Başlıyoruz.

184 37 7
                                    

Merhaba.Doğumumdan bugüne bana Mavi derler.Kimliğimdeki ismim bu değildir elbette.Ama gözlerimi görme şansı olanlar adımı hiç sorgulamadı.Doğrudur gözlerimin deniz kadar mavi olduğu.Deniz kadar...Deniz.Deniz benim küçük erkek kardeşim.Sanırım o da ablası kadar şanslı doğmuş.Masmavi gözleriyle boncuk boncuk size bakarsa,''istediğini yapamam'' deme ihtimaliniz ortadan kalkar.Gerçi tombik kolları,yana yatık yürüyüşü ve kıvırcık saçları ne yazık ki gözlerine işi bırakmaz,çoktan tamamdır istediği.Kavga ediyoruz elbette her kardeşin ettiği kadar;ama anlattığım kadarıyla ,zihninizde oluşan o yenilesi çocukla ne kadar kavga edilebilirse işte o kadar.Evden çıkış saatim istemediğim kadar erken ve giriş saatlerim istemediğim kadar erkendir.Sırt çantam ağırlıktan yırtılmanın kıyılarında dolaşır ve kısmen Deniz'in oyuncaklarıyla dolu olur.Artık bu oyundan sıkıldığımı ona söylemeliyim.Odama bakılırsa olumlu tablolar çizemeyeceğim çünkü yatak hariç neredeyse tamamı ''orada olmaması gereken eşyalar''la doludur.Yazım inci gibidir ve derslerimde de gayet iyiyim.Bunu bir liselinin egoist tavrıyla değil-asla değil-sınıfımızda hem güzel hem akıllı olan nadir kızlardanım.Okulda öğretmenler tarafından sevilen,her işe istemese bile mecburen dahil edilen o kızlardanım.Okulu böyle anlattığıma bakmayın yalnızca bir hafta sonra özgürüm.Tatil çok yakın.Karneyi eve getirdiğimde ilk olarak kuralcı annemden ardından etliye sütlüye karışmayan babamdan son olarak da birtanecik dedemden harçlık alacağım ve mesele kapanacak.Denizin karneyi yırtma çabaları her sene olduğu gibi; büyük bir açılış partisi ile başlayacak ve sonuç alana kadar devam edecek.Sınıfımdan bahsedeyim biraz da.Klasik lise sınıfıyız.Yani hiçbirimiz klasik değiliz.İnek Nuri derslerine daima çalışır ama asla sonuç alamaz.İnek denmesinden hoşlanıyor,hoşlanmasa mesela yine inek deriz.Tarzımızın hakkını verelim.Süslü İpek.Beni bile yorar cinsten kendisiyle ilgilenir,saçlarından tut ojesine eksik olduğu takdirde onu o gün okulda göremezsiniz. Düğüm Osman.Ona bu sıfatı kazandıran tabiki günde beş defa düğüm olan ayakkabılarıdır.Ne yazık ki düğümlerle uğraşmaktan ders çalışmaya çok vakti olmadı.Burjuva Narin var sonra.Buraya özel bir liseden gelen, alışılmışın üstünde burnu havada bir kız.Ondan gerçekten hoşlanmıyorum.Son olarak da Dantel var.Dantel...Dantel şey.Bravo çocuğun adını bilmiyoruz.Belki sürekli Dantel demekten belki de onun utangaç tavırlarından asla adını ezberleyemedik.Ona dantel uzun zamandır söyleniyor.Duyduğuma göre okul dolabında dantel varmış.Bu iftira olabilir ama doğruysa da kesin doğrudur çünkü günde en az iki kez gözlük camlarını temizler ve asla ütüsüz kıyafetlerle gezmez.Bu tür tiperi filmlerde hep kısa zayıf görmeye alıştıysak da Dantel uzun boylu ve yapılıdır.Garip yani normal bir sınıfız işte.Okulda istenmeyen çocuk değilim ve şimdilik herşey yolunda gözüküyor.Okulum evime bu kadar yakın olmasaydı daha sosyal bir kız olabilirdim ama okul çıkışı öylesine bir kafeye gitmektense yakınlarda bir yerde bana ait bir yatak olduğu gerçeği çok daha cazip geliyor.Tüm bunlarla birlikte mutlu bir kızım ve kimseye bahsetmediğim hobilerim,tarzım olmadığı halde beğendiğim şarkılar,kocaman bir kütüphanem var.Hayvanlara,tatillere,tenefüslere bayılırım.Çok yakın arkadaşım yok ama birçok arkadaşım var.Evde çılgın pijama partileri yaptığım,pasta süslediğim,balon şişirdiğim,işte öyle bir arkadaşım yok.Ama yalnız ,kendi halinde, içine kapanık o kız da değilim.Herşey dozunda.Ne az ne fazla.Ve gerçekten mutluyum.Etkisinden kurtulamadığım bir erkek,bir aşk acısı falan yok.Elbette okulda sevdiğim lakin açılamadığım bir çocuk var ama bilirsiniz işte hangi kızın yoktur.Bir süre sonra ya kavuşursunuz yada tarihin tozlu sayfalarına gömülür.Ben böyle biriyim işte.Memnun oldum.

Gözlerini KapatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin