2.BÖLÜM

75.8K 756 808
                                    

Selaaam canlarım ben geldim eğer hikayeden sıkılırsanız yorumlarda belirtmeyi unutmayın.❤

MEDYA: METE

Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi araladım. Bu aralar nedense erkenden uyanıyordum. Bu durum bir yandan iyi olsa da bir yandan da kötü oluyordu. Bazen zaman geçmek bilmiyordu. En iyisi bugün de poyrazla dışarı çıkmaktı. Hem belki birkaç arkadaşımızla buluşurduk ve biraz olsun kafamız dağılırdı.

Poyrazı uyandirmamaya dikkat ederek yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Küveti doldurup daha sabahın erken saatleri olduğu için keyifli ve uzun bir duş aldim. Duştan çıktıktan sonra önce bugün dışarı çıkarken giyecek olduğum şeyleri hazırladım ve üzerime şimdilik bir şort ve askılı bir tişört geçirdim.

Sonra saçlarımı kuruttum. Aslında uzun zamandır yürüyüş yapmıyordum. Saat daha 7:30 a geliyordu. Uzerimdekilerde spora uygundu ama poyraz uyanmadan eve dönmem lazımdı. Yoksa bu şortla dışarı çıktım diye türlü türlü işkence uygulardı bana.

Telefonumu ve kulakligimi aldım. Mutfağa inip su matarami da aldım ve evden çıktım. Oturduğumuz siteye ait bir orman ve ormanda spor yapmak için alanlar vardı. Kulakligimi taktım ve (Zendaya - Butterflies) şarkısını açıp dinleyerek koşmaya başladım.

Müzik dinleyip koşmak yürümek beni rahatlatiyordu. Biraz olsun dünyayla ilişkim kesiliyordu sanki. Bu da bana iyi geliyordu. Biraz koştuktan sonra yoruldugumu anladim ve yürümeye başladım. Yürürken gözlerim ayakkabıma takılmıştı. Of kahretsin ki bagciklari çözülmüştü. Yere eğilip bagciklarimi bağlarken üzerime biri düştü. Düsen kişiye baktığımda benden 1 ya da 2 yaş büyük bir çocuğa benziyordu. Kumral ve fazla tatlıydı. Üzerimden kalktı ve kalkmam için yardım bile etmeden soğuk bir şekilde özür dileyip yürümeye başladı.

Sinirden kan beynime sıçramıştı. Arkasından "ÖKÜZ " Diye bağırdım. Gerizekalı işte nolucak insan bir kalkmama yardim eder ya da düzgün bir özür diler dimi yok işte öküz nolucak.

Spor hevesim de kaçmıştı. Tempolu bir şekilde eve koşmaya başladım. Eve varmama az kalmışken. Telefonum çalmaya başladı. Arayan poyrazdı.' Işte şimdi sıçtın kızım sen 'dedi iç sesim. Gerçekten de iç ses çok haklıydı. Hemen telefonu açıp en iyisi güzel bir şekilde konusmakti.

Telefonu açtım ve şirinlik yapmaya başladım. "Alo abilerin en yakışıklısı en tatlısı en iyi kalplisi noldu "dedim. Ah işte şimdi kesin anlicakti. Salak değildi ya çocuk. Telefonun diğer ucundan sinirli bir nefes alış veriş sesi geldi ve aha şimdi öldün kızım sen bittin sen eve gitme bugün hiç git bir uçurumdan atla daha iyi dedim kendi kendime.

Biraz sessizlikten sonra poyraz konuşmaya başladı. "Lan yine o kısacık sortlarindan biriyle koşuya ciktin dimi kaç kere dedim lan ben sana o şortla dışarı cikmicak diye beni deli etme duru hemen eve gel Hemen!" Dedi ve telefonu yüzüme kapattı.

Anladı işte her bise yaptığında adama böyle tatlı tatlı konuşup abartırsan anlar tabi salak duru. Of allahım nolur daha çok gencim biraz daha yaşamama izin ver diye dua edip eve doğru koşmaya başladım. 3 dk nin sonunda eve varmıştım ama içeri girmeye korkuyordum.

Ne kadar korksamda korkunun ecele faydası yoktu dimi. Ve sonunda cesaret edip zile basmıştım. Kapıyı tabikide poyraz açmıştı. Ve kolumdan tutup beni direk içeri çekmişti. Öyle bir bakıyordu ki sanki beni öldürmekten hiç cekinmicekmis gibiydi. Hep o çocuğun yüzüne geç kalmıştım işte of.

Poyraz daha çok üzerime yürüdü ve bende kaçmaya başladım. Poyraz da peşimden koşuyordu tabiki. Hemen odama çıkıp kapıyı kapattım ve kitledim.

ÜVEY ABİM ! +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin