Bölüm 1 - İfadesiz

3.5K 83 28
                                    

Hastaneden çıktıktan sonra arabama doğru ilerlemeye başladım, nefesimden nefret akıyordu. Gözlerim bulanık görmeye başladığında kirpiklerimi kırpıştırarak yüzümün ıslanmasını engelledim. Çantamı hızla arabanın arkasına fırlattım ve sürücü koltuğundaki yerimi buldum. Anahtarı takıp tam kontağı çevirecekken birinin bana seslendiğini duydum "Mandy!" umursamadım ve arabayı çalıştırdım. Hastanenin garajından ayrılmak için arabayı hızla çıkışa sürdüm. Sonra aptal bir adamın arabamın önüne atlamasıyla frene bastım. Camdan başımı çıkarıp öfkeyle bağırdım "Manyak mısın? Çekil şu lanet olası yerden!". Adam bana doğru yaklaşırken onu tandıdım, Bradley, şu erkek hemşire. "Hey Bradley, izin verirsen huzur içinde evime gitmek istiyorum!"

"Huzur (!) içinde öyle mi? Pek huzurlu görünmüyorsun! İstifa dilekçeni vermişsin." "Bu seni ilgilendirmez!" deyip gaza yüklendim. Beş dakika sonra cep telefonum titredi, arabayı kenara çekip arka koltuğa fırlattığım çantama uzandım. Nerede bu lanet olası telefon? Mesajı okurken gözlerim parladı 'Kimden: Bradley' 'Sana yeni bir iş bulabilirim, istediğin kadar para alırsın. Kabul ediyorsan bu gece seni evimde bekliyor olacağım. Çok para, az iş. Karar senin!'. Elbette istiyordum, çok para kazanmak ve refah içinde yaşamak! "Ama az iş ve çok para yanyana ise o işten hayır bekleme!" İçimden bi ses böyle desede aklım bana oyun oynuyordu "Git ve bol bol para kazan! Bunu hakediyorsun." diyordu. Başımı iki yana sallayıp derin bir nefes verdim.

Trafiğin sinir bozucu sıkışıklığı içinde bunalıp penceremi açtım, sağ tarafımdan gelen sesle başımı o tarafa çevirdim "Merhaba güzelim!". Aptal bir sarışın kırmızı ışıkta esmer bombaya (O ben oluyorum :D) laf atıyordu öyle mi? "Eğer hemen o camı kapatmazsan, o aptal sarı saçlarını tek tek koparabilirim. Yemin ederim ki!" "Tamam, sen kazandın! Görüşürüz bebeğim!" deyip gazladığında yeşil ışığın çoktan yanmış olduğunu farkettim. Eve, daha doğrusu Bradley'yin evine varmak için sabırsızlanıyordum. Caddenin sağındaki sokağa saptığımda şirin mavi bir ev gördüm, gerçekten çok şirindi, sahibi pek şirin olmasa da. Arabamı garaja park ettim ve kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Garajdan ayrılıp evin kapısına doğru ilerlerken Bradley'yin arabasını değiştirmiş olduğunu farkettim. Hadi ama bu araba çok para ederdi.

Kapıyı çalacağım sırada pencereden Bradley'yi gördüm, o da beni görmüş olmalı ki tam kapıyı çalacakken birden bire açıldı. "Merhaba Bradley" dedim havada kalan elimi aşağıya indirirken. Bradley'den kısa bir cevap alabildim, endişesi yüzüne vurmuştu, sapsarıydı "Hoşgeldin!" dedi sadece. "Heeeey! Geçen geldiğimde dışarıdaki araba yoktu! Senin şu eski arabaya ne oldu?" "Geç otur Mandy. Acele etme, sana herşeyi anlatacağım. Sakin ol!" gösterdiği tekli koltuğa otururken onunda karşımdaki kanepeye rahatça yerleştiğini gördüm. Merakımı göstermek için kaşlarımı yukarı kaldırdığımda Bradley konuşmaya başladı "Mandy! Çok para kazanmak istiyor musun?" "Bu da ne biçim bir soru? Elbette istiyorum. Ama önce bana neden bu kadar endişeli olduğunu anlat!"

"Bak aslında ben-" nefes aldı ve devam etti "Seni böyle bir işe bulaştırmazsam daha iyi olacak." "Yeter artık anlat şu zırvayı!" "Pekala beni iyi dinle Mandy, çünkü kolay bir karar olmayacak!" "Anlatacak mısın? Anlatmayacak mısın?" "Bilirsin, bazı erkekler iyi dövüşçüdür ve çok para kazanmak için kötü adamların hizmetine girebilirler." "Yeraltı dövüşlerinden mi bahsediyorsun? Gördüğün üzere ben bir erkek değilim." "Senin mesleğin ne Mandy? Hemşirelik yapıyorsun öyle değil mi? Peki kaç lira maaş alıyorsun?" elimle yaklaşık işareti yaparak cevapladım. "2500 civarı. Neden sordun?" "Bu para günlük 83-84 lira eder. Ama eğer yeraltı dövüşçülerine bakım yapıp onların yaralarını iyileştirebilirsen, günlük 300 alırsın. Bu da ayda 9000 eder." "Evet ama ben bu işi yapamam! Büyük sorumluluk gerektiriyor. Hem çok para az iş demiştin."

Underground Fighter (Yeraltı Dövüşçüsü)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin