•Bölüm 3

122 21 1
                                    

 Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar :D

  Bir kaç kez gözlerimi kırpıştırdıktan sonra inanamayarak Yiğit'e baktım. Cevap beklercesine "Evet? dedi. Hemen kendimi toparladım. "Be-Beni Mehmet Amca gönderdi." dedim. Az önce kekeledim mi ben? Şu ana kadar hayatımda bir defa bile kekelemeyen ben az önce kekelemiştim. Hemen kendimi toparladım. Bir erkek beni etkileyemez hem. Ona baktığımda sırıtıyordu. Önümdeki çocuğun bizim okuldaki soğuk bakışlı ve umursamaz çocuk olduğuna emin miyiz? Kafasına taş filan mı düştü acaba diye düşünmeden edemedim.

  Oyununa düşemezdim çünkü onun benim oyunuma düşmesi gerekiyordu. Lanet olsun ki daha plan kurmamıştım ben. Soğuk bakışlarıma geri döndüm ve bu sefer düzgünce konuştum." Mehmet Amca'nın bir işi çıktı o yüzden bunu benim getirmemi istedi." dedim ve aynı anda zarfı da ona uzattım. Ardından gözlerine baktım. Bu kadar güzel olmak zorundamıydı o gözler? Bence lens kullanıyor. Evet evet kesinlikle lens kullanıyor yoksa bu kadar güzel gözlere sahip olmanın imkanı yok.

  Gözlerini kısıp önce yüzüme baktı ve ardından beni tepeden tırnağa süzdü. Bu bakışlara alışmıştım ve aldırmadım. Vücüdumu süzme işlemi bittikten sonra gözlerimin içine baktı. "Sen bizim okuldaki şu ünlü Bade değil misin?" dedi. Şaşırmıştım yani herkes beni tanır ama bu çocuğun kimseyle ilgilenmediğini sanıyordum. 

  Şaşırdığımı anlamış olucak ki "Çocuklar bana senden bahsetmişti, anlattıkları kadar güzelmişsin." dedi. Hala gülümsüyordu heralde diğer kızlar gibi boynuna atlamamı yada bir daha kekelememi bekliyordu ama ben aynı hataya bir daha düşmezdim. Kabul bunu ondan duymak beni sevindirmişti ama tabiki de bunu belli edemezdim. Kendi kazdığı kuyuya kendi düşücekti. Benimle uğraşamaz.

  Soğuk yüz ifademe daha da sıkı tutunarak "Teşekkürler, ama şimdi şu zarfı al, gitmem gerek. Bütün gün burda seni bekleyemem." dedim ve zarfı verdim. Yüzüne baktım ve bingo! Karşımda şaşkın bir Yiğit vardı. 

  Arkamı döndüm ve motoruma doğru gitmeye başladım. Kapıdaki görevli beni görünce sırıtmaya başladı ben ise yüzüne doğru düzgün bakmadan motoruma bindim. Bir kere gülümsedim diye ne sandı ki bu kendini. Yiğit'e gelirsek hala arkamdan şaşkın bir şekilde bakıyordu. Yiğit'e bakıp gülümsedikten sonra kaskımı taktım ve eve doğru sürmeye başladım. Mehmet Bey zarfı verdikten sonra eve gidebiliceğimi söylemişti. 

  Motorumdan inip eve doğru yürümeye başladım ve cebimden anahtarlarımı çıkardım. Apartmandan girdikten sonra ikinci kata çıktım ve kapının önünde her gün olduğu gibi yine pembe bir zarf ve üstünde de kırmızı bir gül duruyordu. Acaba Bay Sapık bu gün neler yazmış.

  Beren ve beni pilotonik olarak seven çok kişi vardı ama bu kendini aşmıştı. Üç aydır aralıksız her gün kapının önüne pembe bir zarf ve kırmızı bir gül bırakıyor. Beren ve bende ona Bay Sapık adını vermiştik. Nasıl bir sevgiyse artık şahsen ben üşenirdim her gün bunlarla uğraşmaya. 

  Zarfı ve gülü yerden aldıktan sonra eve girdim. Girişte bir koridor var koridorda dört kapı var. İlk baştaki kapı salona açılıyor. Salonda da mutfağa açılan bir kapı bulunmakta. Diğer kapılarda sırasıyla misafir odası, benim odam ve Beren'in odasına geçmemizi sağlıyor. Beren ve benim odamda bir banyo var. Misafir odası ise ölmeden önce anneannemin odasıydı ama bir kaç ay önce kanser olduğunu öğrenmiştik ama tedvavi için geç kalınmıştı. Anne yerine koyduğum o kadın günden güne dahada kötüleşmişti ardından sonsuzluğa gitmişti. Yokluğu her zaman belliydi. Akşam yemeklerimizi yapan, bize okul hakkında sorular sorup zorla cevap alan o kadın gitmişti. Onun yerine bir boşluk kalmıştı sadece. Aklıma her gelişinde yaptığım gibi derince iç çektim. 

  Eşyalarımı odama bıraktıktan ve üstüme şortum ile kısa kollu tişörtümü giydikten sonra mutfağa gittim. Nisan ayındaydık ve bizim ev hep sıcak olurdu.  Mutfağa gidip dünkü yemeklerden ısıtıp tabağa koyduktan sonra odama geçtim. Yemeğimi yerken plan yapmaya başladım. Yiğit kızların ona hayran hayran bakmasına alışık biriydi. Yani ona karşı zor kızı oynamam gerekiyor. Not defterimi çıkardım ve yazmaya başladım.

        AŞK PLANI

1. Zor kızı oyna ve ona pas verme

2. Seni sevmesini sağla ve onunla çık

3. Onu iyice kendine bağla 

4. Ve artık sana aşık

  Yiğit'in okulda benimle konuşmaya çalışacağına emindim çünkü kendisinin hayır denmeye alışık olduğunu samıyorum. Okulda kızlarla ilgilenmese de dışarıda her gece farklı br kızla olduğunu duymuştum. Yani bana gelicek ve ben yine onu umursamayacağım. Bunu bir kez daha yaptığım da zaten bana takmış olucak ve ben planımın ilk bölümünü gerçekleştirmiş olacağım. Bugün yaptıklarına bakıcak olursak galiba çok eğleneceğiz.

Hatalı BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin