31

4.5K 351 62
                                    

"Dün nereye gittin?" Ron weasley siyah saçlı arkadaşına, öğle yemeğinde birlikte otururlarken sordu. Kabarık saçlarını at kuyruğu bağlayan Hermione kitabına gömülüydü.

"Randevum vardı." Basitçe açıkladı çünkü detay vermediği sürece yalan söylemenin anlamı neydi ki? Kiminle çıktığı Ron'un işi değildi, ama arkadaşını bilgilendirmek acıtmazdı.
"Randevu? Başka birisiyle mi?" Ron'un mavi gözleri kocamandı."Yeniden mi birileriyle randevulaşıyorsun?"
"Eh hayatım boyunca Ginny ile artık aramızda bir şey yok diye bekar kalamam." Diye cevapladı tabağındaki patatesleri iterken.

"Onu anlıyorum ama kim? Kimle gittin?" Kızıl çocuk merakla sordu. Hermione'nin kafası hala kitaptaydı ama açıkca dinliyordu.
"Ronald eğer söylemek istemiyorsa, bu senin işin değil. Harry baskı altında hissetme."

"Meraklı değil misin Hermione? Sen merak kraliçesi değil misin?" Ron merakla sordu.
"Meraklıyım ama benim işim olmadığını biliyorum, eğer Harry bize söylemek isterse söyler. Değil mi Harry?"
"Elbette, ve açıkçası, ron sadece bir buluşmaydı. Tekrar çıkıp çıkmayacağımızı bile bilmiyorum. Dürüstçes söylemek gerekirse randevularda berbatım. Beni iyi olduğuma dair telkin etmelerine* rağmen. Bu istediğim şey mi bilmiyorum." Harry parmaklarını masaya vurarak kabullendi.

O sıra arkakasından geçerken söylediklerini duyan Draco Malfoy'un çenesi sertleşti ve büyük salonu hızlıca terk etti.

ÇN:
*Harry cinsiyetini belli etmemek için he/she pronounları yerine they pronoununu kullanıyor. Bu genderfluid insanlara da kullanılan bi pronoun.

Seekr (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin