BELEDİYE BAŞKANININ KAYIP EŞİ

42 2 0
                                    

Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin arabadan inerler. Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin, şeritlerin altından geçerek cesedin oraya giderler.
Ceset, yüzükoyun dönmüş, beyaz kıyafetli, belinde beyaz önlük olan kumral bir kadındır.
Polis memuru:
- Tek kurşunla karnından vurulmuş. Vurulmanın etkisiyle yüzüstü yere düşmüş.
Başkomiser Kadir Bey:
- Gören var mı?
Polis memuru:
- Şu anlık yok.
Başkomiser Kadir Bey:
- Kimlik var mı?
Polis memuru:
- Arkadaşlar içeride bakıyorlar.
Genç Dedektif:
- Kadın hizmetçi olmalı.
Polis memuru:
- Biz de öyle düşünüyoruz. Belinde önlük bağlı.
Genç Dedektif:
- Kadın katili görmüş olmalı. Peki, neden kaçmadı?
Polis memuru biraz düşünür ve kafasını sağa sola sallayarak:
- Bunu bilemem.
Başkomiser Kadir Bey:
- Tahminimce katil tanıdıktı.
Pelin:
- Kaçmaya fırsatı olmamış olabilir.
Genç Dedektif:
- Ceset düz olarak yere düşmüş. Kaçmaya çalışsa cesette bir yamukluk olmaz mıydı? Ya da ceset ters tarafa düşmez meydi?
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne bileyim. Adli tıp gösterecek onu. Ama katilin tanıdık olma ihtimali yüksek.
Bir polis memuru gelir.
Polis memuru:
- Başkomiserim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Söyle.
Polis memuru:
- Şu yan apartmanda da belediye başkanı oturuyormuş.
Başkomiser Kadir Bey:
- Allah Allah. Ne olmuş yani?
Polis memuru:
- Acaba onla ilgili bir saldırı olabilir mi diye düşündük?
Genç Dedektif:
- Zannetmem. Bu kadından ne istemiş olabilirler?
Başkomiser Kadir Bey:
- Görmüş olabilir.
Genç Dedektif:
- Size katilin tanıdık olduğunu söylemiştim. Bu yüzden belediye başkanına suikast iddiası olamaz.
Başkomiser Kadir Bey:
- Arkadaşlar cesedi alalım. Genç Dedektif, var mı bakacağın bir şey?
Genç Dedektif ellerini açarak etrafı inceler.
Genç Dedektif:
- Sadece iki boş kovan.
Genç Dedektif adım atarak yola çıkar. Ve birkaç metre ötede yoldan giden lastik izlerini farkeder.
Genç Dedektif:
- Lastik izleri.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif'in yanına gelir.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bir şey mi oldu Genç Dedektif?
Genç Dedektif:
- Burada lastik izleri var. Ama büyük bir lastik gibi.
Başkomiser Kadir Bey:
- Kamyon lastiği mi?
Genç Dedektif:
- Evet.
Başkomiser Kadir Bey:
- Aferin, Genç Dedektif. Çözeceğiz inşallah.
Bu arada bir polis memuru yerden eğilir ve bir pusula alır.
Yanındaki polis memuru:
- Ne o?
Pusulayı alan polis memuru:
- Pusula. Oğlum armağan etmişti. Baksana manyetiği bozulmuş.
Yanındaki polis memuru:
- Herhalde yere düşünce oldu.
Pusulayı alan polis memuru:
- Herhalde.
Genç Dedektif:
- Ben de bir tane pusula var. Onu size armağan edebilirim isterseniz?
Pusulayı alan polis memuru:
- Gerek yok, teşekkürler.
Genç Dedektif:
- Peki, o zaman.
Başkomiser Kadir Bey:
- İyi o zaman, merkezde devam edelim.
  Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin merkeze giderler.
Başkomiser Kadir Bey:
- Birazdan gelir bilgiler.
Genç Dedektif:
- Amirim, siz ne düşünüyorsunuz?
Başkomiser Kadir Bey:
- Ortada bir cinayet var. Kapının önünde öldürülen bir hizmetçi.
Pelin:
- Belki de patronunu öldüreceklerdi.
Başkomiser Kadir Bey:
- O da birazdan gelecek.
Genç Dedektif:
- Bunda patronun bir etkisi olacağını düşünmüyorum. O yüzden evin içini de araştırmadım.
Kapı çalar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Gel.
İçeriye siyah saçlı, bıyıklı ve top sakallı biri girer. 39 yaşındadır.
Başkomiser Kadir Bey:
- Buyrun.
Adam:
- İyi günler ben Cevat Görgülü. Olayın yaşandığı ev sahibiyim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ha buyrun, oturun şöyle.
Cevat Bey:
- İyi günler.
der ve oturur.
Başkomiser Kadir Bey:
- Evinizin önünde cinayet işlendiğini biliyorsunuzdur.
Cevat Bey:
- Maalesef. Memur arkadaşlar belirtti. Selma'yı öldürmüşler.
Başkomiser Kadir Bey:
- Demek Selma'ydı adı.
Cevat Bey:
- Evet.
Genç Dedektif:
- Neden?
Herkes Genç Dedektif'e bakar.
Genç Dedektif:
- Neden öldürmüş olabilirler?
Cevat Bey:
- Neden derken?
Genç Dedektif:
- Onun herhangi bir düşmanı var mıydı?
Cevat Bey:
- Bilemem. Başka bir şey var mı?
Genç Dedektif:
- Var. Bugün neredeydiniz?
Cevat Bey gülümser.
Cevat Bey:
- İş yerimdeydim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Peki. Bu kadarlık yeter. Size tekrar döneceğiz.
Cevat kapıdan çıkar. İçeriye Beril girer.
Başkomiser Kadir Bey:
- Beril geldi mi sonuçlar?
Beril:
- Geldi, Başkomiserim. Ama ceset hala adli tıpta.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne sonucu geldi peki?
Beril:
- İki tane boş kovan bulunmuş. Zaten cesette de iki kurşun deliği olduğunu öğrendim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Başka bir şey var mı?
Genç Dedektif:
- Mesela lastik izi.
Beril:
- Tabi, lastik izi bir kamyona ait. Civardaki kameralardan birkaç araba tespit edilmiş. Arkadaşlar onları eliyorlar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Tamam, Beril. Sağol. Yarın ceset sonuçlarını bekleyeceğiz.
Beril:
- İyi günler Başkomiserim.
Beril çıkar.
Başkomiser Kadir Bey saatine bakar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Mesai saati de bitti. Artık yarın görüşürüz.
Genç Dedektif ve Pelin de kalkarlar.
Ertesi gün olur.
Başkomiser Kadir Bey ile Genç Dedektif polis müdürlüğü binasından içeri girer. Arkalarında da Pelin vardır.
Genç Dedektif:
- Atladığımız bir nokta var. Bundan eminim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne olabilir o nokta?
Bir polis memuru gelir.
Polis memuru:
- Başkomiserim, bakın.
Başkomiser Kadir Bey bakar ve hızlı adımlarla orada sandalyede oturan adama doğru gider.
Başkomiser Kadir Bey:
- Başkanım.
Adam kafasını kaldırır. Siyah saçlı, biraz uzun boylu, takım elbiseli 49 yaşındaki ilçenin belediye başkanıdır.
Belediye Başkanı:
- Amirim.
Genç Dedektif ve Pelin de uzaktan izlerler.
Genç Dedektif:
- Başkan değil mi o?
Pelin:
- Evet, Yavuz Bey'in ne işi var burada?
Genç Dedektif ve Pelin belediye başkanının yanına giderler.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bir sorun mu var başkanım?
Başkan Yavuz Bey:
- Amirim eşim kayıp. Eşim Zeynep'e dün akşamdan beri ulaşamıyorum.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bir yere gitmiş olmasın.
Başkan Yavuz Bey:
- Hayır, öyle bir şey olsa haberim olurdu.
Genç Dedektif:
- Pardon başkanım ama kavga falan etmiş miydiniz?
Başkan Yavuz Bey:
- Hayır.
Genç Dedektif:
- Telefonunu aramışsınızdır.
Başkan Yavuz Bey:
- En başta çalıyordu. İki defa çaldı. Dün gece saat 10'dan beri kapalı. Başına bir şey gelmesinden korkuyorum.
Genç Dedektif:
- Hiçbir eşyasını almamış mı?
Başkan Yavuz Bey:
- Hayır. Sadece çantasını almış.
Başkomiser Kadir Bey:
- Tamam. Kayıp başvurusunda bulunalım.
Başkan Yavuz Bey:
- En son dün sabah gördüm. 24 saati geçti.
Başkomiser Kadir Bey:
- Benimle gelin, başkanım.
Bir polis memuru gelir.
Polis memuru:
- Başkomiserim dünkü cinayetle ilgili gelişmeler ve raporlar burada.
Başkomiser Kadir Bey:
- Şimdi, önemli işim var. Sonra.
Genç Dedektif:
- Ben bakabilirim. Getir.
Polis memuru dosyaları Genç Dedektif'in eline "Buyrun" diyerek bırakır ve uzaklaşır. Genç Dedektif ve Pelin, Başkomiser Kadir Bey'in odasına giderek dosyaları ve verileri incelerler.
Genç Dedektif bilgisayardan kamera kayıtlarını incelerken Pelin de dosyaları karıştırır.
Genç Dedektif:
- Kamera kayıtlarına göre araç bu. Tam düşündüğüm gibi. Olay yerinden 90 metre uzaklıkta çekilmiş bu kayıt.
Pelin:
- Orayı mı araştıralım?
Genç Dedektif:
- Araştıracağız ama Başkomiserimi bekliyorum. Sen de Beril'in numarası var mı, ondan bilgi almak istiyorum.
Başkomiser Kadir Bey içeri girer.
Genç Dedektif:
- Başkomiserim...
Başkomiser Kadir Bey:
- Fatih, şu an başka bir olayla ilgilenmemiz gerekiyor.
Genç Dedektif:
- Cinayetteki şüpheli araç ile ilgili kamera kayıtları gelmiş.
Başkomiser Kadir Bey:
- Biliyorum ama bununla ilgilenmemiz lazım.
Başkomiser Kadir Bey, bir kadın fotoğrafını masanın üzerine koyar.
Kadın; küt, kumral saçlı ve mavi gözlü bir bayandır.
Başkomiser Kadir Bey:
- Belediye başkanının karısı. Kayıp.
Genç Dedektif:
- Kayıp bürosu onunla ilgilenebilir.
Başkomiser Kadir Bey:
- Böyle şeyleri fazla sevmediğini biliyorum. Olay belediye başkanı ile ilgili. Başkan en kısa sürede eşinin bulunmasını istiyor.
Genç Dedektif:
- Kadının nereden kaybolduğunu bile bilmiyoruz.
Başkomiser Kadir Bey:
- Arkadaşlar her türlü kamera kayıtlarını tarıyorlar.
Genç Dedektif:
- Ama cinayeti çözmeye çok yaklaştık. 90 metre ötede bir araç var.
Başkomiser Kadir Bey:
- Selami, gel!
Polis memuru Selami içeri girer.
Selemi:
- Buyrun amirim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bu dünkü cinayet olayına bakın.
Pelin'in telefonu çalar.
Pelin:
- Efendim. Evet, evet. Ben yapmıştım. İmzam mı gerekiyor, tamam. Tamam geliyorum. İyi günler.
Pelin, Genç Dedektif'e döner:
- Ya, şu kredi kartı şeyi vardı ya benim. Onun için imzam gerekli. Ben gidip onu halledeyim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Git, git. Biz de zaten olaya bakacağız. Öyle değil mi Genç Dedektif?
Genç Dedektif:
- E, evet amirim.
