalabalıktı acı çekenler yakınlarından iyi haber bekleyenler. Ağlama sesleri ölüm haberleri konsantre olmamızda daha zorluk çıkarıyordu o yüzden birkaç kere uyardılar fakat hiçbir değişiklik olmamıştı bütün doktor ve hemşireler aynı durumdaydı daha fazla dayanamadım ve anons yapılan kısma geçtim ve mikrofonu açtım

"Lütfen ilk önce sessiz olur musunuz lütfen dinler misiniz sessiz lütfen. Evet biliyorum çok zor şuan hepiniz iyi bir haber bekliyorsunuz fakat siz böyle yaptıkça biz işimizi yapamıyoruz eğer iyi haber bekliyorsanız lütfen bize sessiz sakin kalabalık olmayan bir ortam bırakın ki daha iyi çalışalım lütfen sizden ricam." Birkaç tanesi itiraz etse de geneli çıkınca onlarda çıkmıştı çoğu kişiden derin bir soluk verdiğini duymuştum.

4 Saat sonra...

Herkes bitmiş vaziyetteydi 4 saat geçmişti üzerinden ama sanki hiç de 4 saat değildi en zor günlerden biriydi hem psikolojik hem de fiziksel olarak. Hemşire odasına gittim ve saate baktım 22.48 ti bir kahve içmem gerekiyordu çünkü beynim uyuşmuş gibiydi Aslı da hastanedeydi fakat hiç karşılaşmamıştık. O başka taraftaydı sanırım yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu inat etsem de.

 Rüyamda biri beni kovalıyordu ormanın içinde ben ise bilmediğim bir karanlığa doğru koşuyordum o sırada uyandım birden gözlerimi açmam ile sıçramam bir oldu Alaz yüzüme doğru eğilmiş bana bakıyordu ne işi vardı.

"Alaz" , "Haber verme zahmetinde bulunsaydın keşke Defne." Sinirliydi fakat bastırmaya çalışıyordu bunu

 "Unutmuşum kusura bakma aniden çıktım  ve bu duruma alışmam zaman alacak sanırım."

 "Kusura bakma mı aklım çıktı Defne sana bir şey olsa bana soracaklar hesabını normal ailelerden gelmiyoruz düşmanımız var düşmanım var dikkat et hareketlerine artık." Zaten zor bir gün geçirmiştim üstüne bir de azar işitiyordum. 

"Tamam dedim Alaz neden uzatıyorsun unutmuşum aklımdan çıkmış" sinir ile gülümsedi ve elini burun kemiğine götürüp sıktı daha sonra bana döndü ve ,

"Karım olduğunu mu unuttun Defne istersen bir daha unutma diye icraata dökebilirim." Ne diyordu Allah aşkına yanımdaki yastığı hızla alıp yüzüne fırlattım "Gerizekalı." Dedim ve doğrulup dolabıma gittim eşyalarımı almak için o ise memnun gibi sırıtıyordu daha da sinir ediyordu beni o sırada kapı açıldı gelen Aslıydı o da aşırı yorulmuştu

 "Dinlenmedin mi sen?" diye sordum  o ise kendini koltuğa attı ve "Ameliyattan yeni çıktım desem." dedi bitik şekilde.

 Daha sonra Alaz'a dönüp "Selam enişte " dedi bu kız akıllanmıyordu her şeyi de biliyordu neydi bu enişte sevdası anlamıyorum ya. "Selam ,sağol bu  arada Aslı söylediğin için."

"Neyi söyledin ki sen ?" Aslı küçük bir kız gibi kıkırdayıp "Senin telefonun çalıyordu odaya geldiğimde uyanma diye ben baktım sayende güzel bir kükreme sesi de duydum eniştem sağolsun." Dedi imalı bir şekilde Alaz'a baktığımda saliselik bir gülüş gördüm dudaklarında ama o kadar kısaydı ki ben bile uyduruyor olabilirim.

 Aslıya göz devirip geri dönmüştüm dolaba tam tekrar kapı açıldı ama sert bir şekilde merakla döndüğümde bir genç adamdı hepimize baktı gözü dönmüş gibi bakıyordu ve o sırada hızla gelerek bana tokat attı beklemediğim için kafamı dolaba çarpmıştım yanağımın sızısının önüne geçmişti kafamın ağrısı. 

Alaz sinir ile adamı kendine döndürmüş  bir yandan küfür edip bir yandan adamı dövüyordu "Sen benim karıma nasıl vurursun lan" diyip duruyordu o kadar sinirliydi ki o kadar insan sese gelmiş ve ayırmaya çalışıyor başaramıyorlardı ve herkes bu sayede evli olduğumu öğrenmişti. 

Daha fazla ayakta duramıyordum ve en son Aslının Defne diyerek bana koştuğunu ve Alaz'ın kucağına almasını hatırlıyordum. Uyandığımda başımda Aslı vardı "Defne balım nasılsın ağrın var mı söyle." Diye soru yağmuruna tutarken Alaz geldi "Nasıl oldun nasıl hissediyorsun" biraz zorlanıyordum boğazım ağrıdığı için "İyiyim merak etmeyin." 

Aslı da yalnız bırakayım diyerek gitmişti. "Bir hastanın yakınıymış sen bakmışsın ve ölmüş." Alışılmış bir şeydi ölürdü fakat suçlu her zaman biz olurduk. "Neyse konuyu kapatabilir miyiz." Dedikten sonra kapı açıldı girenleri kesinlikle beklemiyordum. Onların ne işi vardı kim söylemişti


Sizce kim geldi; Aslı, Can, ve ya bir başkası

Umarım beğenmişsinizdir bölümü iyi okumlar..

EVDEKAL..

Töre AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin