Section-2卍

164 20 4
                                    

Evettt ben geldimm. Selamlaaaaarr! Uzunca beklettim biliyorum ama kurguyu oturtmaya ihtiyacım vardı. Bu bölüm üzerinde gereğinden fazla düşündüm. Çünkü gerçekten ilk yazdığım bölümde fazlasıyla mahfettim ve onu silmeyerek bazı yerlerde düzeltmeler yaptım. Kısa oldu sanırsam ama çok ilerletmek istemedim. Çünkü diğer bölüm daha kısa bir sürede gelecek. Okuyucu sayısının biraz daha artmasını bekliyorumm.! Ama yanii baya da çoğaldı. Hadii daha fazla bekletmiyim. Bu arada yazar ağzından devam etmeyecek hikaye. Giriş bölümü için geçeliydi o sadece. Beni bu saate kadar bekleyen ithafın sahibine de buradan çoookca sevgi pıtırcıklarımı gönderiyorum. Ahaanda geldi alksk :D Görüşlerinizi lütfen ve lütfen belirtinn! En çok onu istiyorum kuzularr! Hadii bayy akjs :D Heeem son birşey daha ahhy unutmuşum, şarkıyla okuma gibi bir zorunluluk yok ama ben şarkıyla yazdım siz bilirsiniz yine dee :D  Herkese,

KEYİFLİ OKUMALAR!XxX

Letha'nın Anlatımı;

Birkaç adım ilerimde durup beni bekleyen büyük bedeni birkaç saniye süzünce gözlerim orada dikilmeye son verip yanına ilerlemeye başladım. Yanına gelinceye dek irislerini benden ayırmamış attığım her adımın milimini inceler gibi dikkatle bakmıştı bana. Yanına gidip durunca kafamı kaldırıp gözlerine baktım ve kapalı duran dudaklarımı aralayarak,

''Peki, bana uyar. Sadece 10 dakika kalabilirim.'' dedim kararlı bakışlarımla. Direkten gözlerimin içine bakan gözlerini birkaç kez kırpıştırdı ve arkasını dönüp giderken ''Beni takip et.'' dedi hafif bir sesle. Düşmeme izin vermediği ana göre sesi düşmüştü. Yani daha sakin sayılırdı. Belki de hala öyleydi. İçindeki kutuyu herkese açmayan tiplerin taa kendisiydi.

Denize karşı yürümeye devam ettikçe ona ayak uydurmak için neredeyse koşacaktım. Bacaklarıyla attığı adımlar o kadar uzağa gidiyordu ki ben bir adım atıyorsam o bana karşın 3-4 adım rahat atabiliyordu. 

Sonunda adımlamayı sonlandırmış 3 erkeğin bulunduğu bir grubun önünde durmuştu. Her birinin elinde içki şişeleri vardı. Vee- pek güvenilir birilerine benzemiyorlardı. 

''Hadi otur, David içki.'' dedi kıvırcık beni göstererek. Dediğini yapıp sıranın en başına oturdum. Yani onun hemen sağına oturmuştum. Gözlüklü çocuk solunda duran içki kasasından bir bira şişesi çıkarıp kıvırcığa uzattı.Kıvırcık elinde tuttuğu şişeyi önüme sertçe bırakarak bakışlarını denize sabitledi.

Diğer sarışın ve siyah saçlara sahip oldukça çevik vücutlu iki kişide karşımızda oturmuş hepsi gözleriyle bana bakmayı sürdürüyorlardı. Sarışın olanın yüzünde bir çizgi vardı ve oldukça ürkütücü bir hava katmıştı ona.

Gözlüklü parmağıyla beni işaret edip,

''Sen, bir yerden tanıyorum ama-'' şaşkın gözlerle ona bakmayı sürdürdüğüm sırada kıvırcık elindeki bira şişesini dudaklarına götürerek uzun bir yudum aldı. Boğazından geçtiğini bildiren belirgin sesi duyabilecek kadar sakinleşmişti ortam. Gözlüklü gözlerini büyütüp heyecanını bastırmaya çalışır gibi tekrar bana bakarak,

''Heh! Buldum. Sen bizim sınıftasın. İsmin Letha'ydı öyle değil mi ?'' kafamı onu onaylarcasına salladım. Kıvırcık bana dönerek,

''Siz ikiniz aynı okulda mısınız ?'' dedi şaşkınlıkla. 

''Öyle görünüyor.'' diyerek kısaca yanıtladım ve önüme bırakılan birayı ağzıma götürdüm. Sıvı boğazımdan indiği her saniye ciğerlerimle apayrı bir savaş başlatıyordu. Öyle acı bir tada sahipti ki, çok fazla tutamadım ve ağzımdan çekerek elimin tersiyle ağzımı silip yere geri bıraktım.

You Need MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin