Underground Fighter (Yeraltı Dövüşçüsü)

Bölüm 4 - Çocuk...

Yeni bölümden önce Justin'in davasının sonuçlarını söylemek istiyorum. Güzel olan şey hapse girmiyor ama ceza almamış diyemem. Üzücü olan şeyse bu (11 Temmuz 2014 haberi);

Pop yıldızı Justin Bieber, komşusunun evine yumurta atmakla suçlandığı davayı ucuz atlattı.

Ancak bölge mahkemesi, Justin Bieber'ı iki yıl süreyle yakın takipte tutacak.

Justin Bieber, komşusunun evine verdiği zarar için 80 bin 900 dolar ödeyecek ve 5 gün boyunca sosyal hizmetlerde görev alacak.

Ayrıca Justin Bieber, rehabilitasyon amacıyla öfke yönetimi programına da gidecek.

Justin Bieber hakkında açılmış iki dava daha bulunuyor.

4. Bölüm ( Bu bölümde romantizm var, çok şeker bir bölüm ama romantizm sonlarda, başlarda heyecan ağırlıklı. Mandy'yi kıskandım bu bölümde diyebilirim. Bir de bundan sonra yb 2-3 günde bir gelecek vote-yorum sınırı yok ama yaparsanız yb daha erken gelir :D)

Soğuktu... Hava, buğday rengi tenimin ürpererek tepki göstermesine neden oluyordu. Bradley'nin gecikmesinden hoşlanmamıştım, başımı eve doğru çevirdiğimde lambaların sönük olduğunu gördüm. Hava karanlık olmasına karşın lambaları sönük bir ev öyle mi? Güneş doğmuştu ama o kadar aydınlıkta değildi. Bu işin içinden bir b*kluk çıkmaması için dua ederek kapıya yöneldim. Pencereden içeriyi görebilmek için iki elimi gözlerimin etrafı ve cam arasında konumlandırarak (anca bu şekilde anlatabildim, hani şu camdan içeri bakarken yaptığımız şey, anladınız mı bilmiyorum :D) içeriye göz attım. Karanlık tüm evi sarmıştı, kapıyı çalmayı denedim. "Heeeey! Nerdesiniz? Bradley, şu anahtarı ne zaman getireceksin?" Sonunda kapı açılmıştı "Sessiz ol ve içeri gir!" Justin'in kız kardeşi bana endişeyle bakıyordu, sanki acele etmezsem ölecekmiş gibi.

Dediğini yapıp eve girdim. Bradley'yi görmeye çalışırken Jazmyn kolumdan tuttu "Benimle gel, burda değiller." Onu takip ettim, karanlıkta görebilmesine hayran kalmıştım. Jazmyn bir kapı açtı "Aşağıya in!" Birlikte bodruma inerken gözüm ışığa alışıyordu ve alt katta bizden başka kimin olduğunu gördüm, Justin. Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı (sizinde açıldığı gibi :D). Justin ne zaman geldi de ben göremedim. Bradley'ye döndüm "Dışarıda az kalsın donuyordum, burada olduğunuzu söyleyebilirdiniz." Jazmyn'in üzerime giymem için verdiği sweatshirt'ü giyerken gözlerimi Justin'e çevirdim "Hem Justin ne zaman geldi?" Justin konuşacaktı ki Pattie ondan önce davrandı "Bak tatlım, sen dışarı çıktığın sırada Bradley'de çıktı. Sonra Bradley yeniden geldi, o sırada Bradley'nin telefonu çaldı. Arayan Justin'miş, arka tarafın kapısını açmamızı söyledi. Takip edilmiş olabileceği için lambaları söndürüp aşağı indik."

"İyi de lambaları söndürmek daha çok dikkat çeker." "Öyle olmamasını umuyorum." o sırada Selena lafa atladı "Ne için hesap veriyoruz acaba?" bu kızın iyi biri olduğunu düşünmek gerçekten bir yanılgıydı, gerçi ben hariç herkese iyi davranıyordu. Pattie ortamı yumuşatmak istedi "Canım, Mandy kötü bir niyetle sormadı, neler olduğunu bilmek istedi sadece." Selena muzipçe gülümsedi "Sen her zaman haklısındır Pattie. Sana güveniyorum." deyip ona sarıldı. Justin ve Bradley ise derin düşünceler içindelerdi. Saate baktığımda artık eve gitmem gerektiğini anladım "Lucy, benim eve gitmem gerek. Annemle konuşmam gereken önemli bir konu varda." "Pekala ben seni bırakırım. Bradley'de bizimle gelir." Selena, Justin'e sıkıca sarıldı ve yanağına bir öpücük bıraktı (edepli Selena :D normalde dudağına yapışırdı). Justin'de Selena'nın o en öpülesi(!) yanaklarından aşkla öperek gülümsedi.

Selena'da üzerine montunu aldığında onun da gideceğini anladım. "Görüşürüz aşkım!" dedi Justin'e el salladıktan sonra Pattie ve Jazmyn'i de öpüp yanımıza geldi. "Ah! Bradley, rica etsem beni de bırakır mısın? Taksiyle gelmiştim." "Bana bakmayın, benim arabam ormanda, Lucy'ye sor." "Pekala Lucy, ben de sizinle gelebilir miyim?" bana bakarak "Bir sakıncası yoksa!" diye devam etti. Ne yapmaya çalışıyordu? Ben ondan rahatsız olmuyordum ki o benden rahatsız oluyordu. Lucy, Selena, Bradley ve ben yukarı çıktık. Lucy arabasının brandasını çıkarana kadar bacaklarım soğuğa karşı koyamaz hale gelmişti. Lucy sürücü koltuğunda, Bradley yanında, Selena ve ben de arabanın arkasındaydık, evet hiç konuşmuyorduk. Beynim Selena'nın iyi bir kız olduğuna inanmaya çalışıyor, ama bir türlü cesaret edemiyorken birden konuştum "Selena!".