Pelin:
- Hadi, görüşürüz.
Pelin dışarı çıkar. İçeriye, aceleyle Belediye Başkanı Yavuz Bey girer.
Başkan Yavuz Bey:
- Amirim, amirim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne oldu başkanım? Çok telaşlısınız.
Belediye Başkanı Yavuz Bey:
- Amirim, karım. Karım kaçırılmış. 100 bin TL fidye istediler.
Başkomiser Kadir Bey:
- Tamam. Hızlı davranıyoruz. Kızım!
Başkan Yavuz Bey:
- Amirim, kimse duymasın lütfen.
Başkomiser Kadir Bey:
- Tamam. Kızım başkanın telefonunu izlemeye alın son arayan numaranın da nereden aldığını belirleyin.
Kız:
- Tabi, amirim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Siz numaramızı verin başkanım. Biz de olay yerine gitmek için hazırlanalım.
Başkomiser Kadir Bey:
- Başkanın karısını kaçırdılar. Bir de cinayet işlediler.
Başkan Yavuz Bey arkadan gelir.
Başkan Yavuz Bey:
- Alçaklar.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Başkan Yavuz Bey oraya giderler.
Genç Dedektif:
- Arabada biraz düşündüm. Öncelikle eşinizin kaçırıldığını düşündük. Çünkü sizden fidye isteyeceklerdi. Cinayetin bunun için işlendiğini düşündük. Aslında, cinayet işlendikten sonra eşiniz kaçırıldı. Görgü tanığıydı kendisi. Ve, eşinizin olduğu öğrenilince fidye istendi.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bunu nereden anladın?
Genç Dedektif:
- Eşi, gündüz kaçırıldı. Neden fidye şimdi isteniyor?
Başkan Yavuz Bey:
- Zeki adamsınız, Dedektif Bey.
Genç Dedektif başını sallar.
Genç Dedektif eğilip etrafı incelemeye başlar. Kamyon lastiğindeki izle birebir uyuşuyor. Tabi, örneğe bakılması lazım.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ben şimdi arkadaşları ararım. Örnek almaya gelirler.
Başkan Yavuz Bey:
- Lütfen böyle üç kişi devam edelim.
Genç Dedektif eğilir ve aramaya devam eder. Cebinden mıknatısı çıkarır.
Başkomiser Kadir Bey:
- O ne Genç Dedektif?
Genç Dedektif:
- Mıknatıs.
Çalının arkasına doğru tutar.
Başkan Yavuz Bey:
- Ne yapıyor?
Çalının içinden metal bir parça mıknatısa yapışır.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bu ne?
Başkan Yavuz Bey:
- Bu eşimin çantasının kilidine benziyor.
Bu arada üçü arkasına döner. İki adam silah çekmiştir.
Adamlardan ikisi de siyah kirli sakallıdır. Zayıf ve silah saçlıdırlar.
Biri:
- Ver onu bana.
Genç Dedektif elindeki çantanın kilidini gösterir.
Genç Dedektif:
- Bunu mu?
Çanta kilidini isteyen Genç Dedektif'in elinden kilidi çekip alır.
Biri:
- Geç şu kamyonun arkasına!
Başkomiser Kadir Bey:
- Ben Başkomiserim. Canınız yanar.
Başkomiser Kadir Bey silahını çeker.
Diğeri:
- Ver onu bana.
Genç Dedektif ellerini yukarı kaldırır.
Genç Dedektif:
- Bence verin Başkomiserim.
Biri, Başkomiser Kadir Bey'in silahını alır.
Başkan Yavuz Bey:
- Ben belediye başkanıyım.
Biri:
- Biliyoruz lan! Eşin anlattı her şeyi.
Başkan Yavuz Bey:
- Eşim nasıl iyi mi?
Diğeri:
- Geçin şu kamyona, geç!
Genç Dedektif, Başkomiser Kadir Bey ve Başkan Yavuz Bey kamyonun arkasına kapatılmış gitmektedir.
Sandalyede oturtulmuş, elleri iple, ellerinden sarkıtılan ip ayaklarına bağlanmıştır.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne yapacağız şimdi?
Başkan Yavuz Bey:
- Öldürecekler bizi. Biraz daha polis olsaydı.
Başkomiser Kadir Bey:
- Keşke.
Genç Dedektif Bey:
- Ama siz istememiştiniz, Başkan Bey.
Başkomiser Kadir Bey:
- Fatih...
Pelin karakola geri döner.
Pelin:
- Ya, Genç Dedektif, Başkomiserim yok mu?
Kız:
- Onlar çıktılar. Olay yerine gittiler.
Pelin:
- Tamam sağol.
Pelin arabasıyla olay yerine gider.
Pelin, Başkomiser Kadir Bey'in arabasını görür.
Pelin onlara bakar. Cinayetin işlendiği eve yönelirler bir erkek çocuğu ona bağırır.
Çocuk:
- Abla, abla.
Pelin:
- Efendim, ne oldu?
Çocuk:
- Sen adamları mı arıyorsun? Hatta biri başkan.
Pelin:
- E, evet.
Çocuk:
- Onları kamyona bildirdiler. Hatta silahlıydılar. Şu tarafa gittiler.
Pelin:
- Tamam tamam sağol.
Telefonuna sarılır.
Pelin:
- Alo, ben Pelin. Başkomiserler kaçırılmış. Çabuk sinyal takibi bir şey yapın.
Genç Dedektifler hala gitmektedir.
Genç Dedektif:
- Olayın yapboz parçaları tamamlandı, Başkomiserim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Olayı çözdün yani.
Genç Dedektif:
- Evet, ama bizi öldürürlerse kimse bilemeyecek.
Başkan Yavuz Bey:
- Ah, sorun değil. Ben ses kaydına alayım. En azından bunu dinleyip öğrenirler.
Başkan Yavuz Bey zor da olsa telefonunu alır ve ses kaydını başlatır.
Genç Dedektif:
- Olay aynen şöyle gerçekleşti: Selma'nın iki oğlu var. Şu an bizi kaçıranlar. Anneleriyle bir sorunları vardı. Bence, para. Size daha önce de belirtmiştim. Cinayet önce işlendi. Biri annesini vurdu. Bu arada eşiniz olanları gördü. Onu orada vuramazlardı. Silah sesi duyulmuştu. Kaçırdılar. Sizin eşiniz olduğunu öğrendiler. Bu onların işine yarardı. Bir taşla iki kuş vurdular. Ama unuttukları bir şey vardı. Eşinizin çantasının kilidi. Bir polis memurunun pusulası bozulmuştu. Manyetik çekim yapmış olmalı. Onu almaya geldiler. Bizi yakaladılar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Çocukları olduğunu nereden anladın?
Genç Dedektif:
- Ölen kadına benziyorlardı.
Kamyon durur. Adamlar kamyondan onları indirip bir depoya götürürler. Depoda bir sandalyeye oturtulup elleri iple, ağzı ve atakları koli bandıyla bantlanmış bağırmaya çalışan bir kadın vardır.
Başkan Yavuz Bey:
- Hayatım iyi misin?
Adamlar onları sandalyeye oturturlar.
Biri:
- Bak şunlara birini aramışlar mı?
Diğeri Başkan'ın telefonunu alır.
Diğeri:
- Bir ses kaydı var.
Biri:
- Aç bakalım.
Pelin ve polisler olay yerine sinyal takibiyle gelir.
Biri:
- Sen çok zekiymişsin. Sanki orada gibisin.
Polisler mekanı basarlar.
Selami:
- Ceyhun ve Arif Kalkan, teslim olun!
Adamları tutuklarlar. Başkomiser Kadir Bey'i, Genç Dedektif'i, başkanı ve eşini kurtarırlar. Başkan ve eşi onlara teşekkür ederler.
Ceyhun Kalkan ve Arif Kalkan da ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırırlar.

GENÇ DEDEKTİF 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin