Yasak Aşk || ULREM

Sevgilim'

{Ulaş}
U:'İrem!'diyerek ağzını kapattım.
YÖS:'Ne?'
İşte asıl şimdi yanmıştık.
U:'Öyle düşüneceğinizi sanmıştık yani.'İkimize de garip garip bakıp olayı idrak etmeye çalışıyordu.
YÖS:'Aslında..'
İ:'Aslında doğru olanı ben söylüyorum.Ulaş ile aramızda bir şeyler var.Ama özel hayatımızı işimize yansıtmıyoruz.'Çok ciddi bir şekilde konuşmuştu ve dik duruşuyla,net bakışıyla kendinden emindi.Yusuf Hoca bana baktı sorar bir vaziyette.
U:'Doğru.'dedim.
YÖS:'Yemin edin.'
İrem'le birbirimize anlamamış bir biçimde bakıp kaşlarımızı eymiştik.
İ:'Yemin ederiz?'
YÖS:'Doğru yani bu?'
U:'Doğru.'
YÖS:'Oh be,gelin sarılacağım!' diyerek heyecanla ayağa kalktı.Ne olduğuna bir türlü anlam veremiyordum.
İ:'Hocam ama..'
YÖS:'Kalksanıza!'
Birbirimize yine o tuhaf bakışı attıktan sonra ayağa kalktık.Ve gerçektende bize sarılmıştı.Sımsıkı bir vaziyette ikimize de aynı anda nefes alamayacağımız şekilde sarılıyordu.
U:'Hocam nefes alamıyorum.'
İ:'Hocam tamam bırakır mısınız?'
YÖS:'Yoo.'
U:'Hocam boğaldum boğaldum.'
YÖS:'Aman iyi be.Bir ağız tadıyla sevindirmediniz.'
İ:'Kızmadınız mı?'
YÖS:'Neden kızacakmışım?Aksine böyle bir şey olmasını çok istiyordum.
U:'Osman Hoca prensiplerime uygun değil diyip bizi uyarmıştı da.Hani babanız ya..'
YÖS:'Babamın kararlarına saygı duyarım ama onun gibi düşünme zorunluluğum yok arkadaşlar.Ben en başından beri sizi çok yakıştırıyorum.Sadece İrem işine çok değer veren biri ve böyle bir durum olmazsa ondan kaynaklıdır diye düşünüyordum.Ama olmuş.'
İrem'le birbirimize bakıp masum gülüşler atmıştık.Mutluyduk.
İ:'Teşekkür ederiz hocam ya.' diyerek sarılmıştı.
YÖS:'Drone uçuramasam kim bilir ne zaman öğrenecektim.Dalga geçmezsiniz artık.'
U:'Hocam söz veriyorum droneu uçuramadığınızı artık yüzünüze vurmayacağım.'diyerek gülmüştüm
YÖS:'Ulaş!'
U:'Hocam biz artık kalksak?'
İ:'Neden?İşimiz mi var?'
YÖS:'Hıı,işiniz mi var?'
U:'Var sanki ya.'
YÖS:'Haa,sürprizler falan diysın.'
U:'He diyrım.'
İ:'Ya ne sürprizi şimdi?'
U:'E sürpriz!' diyerek elinden tuttum ve arabaya doğru yöneldik.
İ:'Ulaş ya,ben öyle şahane sürprizlere gelemiyorum.Entelektüel değilim sen gibi.'
U:'E biliyoruz zaten İrem hanım.Hem bana entelektüel demekten ne zaman vazgeçeceksin?'diyerek kapısını açtım ve kapattıktan sonra bende arabaya bindim.
İ:'Bi düşüneyim..Entelektüel olmadığın zaman.'
U:'Öyle mi?Kemer yalnız.'diyerek gözlerimle işaret ettim.
İ:'Imm,senin de kemer yalnız.'Bu sahne bana tanıdık gelmişti.
U:'Yusuf hala kapıda yalnız.'diyerek güldüm ve arabayı çalıştırdım.
İ:'He bak onu iyi dedun.Ee nereye gidiyoruz?'
U:'Entelektüel olmayan bir yere.'
{İrem}
Arabayla sahil yolunu takip ediyorduk.Bu sefer yolu değil onu izlemeye karar vermiştim ki tam kafamı döndüğümde arabayı durdurdu.
İ:'Hay böyle şansa..'diye mırıldandım.
U:'İn bakalım.'
İ:'Ulaş ya ne yapacağız burada?'
U:'Yürüyeceğiz.İn hadi.' diyip kendisi indi.Bende arkasından indim.Saat gece 01.00 sularıydı.Sahilde pek kimse yoktu.Yağmur yağmaya başlamıştı.İkimizde aynı anda kapüşonumuzu taktık.Ben adımlarımızdan çıkan su damlalarını izlerken oda beni izliyordu.
İ:'Ulaş ya,izleme öyle.'
U:'Arabadan inmeseydik sende beni böyle izlemeyecek miydin?'
Suratına şaşkın bir ifadeyle baktım.
İ:'Evet ama olsun.Hem nereye yürüyoruz biz?Bak lütfen ahım şahım bi sürpriz olmasın.'
U:'Sevebileceğin bir şey.Üşümedin değil mi?'
İ:'Sarılacaksan eğer üşüdüm.'dedim.Yüzünde bir gülücük belli oldu.
U:'Gel buraya.' diyerek beni kendine çekti ve sol kolunu omzumun üzerine,sağ kolunu da belime sardı.Kafamı göğüsüne yasladım ve iki eliyle belini kavradım.
İ:'Ohh,mis.' tatlı bir ses tonuyla diyerek kokusunu içime çektim.
U:'Çocuk musun ya sen.' dedi ve kapüşonumdan çıkan saçlarımı karıştırdı.
İ:'Ulaş ya,ıslandık zaten yapma.'
U:'Imm,ıslandık demek.O zamaaan....' kapüşonlarımızı açtı ve elimden tutarak koşmaya başladı.
İ:'Ya koşmasana sırılsıklam olduk.'
U:'Kızım dur ya iki dakika romantik ortam bulmuşuz filmlerdeki gibi olsun diye uğraşıyoruz.'
İ:'Ha tamam o zaman.' diyerek dalga geçtim.Ve ben koşmaya başladım.
U:'Elimi tutmadan kaçıyor birde!'
İ:'Ee,yakalaman gerekiyor demekki.'
U:'Sen istedin.'diyerek mübarek parkur koşucuları gibi koşarak geliyordu.
İ:'Sen çağırırsan sevgilim koşa koşa gelerem.' müziğini taklid edip koşmaya devam ettim.Deliler gibi gülüyorduk.Bir anda yaklaşıp belimden ve ayaklarımdan kavradı ve kucakladı.
U:'Ne dedin sen?'
İ:'Ne dedim?'
U:'Bir daha söylesene?'
İ:'Yakalaman gerekecek dedim.'
U:'Iı,o değil.'
İ:'Sakın!'
U:'Ne sakın?'
İ:'İlk defa o şarkıyla söylemiş olmak istemiyorum bunu.'dedim.
U:'O zaman unutturacak bir şekilde söyleyebilirsin.'diyerek göz kırptı.
İ:'Pisleşme.'
U:'Sen çağırırsan....'
İ:'Ulaş!'diyip dudaklarına masum bir öpücük kondurup geri çekildim.'
U:'Ulaş?'
İ:'Sevgilim.' dediğimde oda aynı masum öpücükten benim dudaklarıma kondurmuştu.
U:'Kokoreç?'diyerek kucağından indirdi.
İ:'Ulaş ya!Tamam ama ne kokoreçi şimdi?Seninle harbi iki dakika romantik olunmuyor.'diye kızdım.
U:'Oy minnak kedim kızmış mı benim?Arkana bak arkana.'dedi.Arkama baktığımda sahilin hemen kenarında küçük bi kokoreç dükkanı gördüm.Yağmurdan daha fazla ıslanmayalım diye beni içeri sokup otutturdu.
İ:'Ya sen ciddi misin?Sürpriz bu mu?'
U:'Beğenmedin mi?'