Gök gürültüsüyle beraber yağan yağmur Jae sang'ın umurunda değildi. Öylece çatısına çıktığı binadan ışık saçan şehri izliyordu. Tavşanı bulmak gerçekten zordu. Onu nerede arayacağını bilmiyordu.
Yağmurdan yüzüne yapışan saçlarını umursamadan hareket edip binadan indi. Etrafta dolanıp şüpheli gözüken yerlere bakacaktı. Sokak arasından insan içine girip etrafına bakındı. Listenin başında Park Ji woo vardı.
Kimseyle göz teması kurmadan hızlıca geçtiği yerlere kısa bakışlar atıyordu. Henüz şüpheli bir şeyler görmüş değildi. Tavşanı bu gidişle bulacağını pek sanmıyordu.
Kaşları çatık bir şekilde karşıya bakarken gelen tanıdık bedeni fark etti. Jungkook'la karşılaşacağını beklemiyordu. Cebindeki telefonu çıkartıp saate baktığında saatin 22.36 olduğunu görmüştü.
Adımlarını yavaşlatıp duraksadı. Giderek yaklaşan bedeni süzdükten sonra bakışlarını yüzüne çevirdi. Acelesi varmış gibi gözüküyordu. Yurda yetişmeye çalışıyordu belki de..
Daha fazla yaklaşan beden Jae sang gibi karşıya baktığında gördüğü parlayan kırmızı gözlerle duraksadı.
Geçen gece haberlerde gördüğü Gölge, karşısında dikilmiş ona bakıyordu.
Jae sang kendisine bakan bedene karşı histerik bir şekilde sırıtıp bakışlarını kaçırdıktan sonra Jungkook'a arkasını döndü. Onunla biraz oynasa zararı olmazdı. Nasıl olsa hızına yetişebileceğini ya da güç uygulayabileceğini sanmıyordu.
Jae sang, arkasından gelen bedeni hissedebiliyordu. Sırıttıktan sonra hızını biraz daha artırdı. Yavaştan koşmaya başladığında Jungkook da koşmaya başlamıştı. Gölge'yi bulmuşken kaybedemezdi.
"Hey, dur!"
Jungkook'un sesini duyduğunda adımlarını yavaşlattı. Ardından duraksayıp yavaşça ondan tarafı döndü. Sesini deşifre etmemek için konuşmayacaktı.
Karşısında kalan bedene çattığı kaşlarıyla bakan Jungkook garip hissediyordu. İlk defa gözleri bu şekilde parlayan birini görmüştü. Ve o kişi de Gölge'ydi.
"Kimsin sen?"
Jungkook'un sorusu Jae sang'ın cevap vermemesiyle havada asılı kalmıştı. İleriye doğru birkaç adım attığında Jae sang durması için elini kaldırmıştı. Kendisine yaklaşsa bile bir şey yapamazdı ana etraftakilerin dikkatini çekerdi, bunu istemiyordu.
"Gölge! Gölge burada!"
Jae sang'ın hemen çaprazındaki kız bağırdığında bakışlarını ona çevirip kaşlarını çattı. Oyununu böyle mahveden kız yüzünden ciddi anlamda sinirlenmişti.
İnsanların toplanmaya başladığını fark ettiğinde Jungkook'a kısa bir bakış atmış, ardından arkasını dönüp koşarak uzaklaşmaya başlamıştı. Jungkook'un peşinden geldiğini fark ettiğinde hızını artırıp sokak arasına girmişti. Kolayca gizlendiğinde beklemeden evine doğru yol almıştı.
Bu gecelik Tavşan'ı boş verebilirdi...
••
Jae sang bedenini yatağa bırakıp derin bir nefes aldı. Jungkook'un, Gölge'yi gördüğü hakkında bahsedip bahsetmeyeceğini merak ediyordu.
Kapıdan sesler geldiğinde başını o tarafa çevirdi. Sırıl sıklam olan beden içeri girdiğinde Jae sang bakışlarını üzerinde yoğunlaştırdı.
İçeri giren beden, dolabından havlu alıp banyoya girdiğinde Jae sang yatakta doğrulup televizyonun kumandasını eline aldı. Televizyonu açıp kanalları değiştirmeye başladı. Görmeyi beklediği haberi nihayet bulduğunda televizyona doğrulttuğu kumandayı indirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killer & Blood ᴶᴶᴷ
FanficSeri katil Tavşan, Karanlığa karışan Gölge.. Birbirlerini arayan, ama aynı odada kaldıklarını bilmeyen ikili.. 14/05/2018 22/10/2018