My Little Nephilim (Malec)

35. bölüm

Kapı açıldığında hızlıca içeriye girip Magnus'u yakasından tuttuğum gibi kendime çektim.

"Selam." Diyerek dudaklarına yapıştığımda beni hızlıca kapıya yasladı.

"Selam." Dedi hafifçe geriye çekilerek. Sonrasında tekrar dudaklarım ile buluştu dudakları. Çok sert öpüyordu, her zaman olduğu gibi. Nefes almam bile zor oluyordu böyle öptüğü zaman.

"Geldiğin için teşekkürler." Dedi geri çekilerek. "Ama ben kendimi daha fazla frenleyemem haberin olsun."

"Frenle diyen kim?" Onu sertçe kendime çektim ve elimi boynuna atıp dudaklarını tekrar dudaklarımla buluşturdum.

İçeriye doğru giderken arkadan aniden ses gelince birbirimizden hızlıca uzaklaşmıştık.

"Üzgünüm, çok üzgünüm." Dedi Catarina hızlıca. Ben ise o sıra kızarmakla meşguldüm.

"Neden haber vermeden geldin ki?" Magnus biraz sinirli konuşunca Catarina'nın yüzü düşmüştü.

"Madzie'yi bırakacak birisine ihtiyacım vardı ve aklıma sen geldin ama meşgulsün gibi duruyor. Şey... başkasını bulurum. Tekrardan özür dilerim."

"Sorun değil Catarina." Dedim hızlıca. "Biz bakabiliriz."

Magnus bana gözlerini pörtletip baksa da omuz silkmiştim.

"Hayır hayır, 1 yıl Magnus'un çenesinden kurtulamam."

"Beni tanıyor."

"Sen bize gönder Catarina, ben Izzy'i arar ona söylerim. Enstitüde ilgilenirler."

"Cidden bunu yapar mısın?"

"Sorun değil, annemler de oradalar ve annem 4 çocuk büyüttü. Zaten Max'le Madzie aynı yaşlardalar ve eminim iyi anlaşacaklardır."

"Biz de bakabiliriz." Dedi Magnus az önceki kaba halinden pişman olmuş bir ses tonuyla. "Bize gönder."

"Yok kalsın, çeneni çekmek istemiyorum."

"Catarina benim için bir sürü şey yaptın, sana bir ton iyilik borcum var ve bir yerden başlamam lazım değil mi?"

"Tamam o zaman, buraya gönderiyorum."

"Bana kızmadın değil mi?" Dedi Magnus mahcup bir hal takınarak. Şu kedi yavrusu bakışlara kimsenin karşı gelebileceğini sanmıyorum.

"Hayır kızmadım, biraz da haklısın çünkü önceden haber verebilirdim. Söz, birkaç saat sonra alacağım onu. Gece yine size kalır."

"İnan bana çok iyi olur."

Catarina gülümseyip bir portal açtı ve salondan ayrıldı.

"Bu kadar kaba olma Magnus."

"Sen de bu kadar utangaç olma, şuna baksana yanakların filan kızardı."

"Hayır kızarmadı."

"Ahh Catarina izin verseydi ben kızartacaktım o yanakları ama neyse... gece devam edeceğiz ve ne var biliyor musun? Bu sefer altta olan sen olacaksın."

Tam cevap verecektim ki bir portal açıldı ve Madzie küçük sırt çantası ile portaldan salona geçiş yaptı.

"Magnuss." Koşarak Magnus'un kucağına atladı ve Magnus ona sıkıca sarıldı.

"Beni özledin mi sen?"

"Özledim hem de çok."

Daha önce Madzie'yi bir ya da iki kez görmüştüm ama yine de beni görünce kocaman sırıtıp kucağıma gelmek için hareketlendi. Ben de ona karşılık verdim ve sıkıca sarıldım.

Sonrasında yavaşça kucağımdan indirdim.

"Size çizimlerimi göstereceğim. Ama önce tuvalete gitmem gerekiyor."

Madzie koşa koşa tuvalete ilerlerken Magnus'la birbirimize baktık.

"Uzun bir gece bizi bekliyor gibi görünüyor Alexander."

"Ben de aynısını söyleyecektim."

...