5.YAB

1K 24 3
                                    

''OYUN ŞİMDİ BİTTİ.'' deyip beni olduğumda yerde bıraktı ve gitti. Gerçekten gitti. Bende bir mindere oturdum ve şoku atlatmaya çalıştım. İntikam almıştı aklınca ama ben ona bunu ödetirdim çünkü ben ÇAKIL'DIM.

Biraz daha oturduktan sonra yerimden kalktım ve eve girdim ortalık sakindi o zaman Bora odasındaydı demek oluyordu. Sessizce odama çıktım. Kendimi yatağa fırlattımi. Evet evet kendimi fırlattım ne kadar da süperim değil mi.?? Her şeyi bir tarafa bıraktım ve geceliklerimi giyip gözlerimi kapattım.

Alarmın sesiyle uyandım sonuçta teyzişkom saat on bir gibi kahvaltı yapıyoruz demişti. Duş alıp saçlarımı düzleştirdim. Hafif bir makyaj yapıp. Pembe kot şort üstümede beyaz salaş bir tişört giydim.Pembe sandaletlerimi de giydikten sonra şeker kokumu sıkıp odadan çıktım. Bugün kötü bir gün olacağı kesindi Bora tam karşımda duruyordu. Niye bizim odamız karşılıklı neyse sanırım en iyisi hiçbir şey olmamış gibi davranmak. Samimiyetsiz bir şekilde gülümsedim.

''Günaydın.'' deyip aşağı inmek için adım attım ki kolumdan tutup durdu.

''Günaydın baş belası.'' deyip dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. Hayır hayır bu sefer savunmasız davranmayacaktım.

''Şunu yapmayı kes. Çakma Sevgilim. Bu arada bugün her şeyin yalan olduğunu arkadaşlarına anlatırsın.'' dedim

''Anlatamam baş belası.'' dedi. Nasıl anlatamazdı tam hesap soracaktım ki karşımıza teyzem çıktı.

''Günaydın çaklıtım, günaydın oğluşum.'' deyip ikimizide öptü.

''Günaydın bebişim.'' dedim ben de gülümserken gerçi oğlu yüne günümü mahvetmişti ama neyse sonuçta bunun sorumlusu teyzem değildi değil mi?

''Hadi kahvaltıya sonrada okula.''

''Ne okulu''

''Ne okulu'' dedik Borayla aynı anda ama şuan sorun bu değildi değil mi? Ben liseyi bitirmiştim neyin okulundan bahsediyordu teyzem.

''Yaz okulu böceklerim. Hadi hadi oyalanmayın.''

''Amaa teyze.'' dedim aşağı inerken benim amacım bu değildi ben bu buraya eğlenmeye gelmiştim zaten bütün yıl boyunca ders işlemiştik. Ne can sıkıcı ama...

''Anne Çakıl gitsin ben gelmem o okula.'' diyen Boraya ölümcül bakışlarımı attım oda benim tersime sırıttı.

''Arabana veda etmek istemezsin değil mi oğlum? Sonuçta daha yeni.''

''Kaç saat şu okul.''

''Çok değil sadece dört saat.'' dedi teyzem. Neyse o kadar da fazla değilmiş değil mi? Geriye kalan zamanda da yüzebilirdim veya her neyse. Bora düşündü.

''Neyse tamam belki eğlenceli hale çevirebiliriz.'' dedi bana bakıp sırıtırlen ona cevam olarak yüzümü buruşturdum.

Kahvaltımızı yapıp çıktı. Bora'nın arabasındaydık. İstanbula gidince kesin bende araba almalıydım ama benim daha iki haftam vardı 18 olmama. Neyse.

''Ne düşünüyorsun sen baş belası.''

''Şuan senin yüzünden burdayım sus bence.'' dedim Bıoraya kaşlarımı çatıp.

''Benim yüzümden mi senin derslerin kötü olmasaydı şimdi burda olmazdık sana koyduğum ad bence uydu sana tam bir baş belasısın.''

''Hıhıı..Çok komiksin. O değilde neden söyleyemezsin ayrıldığımızı. Bugün söylemek zorundasın.'' dedim sinirle.

''Söyleyemem.''

''Söyleyeceksin.'' dedim

''Söylemeyeceğim.''

''İyi o zaman ben söylerim.''

Cebinden telefonu zorla çıkarttı araba kullanırken telefonla konuşamazdı bir kere. Bir şeylere tıklayıp bana gösterdi.

''Heey.Heey sen bunu nasıl yaparsın pisliğin tekisin Bora.'' dedim resime bakarak beni öptüğünde başkasına çektirmiş olmalıydı. Kendi yüzü gözükmüyordu ama benimkisi gayet netti.

''Biliyorum baş belası. Eğer söylersen resmini bütün ailene postalarım.''

''Yapamazsın resimde ki sensin sonuçta.''

''Yüzümün gözüktüğünü sanmıyorum.'' dedi. Ne kadar salaktım yaa...Çaresizce içimi çektim.

''Tamam, tamam sanırım sevgili rolü yapabiliriz ama neden ki.'' dedim merakla.

''Çok merak .... zarar.'' dedi ahmak. Arkama yaslanıp yolu izledim. Denizi ne kadar güzeldi. Bugün ders çıkışında kesin buraya gelmeliydim.

''Geldik.'' demesiyle sıçradım yola dalmışım insan böyle mi geldik der yaa... Arabadan indiğimde gözlerime inanamadım ne kadar güzel bir yerdi böylee. Bahçesi çok büyüktü ve bir sürü meyve ağaçları vardı ve kocaman bir havuz. Binaysa eski bir yapıydı ama çok bakımlı olduğu kesindi.

''Ağzını kapat baş belası. Sinek girecek.''

''HA-HA-HA. Çok komik.'' deyip içeri girdim arkamdan sinsice elimi tutan Boraya dönüp ''saçmalama'' bakışı attım.

''Aramızda 10 metre mesafeyle kimseye sevgili olduğumuz kanıtlayamayız Çakıl. Mantık biraz.'' dedi çok bilmişimiz. Ofladım. Duvarda ki kağıttan sınııfımıza baktığımızda ne büyük şans ikimizde aynı sınıftaydık.

''Bence ben senden kurtulamayacağım.'' dedim sıkıntıyla.

''Bunu anlamanda bir gelişme.'' sınıfa girdiğimizde inanamadım bizim grupta burdaydı. Hemen Hilal'in yanına oturacakken bir el durdurdu.

''Yanımda oturacaksın baş belası.'''

Yazın Aşk Başkadır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin