38

4.3K 346 181
                                    

''Pekala, seni dün Hogsmeade'in hiçbir yerinde neden bulamadık, Draco? Gittiğini biliyoruz.'' Blaise zabini arkadaşına sert bir şekilde dik dik bakarak sordu. Draco şaşırdı, gerçi, telefonuna bakmakla çok meşguldü. Potter'a günaydın mesajı gönderdi, ama yeşil gözlü çocuğun cevap vermemesi biraz kırıcıydı.

Telefonundan yüzünü kaldırarak''Seni korumuştum.'' diye bir iddia da bulundu sarışın.

''Neden?'' Blaise  kızgın bir yüzle arkadaşının karşısına oturdu.

''Çünkü sen sıkıcısın, ve zaman harcayacak eğlenceli şeylere ihtiyacım vardı.'' Dedi tersleyerek ve gri gözleri Blaise'nin kahverengi tehklikeli gözleriyle karşılaştı. Draco'nun telefonu masada ikisine de eşit uzaklıktaydı. Sarışın, siyah saçlı çocuğun hızlıca telefona göz attığını gördü.

''Bu o uygulama değil mi? Sonunda ilgilendiğin biriyle mi eşleştin? Diğer günler takıldığın da bu kız mı?'' diye sordu Blaise. 

Harry'nin sözleri Draco'nun kafasında yankılandı.

''Tanrıya heteroseksüelliği normalleştirdiği için teşekkürler.'' Draco yüzünü ekşitti.

''Onun gibi bir şey.'' Sarışın ilgisizce tırnaklarına bakmaya başladı.

''Daphne'nin kardeşi mi yine? Astoria  mı? O değil mi?''

''O Astoria Greengrass değil ve asla da Astoria Greengrass olmayacak.'' Diye ısrar etti Draco.

''O zaman kim?''

''Seni ilgilendirmez.''

''Malfoy, senin en yakın arkadaşınım. En yakın arkadaşımın boş zamanlarını kiminle geçirdiğini bilmem gerekiyor. O, sen, ben ve Pansy hep beraber randevuya çıkabiliriz.''

''Seninle ve Pansy ile asla randevuya çıkmam.'' Sarışın gözlerini devirdi. Telefon masanın üstünde dalga geçer gibi titredi, ve ikisi de bir anlığına bakıştı. Draco telefonu kapmak için kalktığı gibi Blaise telefonun şimşek hızında ortak odadaki deri koltuktan kendi odasına kaçırdı. Draco hemen arkasında onu takip ediyordu.

Kara tenli çocuk telefonun kilidini açtı. Draco'nun şifresini bildiğinden ışık hızıyla uygulamaya girdi. Draco telefonu almaya çalıştı, ama Zabini onu tutmaya devam ettiğinden telefona ulaşamadı. Draco'yu geriye doğru itti. Sarışın, en yakın arkadaşının kapının girişinde tökezleyip kaldı.

''Aman tanrım, Draco... Potter'la mı konuşuyorsun?'' Gözlerini genişleterek sordu Blaise. Draco'nun gözlerinde fırtına kopmak üzereydi.

''Bunu bilmene gerek yoktu seni işe yaramaz dallama! Bu benim meselem.'' Diye tersledi Draco. Telefonu arkadaşının elinden kaptı.

''Nonoş olduğunu bilmiyordum. Theo seninle Seekr'da eşleştiğini söylemişti, ama bug gibi bir şey olduğunu düşünmüştüm. Ama şimdi biliyorum ki-''

''Sen de Potter'la eşleştin, Blaise, yani gay olmadıkları halde iki adamın eşleşemeyeceğini söylemeye kalkışma, uygulama uygunluğa bakıyor, cinsiyete değil.'' Draco telefonuna baktığı için arkadaşına kızgındı. Bu konu hiçbir şekilde onu ilgilendirmiyordu.

''Ve sen, Potter ve senin uygun olduğunuzu mu düşündün? Draco, lanet bir pisliksin. Sen asla uğraşmazsın. Eğer sadece sevişmek için birini aramıyorsan ki bu mesajlar öyle gibi durmuyor-''

''Seni şuan boğabilirim Zabini. Telefonumu bırak ve siktir git ve unutma eğer birine söylemeye kalkarsan seni mahvederim.'' Diye tehdit savurdu sarışın. Ve siyah saçlı çocuk ona odasına gidip kapısın kapatmadan önce dikkatlice baktı. Sarışın tıklım tıklım olan koridorda durdu. Onun odasının karşısına yürüdü ve arkasından kapıyı çarptı.

Şifresini değiştirdi ve uygulamayı sildi. Kızgınlığı geçene kadar Potter'la konuşamazdı...

Seekr (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin