Marinette:
Bugün çok güzeldi. Nedeni ise Adrien doğum günüydü. Ona en sevdiği pastayı yapıp götürdüm.
Pastayı verdiğim de çok beğendiği yüzünden belli oluyordu:
-Beğendin mi?
-Hı hı...
-Ağzın doluyken konuşmaman gerektiğini sana öğretmediler mi pisi?
-Sen konuşturuyorsun ama...
-Aması maması yok tamam mı?
-Öyle güzel konuşursan insan tabiki de sohbet ister ama leydim.
-...
-O zaman sende o kadar güzel olma!
-...
-Neden konuşmuyorsun?
-Doğum günün kutlu olsun.
Ayağa kalkıp:
-Benim artık gitmem gerek işim
varda...
-Biraz daha kalsan?
-Umarım yavru kedi gözlerin ile bakmıyorsundur.
-Hayır?
-Evet kesinlikle bakıyorsun ama benim gerçekten gitmem gerek.
-Kalbimi kırıyorsun ama
-Şey...
-Tamam peki sonra görüşürüz!
-Görüşürüz!
Eve gittim. Tikki benim sesimden kalktı:
-Marinette?
-Evet Tikki?
-Sence biraz Adrien fazla ısrar etmedi mi?
-Haklısın Tikki benim de çok garibime gitti.
-Kim bilir belki de seni kıskanıyordur.
-Adrien'nın da kıskanacağını aklımın ucundan bile geçmezdi.
-Yada belki de doğum gününü senin ile birlikte geçirmek istiyordur.
-Bilmiyorum... Ben acaba onu üzdüm mü?
-...
-Belki annesinin olmaması onu üzmüştür. Annesi yokken tam dört doğum günü geçirdi. Böyle düşününce üzüldüm şimdi Tikki acaba geri gitmeli miyim?
-Bence geri dönmek biraz saçma olur ilk gördüğün yerde sorarsın.
-Peki.
Evet Adrien'nın annesiz tam dört yılı geçmişti. Fakat şu üniversite sınavına çalışmaktan başımı kaldıramıyorum ki!?
Bugün birazcık daha ders çalıştım sonra da yatağıma yattım.
Şimdi düşünüyorum da belki de Adrien'a bir parti düzenlenmediği için üzülmüştür. Kim bilir?
Tam bunları düşünerek yatıyordum ki Kara Kedi geldi:
-Mari?
-Efendim?
-Ne yapıyorsun diye geldim.
İçimden tam sırası diye düşündüm.
-Bugün biraz daha kalmadığım için üzüldün mü?
-Ne Hayır! Ben blöf yapıyordum inandın mı? (Gülmeye başlar)
Elime aldığım ilk yastığı kafasına geçirdikten sonra:
-Kalbime indirdin! Bugün acaba seni üzdüm mü diye düşünüp durdum. Doğru ders bile çalışamadım! Ayrıca o kadar yüksek sesle gülme herkes duyacak.
-Duysa ne olur?
-Duyarsalar ne olur biliyor musun benim aptal pisiciğim? Gelir ve seni aldıkları dışarı koyarlar.
-Eee... Bu aşkımıza engel mi?
Bu sefer de öbür yastığı kafasına geçirdim.
-O zaman bir daha beni göremezsin.
-Adrien halim ile görürüm.
-E ben sana ne diyim?
-Seni çok seviyorum de.
-Seni çok seviyorum.
-Bende...
------------------------------------------------------
