(Anlatıcı kadın)
Sinema çıkışı iki çift laf ettik. Bir yerlerden alıntı yaparak
"Rastlaşmak üzücü sizinle,
Bize randevulaşmak yakışır." dedi.
Ne diyeceğimi bilemedim ve gülümseyerek önüme baktım. Bu adam hep böyle çapkın mıdır?
Sonra çok şükür aklıma gelebildi de sordum.
"Sizin isminiz nedir?"
"Sarp ben." dedi ufak bir tebessümle.
"Sormak aklıma yeni geldi, kusura bakmayın. Sahi, ne işle meşgulsünüz Sarp Bey?" dedim gülümsemesini gülümsemeyle izleyerek.
"Ben mi? Ben gezerim, yazarım, kendi gömleğini ütüler ve sık sık mezar ziyareti yaparım." dedi ciddi bir şekilde. Eğer bu kadar ciddi söylemeseydi benimle alay ediyor sanabilirdim.
"Anladım. Ben de posthane memuruyum." dedim gülümsemeye devam ederek.
"Öyle mi? Baya sıkıcı bir iş." dedi aynı ciddiyetle.
Tekrardan gülümseyerek konuşmasını istedim ama hep ciddi kaldı.
Aynı ciddiyetle vedalaştık ve yollarımız ayırdık. Randevulaşmayı unuttuk. Öylesine ayrıldık ve belki bir daha karşılaşmayacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK KALAMAZ
PoetryÖyle deliyim ve doluyum ki ona karşı. Hep içimde kaldı gülüşü.. hasreti.. nefreti.. Hep çok sevdim ama hep az kaldı ona. Yetemedim yüreğine yitirildim zamanla. Nasıl sevdim ah nasıl sevdim.. Hiç bilmedi diyedir belki bu gamsızlığı. Hiç farketmedi...