Marinette:
Yani şu Chloe hiç mi akıllanmaz!
Bugün Adrien'a yapmadığı şey kalmadı. En iyisi baştan anlatıyım.
Sabah tabi ben ve Adrien uyuyorduk. Alya ve Nino ise kalkmış konuşuyorlardı. Nino:
-Günaydın herkese. Alya:
-Günaydın.
-Adrien ve Mari hala uyuyor.
-Evet. Tam aşk kuşları. Bu sözü duydum ve Alya daha acaba ne diyecek diye arkasın da sessiz bir şekil de beklemeye başladım. Nino:
-Şimdi bu nereden çıktı?
-Dün tabi sen ne oldu bilmiyorsun. Mari kıpırdanıp duruyor ve ben de uyuyamıyordum.
-Sonra?
-Mari kalktı ve balkona gitti. Ben hala izliyorum. Ardından Adrien Marinette'in arkasından gitti. Biraz konuştular. Ayy sonra ne oldu biliyor musun?
-...
-Adrien Marinette'in belini tuttu sonra da öpüştüler!
Nino gülmemek için kendini zor tutuyordu. Alya:
-Neden gülüyorsun? Nino:
-Arkana bak da gör.
Alya arkasını döndü ve elimdeki yastığı kafasına geçirdim. Bir yandan gülüyor bir yandan da açıklama yapmaya çalışıyordu:
-Çok şirindiniz ama!
-Bak sen bizim Alya'mız büyümüş de başkalarına anlatırmış.
Hiç alta kalır mı? Öbür yastığı aldı ve başladı mı bir yastık savaşı.
Üçümüz de gülüyor Alya ve ben de kapışıyorduk. Nino:
-Adrien acilen kalkman lazım dostum.
-Ne oldu?
-Senin kız benim kızı dövüyo.
-Mari?
Bir baktım Adrien uyanmış aptalmışız gibi bize bakıyo. Sonra bir kahkaha attı ve:
-Haklısın Nino. Biz bu ikisini ayırmazsak ortada kız kalmıyacak.
Hep beraber bu söze gülerken telefon çaldı:
-Alo?
-205 nolu oda boşalmıştır.
-Tamam Teşekkürler.
Nino telefonu kapattı ve konuşulanları bize anlattı. Alya:
-Yeni oda Mari ile benim gençler.
-Nedenmiş o?
-Çünkü manzarası daha güzeldir.
Bu sabah işte böyle gülmekten kırıldım.
------------------------------------------------------
Biz odaya geçtik sonra sahile indik. Adrien ve Nino çoktan gelmiş hatta bir kişi Adrien'a yakın olmaya çalışıyordı işte.
Evet... Chloe...
-Adriencım hadi gel denize gidelim.
-Ben birisini bekliyorum Chloe sonra girerim.
-Kimi Adriencım? Ayy yoksa o Marinette mi? Hiç seni rahat bırakmıyor dimi?
-Merhaba Adrien.
-Merhaba prenses!
Yaa Chloe ne oldu ağzın açık kaldı galiba diye düşünüyordum ki Chloe geldi ve:
-Merhaba Marinette!
Sonra da kulağıma eğilerek:
-Adrien'ım yanından çekil ve hızlı ol.
-Ne saçmalıyorsun sen!? Adrien'a güzel gözükmeye çalıştığını biliyorum.
Adrien biraz sesimi yükselterek konuşunca yanıma geldi:
-Chloe biraz değişmiş mi?
-Sana öyle davranıyor az önce neler dedi bir duysan...
-Chloe mi? O kesinlikle güzel bir şey söylememiştir.
-Boşver bu güzel günü böyle Chloe'yi konuşarak geçirmeyelim.
-Haklısın. Şu Alex değil mi?
-Evet kendine yeni birisini bulmuştur kesin.
-Bize ne ki! Biz kendi aşkımızı bulmuşuz zaten.
-Evet!
Sonra neler mi oldu? Yüzdük Kumdan kaleler yaptık. Sonra bizimkine dalga vurdu. Biz de gıcıklığına erkeklerinkini su ile yıktık.
Ama gün boyunca Chloe çok gripti. Tamam eskiden de sevmezdi ama şimdi sanki her an saldıracak bir düşman gibi duruyor. Korkutmaya çalışıyor aklıyca bence. Senden kormak kim ben kim Chloe. Bu arada bana bir not:
Chloe'nin güzel gözükmeye çalışırsa inanma!!!!
------------------------------------------------------
Yorgun bir şekilde eve girdik ve yemek kıyafet o şu bu derken gece oldu. Alya şu an uyuyor yani ben öyle düşünüyorum.
Ben ise telefondan Adrien ile konuşuyorum.
-Mari?
-Evet?
-Seni özledim.
-Daha az önce birlikteydik!?
-Olsun. Ben senin o mavi gözlerini görmediğim her an seni özlüyorum.
-Aynısı benim için de geçerli sevgilim.
-Şimdi yat sonra kalkmıyorsun bende seni çok daha fazla özlüyorum.
-İyi geceler.
-İyi geceler prensesim...
------------------------------------------------------
Arkadaşlar aklınızda başka fikirler var mı? Eğer yardım ederseniz sevinirim. Sizce önümüzdeki bölümlerde neler olsun? Önerilerinizi bekliyorum! ♥♥♥♥♥
Sizleri çok çok öpüyorum!
★★★★★★★★★★★★
