17.YAB

562 25 3
                                    

"Çünkü gitti."

"Nereye gitti? " dedim merakla. Bora arabayı durdurdu ve bana döndü.

"Amerikaya. Eğitim için. Sana demiştim Çakıl seninle oynadığını söylemiştim. İnan bana giderken seni düşünmemiştir bile." deyince gözümden akan yaşlara hakim olamadım. Arabadan indim benim arkamdanda Bora indi.

-BORA-

"Yalan söylüyorsun. İnanmıyorum sana." dedi.

Bu kadar saf olmayı nasıl başarıyordu bilmiyorum ama Çakıl'ın ona aşık olmadığını gayet iyi biliyordum. Beni kıskandırmak için iş birliği yapmıştı ve Ege bunu bana söylemişti. Daha sonra kıza karşı bişeyler hissettiğini söyledi ama o hep böyleydi. Her kıza karşı. Düne kadar Çakıl üzülmesin diye söylememiştim ama Ege'nin ani kararına kadar. Çakıl onu sadece abisi olarak görüyordu ben yokken ona sığınmıştı.

"Ağlama." dedim sinirle. O çocuk için bu kadar göz yaşı fazlaydı. Kolundan tutup arabaya bindirdim. Kendimde binip kapıyı kilitledim.

"Nereye.? Eve dönmek istiyorum." dedi. Cevap vermeden sürmeye devam ettim.

"Nereye dedim. Eve götür beni."

"Ya durdur arabayı." deyince susması için gaza bastım. Bu kızı anlamıyordum mutsuzken bile çenesi kapanmıyordu.

"Ya yavaş gitsene." dediğinde susmayacağını anladım ve cevap verdim.

"Sessiz olursan daha çabuk evde oluruz."

-ÇAKIL-

Araba durduğunda geldiğimiz yere baktım. Mükemmeldi. Kimsenin olmadığı bir yer ve sadece kuş sesi ve deniz. Mavi insanın içini ne kadar da rahatlatıyordu. Hatta yediği kazıkları bile unutturuyordu. Arabadan indim ve kuma yattım. Bora'da yanıma oturdu.

"Hadi anlat." dedi.

"Neyi?"

"İçinden geçirdiğin şeyi." deyince gülümsedim.

"Bundan sonra kimseye güvenmeyeceğim ve sevmeyeceğimde." dedim gözlerine bakarak. Zaten gözleriyde maviydi ama daha yabancı.

"Ama hâla seviyorsun." dedi.

"Sevmiyorum. " dedim. Yüzüme bakıp sırıttı.

"Kimi seviyormuşum?" diye sordum. Gözlerimi açarak.

"Beni." deyince kahkaha attım. Bu halde bile beni güldürebiliyordu.

"Ben seni sevmeyi bırakalı çok oluyor." dedim yattığım yerden ayağa kalkarak.

"Evet sevmeyi bıraktın.Şuan bana aşıksın." deyince ona döndüm. Elimden tutup beni kendi üzerine çekti. Gözleri dudaklarımdaydı. Böyle durursak kalpten gidebilirdim o yüzden kalkmayı denedim ama belimden sıkıca tutuyordu.

"Artık itiraf etmelisin." deyince tek kaşımı kaldırdım ve müsait olmayan bir yerine tekmeyi geçirdim. Ellerini gevşetince ayağa kalkıp koşmaya başladım. Kendine gelince kalkıp peşimden koşmaya başladı.

"Şuan ölü olduğunu biliyorsun dimi çakıl." deyince kahkahayı bastım.

"Daha önce koşu yarışmasında birinci olduğumu biliyorsun dimi Bora." diye bağırdım. Ta kii ayağıma takılan çakıl taşına kadar. Yere kapaklanınca Bora hemen yanıma geldi.

"Bir yerin acıyor mu?" diye sorunca ne kadar acımasa da acımıyor diyemezdim çünkü daha çok gençtim.

"Dizim.. " dedim inleyerek. Benden güzel oyuncu olurdu ama. Yerdeki beni düşüren çakıl taşınıda elime almayı unutmadım.

"Adaşların bile sana düşman Çakıl. Düşünebiliyor musun.?" dedi gülerek. Bende dil çıkarttım. Kalktı ve beni kucağına aldı.

"Heey ne yapıyorsun.?" dedim inmeye çabalarken.

"Dizin yaralanmış yürümemen gerekiyor." deyince kıkırdadım.

"Ama bu kadar ağır olduğunu bilseydim seni kovalamazdım."

"Ha-ha-ha çok komiksin Bora." dedim göz devirerek. Gayet kolay taşıdığını biliyordum beni sinir etmek için böyle yapıyordu. Arabaya bindiğimizde radyoyu açtı. Bende en sevdiğim şarkıya eşlik ettim. Bora bana şaşkınca bakıyordu.

"Sesinin bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum." deyince ilk defa güzel bir şey söylemesine şaşırarak cevap verdim.

"Küçük bir ses eğitimi aldım ama sonra derslerden dolayı bıraktım." dedim.

"İyi çalıştırırım ben seni." deyince güldüm.

"Sende mi söylüyorsun"

"Daha çok elektro gitar çalıyorum ama ses eğitimi almıştım."

"Almanyada mı?" Diye bir soru daha yönelttim.

"Evet." deyince verdiği kısa cevaptan susmam gerektiğini anladım.

Eve geldiğimizde teyzem heyecanla yanımıza geldi .

"Ne oldu teyze." dedim. Borayla içeri girerken.

"Bebişim annenle konuştum ve beraber bir karar aldık. İkinizi aynı üniversiteye yazdırdık ve bu hafta sonu İstanbula gidiyorsunuz. " diyince Borayla ikimiz aynı tepkiyi verdik.

"Ne?"

Yazın Aşk Başkadır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin