Opposite Hearts // Jikook

5

Jungkook'tan;

Titreyen ellerimi görmemesi için ellerimi cebime soktum. Karşımda dikilmiş bana gülümsüyordu. Yanaklarım alev alev yanarken kalbim ağzımda atıyordu.

Elindeki hediyeyi sırt çantasına koydu. Ve sonra bana döndü. Oldukça büyük bir şekilde gülümsemiş ve gözleri kısılmıştı. İstemsizce yutkundum. Güzelliği karşısında zor nefes alıyordum.

"Teşekkürler Jungkook. Doğum günümü bir tek sen hatırladın."

Ona gülümsemeye çalıştım. O sırada hiçbir beklemediğim birşey yaptı ve öne atılıp sıkıca bana sarıldı.

Kulaklarıma kadar kıpkırmızı kesilmiştim. Titreyen kollarımı sırtına sarmaladım. Ve burnuma dolan kokusunu içime çektim. İçime çektiğim çilek kokusu beni sarhoş ederken sonunda sessizliği bozup konuşmuştu.

"Teşekkür ederim. Her zaman yanımda olup bana destek verdiğin için. Sen gerçekten iyi bir arkadaşsın. "

Bu sözler kalbime bir iğne gibi saplanırken gülümsedim. Benden yavaşça ayrıldığında gülümsemeye devam ettim. Ona göstermeden dudaklarımı dişledim. Hafif dağılmış saçları ile yine müthiş görünüyordu. Arkadan gelen sinir bozucu bir sese kadar bakışmalarımız kesilmemişti.

"Jimin, hadisene!"

Jimin Yoongi'den gelen uyarı üzerine arkasını döndü ve ona doğru koşmaya başladı. Bir kere arkasını döndü ve bana el salladı. Bunu görünce hızla ona karşılık verdim.

"Yarın görüşürüz Jungkook!"

Ona gülümseyerek karşılık verdim ve onun gibi bağırdım.

"Görüşürüz hyung!"

Onlar giderken arkalarından bakmıştım. Yoongi bunu bildiğinden arkasını döndü ve dudaklarını oynattı. Sesi çıkmasa da demek istediğini anlamıştım.

'O benim' 

Ona karşı dişlerimi ve yumruklarımı sıkmış kaşlarımı çatmıştım. Bunu görünce yalnızca sırıtmıştı. Sinirle tısladım.

"Sen öyle san"