Galiba rüya görüyordum. Ama gördüğüm rüya tam anlamıyla korkunç... Rüyamda bir önceki okulumdaki öküzümü (eski sevgilimi) görüyordum. Ellerinde çiçekle kapıma dayanmış "Hayatım bana gel.Benim kadınımsın. Benimsin,
bana aitsin" diye yalvarıyordu.Birden deprem oluyor hissiyle yerimden sıçradım.Hemen başucumda ki lambamı açtım ve mavi renkteki avüzeme gözlerimi diktim.Tam da düşündüğüm gibi avize sallanıyordu.Hemen telefonumu elime alarak yataktan kalkıp güvenli bir yere geçtim.
...
Deprem durmuştu sanırım. Kalbim çok hızlı atıyordu.Depremin durduğundan emin olduktan sonra hızlı bir şekilde yerimden kalktım.Odadan kendimi bir süratle antreye çıktım.Babam ve ablamın beni duymasi için "DEPREM OLDU KALKINNN!" diye bağırıyordum. Bir yandan bağırırken bir yandan da kalkmalari için odalarının kapılarına sertçe vuruyordum.Babamın odasının kapısına vururken "Ne oluyor" diye ses duydum ve arkamı döndüm.Bu ses ablama aitti. Tam 'Deprem oldu.' diye söyleyecektim ki sırada babam odadan çıkıverdi. "Ohh! Sonunda..." diyerek rahatlamaya çalıştım. "Deprem oldu.Hadi evden artçı bir deprem olmadan evden çıkalım" dedim telaşla. Üçümüz de koştura koştura merdivenlerden indik.Bahçe kapısına doğru yöneldik. Kendimizi en sonunda bahçeye attık. Sanırsam bu gece bahçede uyuyacaktık . Aynen düşündüğüm gibi oldu.Bahçede sabahlıyacaktık.Ablamla beraber eve hızlıca girip oradan yer yatağı yapmak için birkaç yastık,pike ve yer minderi aldık.Elimizdekilerle evden dışarı çıkıp elimizdekileri yere koyduk.Yer yataklarımızı hazırladıktan sonra yataklarımızın içine girdik.Ablam ve babamla azıcık muhabbet ettikten sonra kendimi esen havanın etkisiyle uykunun içinde buldum.
.....
Gözlerimi açtığımda güneş gözlerimi acıtıyordu. Üzerimde bir ağırlık hissediyordum.Kafamı kaldırdım ve aniden üzerime annem ölmeden birkaç ay önce annemle beraber aldığımız pike mi üzerime doğru çekip pikenin altına girdim..Bu pike bana hep annemi hatırlatıyordu .Pikeme baktığım zaman karşımda annem duruyormuş gibi hissediyorum ve yüzümde sıcak bir gülümseme oluyordu. Annemi çok özlemiştim.Bana olan sarılışını , kokusunu , her şeyini...
Ben kendi kafamda bunları düşünürken ayak sesi duymamla kafamdaki düşünceler uçuşuverdi. Pike mi üstümden iterek ayak sesinin kime ait olduğunu anlamak için etrafıma bakındım.Ve Ayşe Teyzem' in geldiğini anlamıştım. 'Acaba saat kaçtı? 'diye içinden düşünürken telefonuma baktım.Saat daha 09:22 idi.
Çok susadığımı fark ettim .Su içmek istiyordum.Yerimden kalkarak eve girdim ve karşımda gördüğüm manzara karşısında "Hayır! Neden ? Neden düştün?" diye bağırdım gözümden yaş süzülürken.İçeriye telaşla girdiğini gördüğüm Ayşe teyzem bana "Kızım ağlama.Ne oldu anlat bakayım." diye beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Birden karşıyı işaret ettim ve "Aile çerçevemiz yere düşmüş" diye haykırarak Ayşe teyzeye baktım." Mira kalk hadi. Bende başka bir şey oldu sandım.Bugün Melih çarşıya gidecek.Gitmişken fotoğrafınıza göre bir çerçeve alır gelir." dedi.Bu cümleyi kurduğunda içim rahatlamıştı. "Tamam o zaman "dedim. "Melih mutfakta gideyim de ona haber vereyim....Dedi.Başımı onaylarcasına sakladım .Ayşe Teyze mutfağa doğru gitti. Gözümden akan yaşı silerek fotoğrafı yerden kaldırırken kırık olan cam parçası elime batmıştı.Sadece küçük bir yara idi.Fazla kan akmıyordu. Fotoğrafı yerden kaldırdım ve şöminenin üzerine koydum. Mutfağa doğru gittim. Mutfakta bulunan Özge Ablaya "Özge abla yara bandı nerede?" diye sorduğum da bana beklememi işaret etti ve Mutfakta bulunan İlk yardım kutusuna baktı."Şansına 2 tane kalmış" diyerek benim icin yara bandını açıyorken içeriye Ayşe Teyze geldi. "Özge alınacaklar listesi yapalım.Melih bizi bekliyor." dedi Özge Abla elindeki yara bandını elime yapıştırdı."Teşekkür ederim." dedim. Bana gülümsedi ve yarım kalan işine devam etti. Ayşe teyze elimdeki yara bandını görmüş ancak birşey diyememişti.
"Sanırım odama çıkıp uyumam gerekiyor" dedim ve odama doğru ilerlerken "Tamam kızım sen çık odana uyu biraz kendine gel" dedi ve ona yalandan da olsa gülümsedim.
.....
Ablam odamda ki perdeyi açmış bana sesleniyordu." Mira kalk hadi kahvaltı yap."
Gözlerimi açtım ve ablama canımın bir şey istemediğini söyledim. "Mira ablacım yapma böyle.Sabah ağladığını öğrendim.Bu yüzden mi yemek yemek istemiyor canın?" " Evet abla." dedim üzgün üzgün. Ablam gelip başucuma oturdu. "Seni anlıyorum. Annemin anılarına sadık kalmaya çalışıyorsun. Bende annemi en az senin kadar özledim. Keşke ölmeseydi.Keşke şuanda bizim yanımızda olsaydı. Ama unutma ki annem bizim yanımızda olmasa da bizi yani seni ve beni nerede olursak olalım izliyor. Şu halimizi görseydi kesin üzülürdü. dedi ve bana sarıldı. Omzuma değen sıcak damlaların ablama ait olduğunu anlamam hiçte uzun sürmedi. O da ne ablam ağlıyor muydu? diye merak ettim .Hıçkırık sesiyle Ablamın ağladığını anladım. Ablamı kendimde uzaklaştırmaya çalıştım."Abla ağlama beni de ağlatacaksın.Hadi ama ağlama lütfen." dedim. Sarılmayı kesti. Yalandan gülümseyerek yanağıma buse kondurdu ve odamdan göz yaşlarını elleriyle silerek çıktı.
ARKADAŞLARRRR SONUNDA 2. BÖLÜMÜ BİTİRDİK.
BU ARADA DEMEM GEREKEN BAZI ŞEYLER VAR.
BİZ BU KİTABI 2 KİŞİ YAZIYORUZ.
BEN BELLİ BİR BÖLÜME KADAR YAZICAĞIM.
BU ARADA ARKADAŞLAR BÖLÜM HAFTADA 2 KEZ GELECEK.
VE ŞUAN BELKİ SIKILMIŞ OLABILIRSİNİZ AMA 3. BÖLÜMDE HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK VE HER ŞEY YERİNE OTURACAK. UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR.
SİZDEN RİCAM LÜTFEN VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
SİZLERİ ÇOOOK SEVİYORUM.
VE ŞİMDİDEN OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜRLER♥♥♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zengin Züppe
ChickLitMira AKSOY; 17 yaşında bir genç kız. Annesini kaybetmiş. Ablası Merve ve babası şle birlikte yaşıyor. Bakalım yenş okuluna gidince onu ne zorluklar bekliyor. Mete ÖZGÜN; Zengin, egosit, züppe, kendini bilmiş, kendinden başka kimseyi düşünmeyen...