Evet.Okulun son bir haftasını da boş olan sınıfta boş boş oturarak geçirdik.Şişe çevirmece elbette oynadık ve ne acıdır ki Burjuva,Dantel'i öpmek zorunda kaldı.Dantel en son mor olma yolunda ilerliyordu.Dua etmeli ki okulun bitiş zili ile bizden ve küçük düşürücü bakışlarımızdan kurtuldu.Okulun şu son bir haftası kesinlikle tatilimin en heyecanlı noktası.Bunun dışında her sene yaptığım planlardan birini bile gerçekleştirmeyerek gücüme güç katıyorum.Tatil bittiğinde elimde olan tek şey hiçbir şey oluyor genelde.Bu yüzden okula beslenme götürdüğüm zamanlarda bile okulun en çok son haftasını sevdim ve birde haftasonlarını tabi.Sonunda karneleri almıştık.Karnesi kötü de olsa herkes mutluydu.Kim takar ki artık tatildeydik.Garip biliyorum ama bu sene ilk kez Dantel'in sesini duyduk.Okul kapısından çıktığım an arkamdan bir ses "iyi tatillerr" diyince hep birlikte arkamıza dönmek zorunda kaldık.Manzara şaşırtıcı...Ses Dantel'e aitti.Sesi cılızdır diye tahmin ediyordum ama gelin görün ki alakası yoktu .Sesi ilk duyduğumda arkamda yakışıklı bir çocuk olduğunu düşünüyordum ve tahminen "seni seviyorum" diyebilmek için karne gününü beklemişti.Ne hayal ama...
Hani bütün sene tatili beklersin de tatile girdiğin an herşey anlamını kaybeder ya benim de ev yolu boyunca ayaklarım geri geri gitti.Yine de sonunda evime vardığımda kapıyı açıp bahçeye adımımı attım.Olur olmaz şeylere takılmak huyumdur benim.O gün de olur olmaz bir şeye takıldım.Yere düşmüş bir mandal.Mandalın yanına gittim ve yerden kaldırıp kutuya bıraktım.Yine hayırlı evlat olma yolunda attığım büyük adım...Kutudan kafamı çevirdiğim an çamaşır ipinde bir zarf gördüm. Zarf masmaviydi.Mavi olması o an o kadar hoşuma gitmişti ki.Annemin herşeyi birbirine uydurma gayesiyle yeşile boğduğu bahçemizdeki o masmavi zarf benimdi.Çamaşır ipine yeşil bir mandal ile tutturulmuş mavi zarfı aldım.Onu tutan mandal yeşil olduğuna göre bu işte annemin parmağı vardı.Belki sadece bu sene harçlığımı elden değil böyle bir yoldan alıyordum.Annem.AYRINTILARIN KADINI.Zarfı alıp içeri girdim.Dedem televizyonun karşısında uyuyakalmış olur genelde ama bugün kapının karşısında bir sandalyeye oturmuş ilaçlarını içiyordu.
-Hoşgeldin Mavi.Ne yaptın güzel torunum?Aldık mı karneleri?Nasıl diye sorarım da gerek yok artık. Benim torunum en iyisi,en birincisi.
-Hoşbulduk dede.Aldık karneleri evet.Gayet de iyi.Annemler gelmedi heralde daha?
Biz bunları konuşurken çantamı yere koydum, ayakkabılarımı çıkardım ve dedemin yanına oturup karneyi gösterdim. Bu arada Deniz de aşağı koşarak geldi ve karneyi görmek için debelenerek bir sandalyeye çıktı.
-Yok gelmediler.Sabah senle çıktılar.Gidiş o gidiş.Deniz de olmasa yalnızız evde.Oo karneye bak karneye.
Dedem içeri odasına doğru kalktı gitti hızlıca. Böyle yaptığında anlarız ki harçlıklar geliyor.Her sene bana harçlık verilirken Deniz'e de küçük bir miktar verilir.Yoksa biliriz ki olay çıkar, Deniz'in gözyaşları sel olur.Dedem de içeriden geldi.
-Evet çocuklar anneniz ve babanız da verecekleri miktarı bana verdi.Hepsini tek defada veriyorum.Bunlar tatil harçlıklarınız.Güle güle harcayın.Öp bakayım elimi Deniz.
Bir anda düşünmeye başladım dedemin elindeki parayı.Harçlık dedemdeyse zarfta ne vardı?Deniz dedemin elini öptü ve yukarı çıktı.Parayı kumbaraya koymaya gitti.Ben de öptüm dedemin elini ve aldım harçlığımı.Ardından çantamı da alıp yukarı,odama gittim.Odama girince çantayı yatağın üzerine bıraktım ve çalışma masama oturdum.Mavi zarf bana ben mavi zarfa...Öyle bakışıyorduk.Zarfın üzerine baktım bir adres bir isim bulabilmek için ama yoktu.O an zarfın benim olmamasını diledim çünkü içinde olan şey herneyse eğer iyi bir şey olsaydı evimin çamaşır ipinin üzerinde asılı, isimsiz,adressiz bulmazdım.Okumak için beklemeli miydim?Zarfta ne vardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerini Kapat
Teen FictionBen farklıydım.Hep buna inandım.İşin garibi tektim,özeldim de.Düşüncelerim,yeteneklerim ve hatta saçmalıklarım bile bana özeldi.Kimsiniz bayım?Siz kimsiniz? ''Gülüyorum,sonsuzluğa açıkken odamın penceresi,gülüyorum neticesi belirsiz bu hallerine.Ne...