Madalyonun Sırrı

Sürpriz

İçinde matematik ödevi veee aradığı not vardı. Olanlara inanamadı. Dünden beri mektup geliyordu. Bu işin sırrını çözmeliydi. Gelecek olan mektubu beklemeye başladı. Çarşamba günü de okula gitti. Ama ne mektup ne de bir not geldi. Evde de aynı şekilde hiçbir şey yoktu. Günlerden perşembe olmuştu. İlk iki ders ingilizceydi. Fatih öğretmen tahtaya cümleler yazıyordu. Burçak ve diğer öğrenciler ise deftere geçiriyorlardı. Sırada matematik dersi vardı. Şeyda öğretmen onlara sürpriz bir sınav yaptı. Sınavda bir soru vardı. Burçak soruyu okuyunca gözlerine inanamadı. Soruda şu yazıyordu:
"A- - - O- - - L harfleri ile
Birleştir diğerini
Ortaya çıkanı not et
Ara diğer harfleri"
Buna göre diğeriyle birleşen sözcük grubunun harf sayısı hangi sayıyla çarpılırsa sonuç 36 eder?
Burçak düşündü ve cevabı yazdı. Ama bu da tesadüf olamazdı. Dörtlüğü ezberledi. Sınav kağıdını öğretmene verdi ve dışarı çıktı. Aslı'ya o soruyu ne yaptığını sordu. Aslı:
-Öyle bir soru yoktu ki.
-Vardı, çok iyi hatırlıyorum.
-Öyle bir soru olduğuna emin misin?
-Evet Aslı eminim.
-Burçak, bana anlatmadığın bir şeylerin olduğunu seziyorum. Doğru mu?
-Şeyy... Evet var.
Dedikten sonra her şeyi anlattı. Aslı ağzı açık bir şekilde dinliyordu Burçak'ı. Sözünü bitirdiğinde Aslı:
-Sen bunu bana nasıl anlatmazsın? Bu arada sen ciddi misin? Anlatmama olayını da seninle konuşacağız Burçak Hanım!
Dersler bitmişti. Burçak Aslı'nın evine ders çalışmaya gitti. Ders çalıştılar ve sohbet etmeye başladılar. Burçak notları Aslı' ya gösterdi. İkisi düşündüler.
Yine haftanın son okul günü olan cuma günü gelmişti. Matematik sınavları açıklanıyordu. Burçak ve Aslı yüz almıştı. Öğretmen kağıtları dağıttı. Burçak hemen o soruya baktı. Yoktu! Onun yerine başka bir soru vardı. Ve de Burçak o soruyu çözmüştü. Teneffüste Aslı ile görüştü. Bugün not gelmemişti. Akşam anne ve babası misafirliğe gitmişti. Burçak evde yalnız kalmıştı. Bir telefon geldi. Burçak açtı,arayan Aslı idi. Konuştu. Tam yatağına otururken bir kez daha telefon çaldı. Acaba kim arıyor diye düşündü. Açtı. "Alo" dedi. Ses gelmiyordu. İki-üç kez daha alo dedi. Yine ses gelmeyince kapattı. Telefonuna şarjının az olduğunu gösteren bir uyarı geldi. Şarj cihazını almak için komodinini açtı. Evet, yine bir mektup vardı. Aldı ve hemen açmaya başladı. İçinde bir at resmi vardı. İlk önce anlam veremedi. Daha önceki mektuplarda çıkan harfleri bir kağıda yazdı. Onları birleştirdi.
"Ç, K, İ, A, O, L" harfleri çıktı. Sonra bu mektupta çıkan atı düşündü. Harfleri "A" ve "T" ydi. Hepsini yeniden yazdı. Artık elinde "Ç, K, İ, A, O, L, A, T" harfleri vardı. Bunlardan anlamlı bir sözcük türetmeye çalıştı. Teker teker denedi ve buldu. ÇİKOLATA! İşte, bulmuştu. Peki çikolata ne alakaydı? Birilerinin onunla oyun oynadığını düşündü. "Yeter artık!" dedi öfkeyle. Mektupları çöpe attı.