Bölüm 4-Bekleyiş

3 0 0
                                    

Gün ışığı gözlerime dolarken inledim ve elimdeki kitabı kaldırarak ışığı engellemeye çalıştım. Yanımdaki biri kitabı elimden aldı, “Hadi kalk bakalım” diye mırıldanarak beni acımasızca kalkmaya zorladı.

Taylor. Hala uyuyan beynim sesi bir süre sonra tanıdı. Uyumama izin vermeyeceğini biliyordum; bu yüzden zorlanarak kalktım.

Kulaklarımdaki sinir bozucu sesin ve boynumdaki tutukluğun da bana hatırlattığı üzere, hala revirdeydik. Dün babamın yanında kitap okurken koltukta uyuyakalmıştım. Beni uyandırmamıştı. Birkaç gündür odama gidip uyumaya çalışıyor, kabus görünce revire geri gelip babamla ilgileniyordum. Sonunda uyuduğumu görünce yanında kalmamın daha iyi olduğunu düşünmüştü herhalde.

Şimdi gayet iyiydi, doktoru yarın revirden ayrılabileceğini söylemişti. Bunu duyunca rahatlamış, ancak bundan sonra kabus görmeden uyumaya başlamıştım.O; benim kahramanım,tek ailemdi. Babama bir şey olması bir kabus bile değil, sadece kötü bir şaka gibi geliyordu.

Gözlerimi zar zor açtığımda babam yatağında değildi. Taylor ise elinde bir tostla bana bakıyordu. Yeni uyandığım için hırıltılı olan sesimle “Babam nerede?” diye sordum. Başıyla göstererek “Banyoda.” dedi. “Sen de çabuk olmalısın. Baban bizimle bir şey konuşacakmış.” Elindeki tostu bana uzatıyordu.

Tam ben tostun son parçasını ağzıma atarken bir hemşire gelip babama bir dosya getirdi. Babam dosyayı alıp kadına sessizce bir şeyler sordu. Kadın başıyla onaylayıp odadan çıktı. Taylor’a dönüp “İşte başlıyoruz.” der gibi baktım. Babamın hafifçe öksürmesiyle dikkatimi ona çevirdim.

“Pekala, bildiğiniz gibi iki gün sonra Viyana’ya göreve gidiyoruz. Gerekli belgeler; kimlikler, pasaportlar bu dosyanın içinde.” Resmi, komutanlarıyla konuşuyormuş gibi bir ses tonuyla konuşuyordu. Bir an ikimizi de süzdükten sonra devam etti. “Bilmeniz gereken birkaç önemli nokta var. Şu anda ikiniz de dört yaş daha büyüksünüz. Yani Amelia 22; Taylor 24 yaşında.” Dosyalara bir daha bakıp devam etti. “Ve artık İsviçre vatandaşı değiliz. Pasaportumuza ya da kimliğimize bakınca Avusturyalı olduğumuzu görecekler. O yüzden dikkatli olun, eğer İsviçre’yle ilgili kötü bir yorum yaparlarsa sessiz kalın. Kendinizi belli etmeyin.”

Şu anda kaşlarım havada, gözlerim büyümüş bir halde baktığımdan emindim. Bu görevin daha fazla güvenlik önlemi gerektirdiğinin farkındaydım elbet tabi ama… Bu kadarını da beklemiyordum. Artık Avusturya vatandaşıydık, ama sadece kağıt üstünde. Hiçbir şey beni İsviçre’den ayıramazdı.

“Kişisel geçmişe gelince, ikiniz de benim çocuklarımsınız. Siz ortaokuldayken annenizle ayrıldık ve artık görüşmüyoruz. Büyüyünce Polis Akademisi’ne girdiniz, geçen yaz mezun oldunuz.” Bir an düşündü. “Hepsi bu kadar sanırım. Sorunuz var mı?”

Hikayeyi tekrar aklımdan geçirdim. Şu anneyle ayrılma konusu hemen hemen doğruydu, o kısımda sorun yaşamazdım. Ama…

“Bu işin eğitimini falan vermiyorlar mıydı? Bir tür kurs gibi bir şeye katılmayacak mıyız?” Taylor’un sorusuydu. Düşünmeyi bırakıp babama baktım; doğru hatırlıyorsam üst düzey devlet adamlarının korumaları 3 aylık ağır bir eğitime tabi tutuluyorlardı.

Babam başını salladı. “Normalde evet; ama unutmayın , siz artık Polis Akademisi mezunusunuz. Yani size bu eğitimi vermek gereksiz.”

“Peki kendi isimlerimizi mi kullanacağız?”

“Bizim isimlerimiz aynı olacak ama Taylor rol icabı benim çocuğum olduğu için onun soyadı da bizimkiyle aynı olacak.”

Taylor yüzünü buruşturdu. Ona sırıttım. Taylor Fontana, biraz acayip bir düşünceydi.

Bu sefer ben sordum. “Peki,  tam olarak kimin koruması olacağız?” Babam sonunda bulabildin, der gibi bakıyordu. “Bu soruyu sormanızı bekliyordum. Cumhurbaşkanlığı korumaları olarak görevimiz, Avusturya Cumhurbaşkanını ve ailesini korumak. Adamın bir kızı ve bir oğlu var. Kızı ve eşinden işimize yarayacak pek bir bilgi toplayabileceğimizi sanmıyorum. Ama ona ve oğluna olabildiğince yakın durmalıyız.”

“Cumhurbaşkanını anladım da, neden oğlu da önemli?” Taylor, tabii ki de. Ona ‘Şaka yapıyorsun herhalde’ bakışı attım. Babam benim yerime cevap verdi. “Çünkü oğlu, Nicolas Schwarz, aynı zamanda cumhurbaşkanının danışmanı.” Dudaklarımı büzdüm. “Devletin başındaki iki adam, bizim korumamız altında olacak yani.”

“Elimize geçebilecek en iyi fırsatı yakaladık. En iyi istihbaratı alabileceğimiz yer cumhurbaşkanının yanı.”

“Bu iyi. Yani bir şeyleri önleyebileceksek… Buna değer sanırım.” Taylor haklıydı. Bir savaş ya da bir süreliğine yalan söylemek arasında kalmıştık. Kesinlikle ikincisini seçerdim. 8 milyon insanın hayatının yanında, birkaç yalan neydi ki?

“Tamam o zaman. Başka sorunuz yoksa hadi gidip eşyalarınızı toplayın. Yarın, ben buradan çıkınca Viyana’ya gidiyoruz. Ah, unutmadan bunu da alın.” Elindeki dosyayı bize uzattı. Yanına gidip dosyayı elinden alırken yanağına bir öpücük kondurdum. Bize gülümseyip televizyonun kumandasını alırken Taylor’la beraber odadan çıktık.

Yatakhanelere doğru giderken elimdeki dosyaya bakıyordum. İçinde kimlikler, pasaportlar, Avusturya Polis Akademisinden iki diploma ve uçak biletleri vardı. Biletler dışında hepsinin sahte olduğunu iyi biliyorduk. Taylor’a kendi belgelerini verirken iç çektim. “Pasaport fotoğrafım çok kötü çıkmış.”

Beni takmadı. “Uçak saat 11’de. Yine erken kalkmak zorundayız. Erken kalkmaktan nefret ediyorum.” Hafifçe güldüm, sonra ciddileştim. “Diğerlerine ne söylemeliyiz?”

“Görevi söyleyemeyiz. Başka bir şey uydurmamız lazım.”

“Çin’e gidiyoruz diyelim.” Dalga geçiyordum.

“Çin mi? Niye?”

Omuzlarımı silktim ve önüme döndüm. Sonra dayanamayıp “Dalga geçiyordum, biliyorsun.” dedim. Gayet sakin bir şekilde “Aslında iyi fikirdi.” dedi. Bir an düşünüp fikrimi söyledim.

“Tamam o zaman sen Çin’e git. Ben de babamla.. Amerika’ya.” Cümlenin sonuna doğru sesimi yükseltmiştim. Yatakhane kapısında şifremizi girerken “Anlaştık.” dedi. Sessizce üst kata çıktık. Koridorda kendi odalarımıza gitmek için ayrılırken “İyi geceler. ” dedik birbirimize.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dünyayı Değiştiren AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin