O burada, diyorum başımı tabuttan kaldırıp; gitmemiş, ölmemiş.
Birden herkes başını kaldırıp baktığım yere dönüyor.
Onlarca ıslak göz onda toplanıyor.
Gözleri büyürken bir adım geri atıyor, bir adım daha.Sarıldığım tabuta bakıp bu kez yaptığın şakayı affetmemek istiyorum.
Affedeceğim ama bir süre kızgın olmama müsaade edeceğini biliyorum.Adımlarını bu kez ileri doğru atarak tabutuna doğru geliyor.
Bu şakaya gerçekten gülmek istiyorum ama gözlerim hâlâ ıslak.
Küçük parmaklarını tabutun üzerinde okşarcasına gezdiriyor.
Gözleri yavaş yavaş kızarıyor ve ağlıyor.
Ağlarken gözlerinin hemen kızarmasından nefret eder.Yanağımı hoyratça silip avucumu hızla parmaklarına kapatıyorum.
Gözlerimin içine bakıp ağlamayı sürdürüyor.Öldüğü için mi ağlıyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikinci ölüm
NouvellesBir keresinde sana sıkıntıdan ölüyorum, dediğimde öyle deme, ölmekten bahsetme, demiştin. Ölümden bahsetmeme kızıyorsun ama ölüyorsun.