Bella okula geldiğinde merdivenlerden usulca çıkmaya başladı. Hiç de acelesi yoktu hatta yolun uzaması ve hiç bitmemesi için içinden dualar ediyordu.
Okul bahçeşinde yerlerin garip bir şekilde kan olduğunu farketmişti. Sınıfının katına çıktığında gözü en yakın arkadaşı Marria'yı aradı. En sonunda onu lavaboda bulabildi. Biraz özlem giderdikten sonra ona yerlerdeki kanın nedenini sordu.
Marria ona sabahki olayı anlatırken aynı anda sınıflarına doğru yürüyorlardı. Marria ilginç bir şekilde olayı bütün detaylarıyla anlattı.O kadar detaylı anlatmıştı ki Bella bir gariplik olduğunu sezdi ve şüphelenmeye başladı.
Marria ile sınıfa ulaştıklarında Bella tam neden bu kadar ilgilendiğini soracaktı ki önlerine Harry çıktı. Yine Marria'ya sarkıntılık yapıyordu. Bella ise görünmez bir şekilde ilerledi ve sırasına oturdu.
Ona delicesine aşık kendisi dururken Harry'nin Marria'ya ilgi duymasını anlamıyordu. Evet işte Bella'nın büyük sırrı buydu. O Harry'yi seviyordu. Ama Bella onun için hiçbir şey ifade etmiyordu. Ne sevgili, ne arkadaş ne de düşman. Sadece Bella Tomlinson.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ON YOUR HEART'S DOOR FOR ME
ChickLitİmkânsız aşkı tanımlayın deseler siz nasıl tanımlardınız? Bu hikayedeki tanım bir serseri ve düzgün bir kız arasındaki aşk. İki zıtlık bir arada olabilir mi? Hayal gücünüzü genişletmeye hazırlanın.
