Kimse neler yaşadığımı anlayamaz. Kimse benim izin verdiğimden daha fazla tanıyamaz beni. Ben de istemiştim. Gerçekten istemiştim. Hayatımın normal ve sorunsuz olmasını istemiştim. Ama ben normal bir hayatı haketmek için hiç çabalamadım.Keşke daha önceden bu kadar ileri gitmeseydim. Ama artık çok ileri gittim ve hayatımı bu çukurdan çıkaramıyorum.Hep şarkı söylemek istedim mesela... Okulun popüler çocuklarından olmak istedim. Hep Marria gibi bir kız arkadaşım olsun istedim. Ama olmadı.
Bunun yerine okulun sicili kabarmış bir öğrencisi olarak suan yine müdürün odasına gidiyorum. Muhtemelen yine bağıracak ya da vıdı vıdı öğütlere boğacak beni. Aslında bugün benim için sıradan ir okul günü. Yine eziklerden birini benzetmiş müdürün odasına gidiyorum. Ama bugün nedense bana herzamankinden kötü geliyor. O çocuğu dövdüğüm için üzülmüyorum heralde. Yoksa üzülüyor muyum? Pişmanlık mı yoksa başka bir şey mi, bilmiyorum. Daha önce hiç tatmadığım, daha önce hiç hissetmediğim duyguları hissetmeye başladım. Belki o çocuk fakirdi. Belki telefonunu gerçekten veremezdi. İşte şimdi hissettiğim duygunun üzüntü olduğu hakkındaki düşüncelerim kuvvetlendi.
Annem öldüğünden beri babam ve o çok sevdiği ve değer verdiği cici karısıyla evli. Ondan nefret ediyorum. Belki babamın ona benden daha çok değer vermesidir. Kıskançlık yaptığımı düşünüyor olabilirsiniz. Amaona karşı hissettiğim duygu sadece nefretten ibaret. Her neyse tüm bunlar bir yana müdürün başımın etini yemesinden sonra derste kestirmek iyi gelecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ON YOUR HEART'S DOOR FOR ME
ChickLitİmkânsız aşkı tanımlayın deseler siz nasıl tanımlardınız? Bu hikayedeki tanım bir serseri ve düzgün bir kız arasındaki aşk. İki zıtlık bir arada olabilir mi? Hayal gücünüzü genişletmeye hazırlanın.