1♡

987 33 8
                                    

"Çok uykum var." deyip kafasini omzuma koydu.Ders kimyaydi ve çok sıkılmıştık. Cameron'la dersin bitmesine dakikalar hatta saniyeler sayıyorduk. O sırada kapı tıklatılıp açıldı. Müdür yardımcısı gelmişti. Arkasından bir kız. Orta boylu uzun saçlı bir kızdı. Müdür yardımcısı "Dersinizi böldüğüm için özür dilerim. Ama okulumuza yeni bir öğrenci geldi." Diye söze başladı. Herkes ona bakıyordu. Kız çekingen bir sesle "Adım Karla Camila." Dedi. Daha sonra sevgilimin yani Lisa'nın yanına oturdu ve konuşmaya başladılar. Lisa tanıyor muydu bu kızı? Zil çalınca Cameron'la beraber yanlarına gittik. Lisa "Shawn, bu kuzenim Camila." Dedi beni göstererek. Elimi uzatıp güldüm. Elimi tutunca çok garip hissettim. Bir anda kalbim hızla çarpmaya başladı. Lisa onu Cameron'la da tanıştırdı. Daha sonra beraber kantine gidip oturduk. Dışardan utangaç biriydi. Ama onunla konuştukça çenesinin açıldığını fark ettim. Güzeldi. Hem de çok güzeldi.

*Okul çıkışı*
Eve gelince hemen kendimi yatağa attım. Ve düşünmeye başladım. Camila'yı düşünüyordum. Gün boyunca hiç aklımdan çıkmamıştı. Neden hep aklımdaydı ki. Lisa'ya haksızlıktı bu. Büyük haksızlık. Kendime gelmeliydim. Hem o sevgilimin kuzeni. Bunu yapamam. Asla. Telefonumu açıp instagrama girdim. Kullanici adini arattim ama fotoğrafı yoktu. Derin bir nefes alıp telefonumu yatağa fırlattım.

*Sabah*
Uyandığımda direkt aklıma rüyam geldi. Rüyamda Camila'yı görmüştüm. 1 gün bile olmamıştı geleli. Nasıl ele geçirdi beynimi, aklımı. Yüzümü yıkayıp okul formamı giydim. Hemen aşağı inip okulun yolunu tuttum. Sınıfa geldiğimde camdan bakan Camilayla karşılaştım. Onu görünce karnım kasılmaya başlamıştı. "Günaydın. " dedim. Boğazını temizledi ve "Günaydın Shawn." Dedi. Heyecandan ellerim titremeye başlamıştı. Çantamı sırama koyup yanına gittim. Biraz konuştuktan sonra yanımıza Lisa geldi. Yüzüne bakamıyordum. Çünkü Camila'ya hissettiklerimin hiçbirini ona karşı hissetmedim. Lisa hemen bana sarıldı. Birkaç saniye sarıldıktan sonra kendimi geri çektim. Camila bize bakarken bunu yapamıyordum. Ama Lisa bana bozulmuştu. "Küs müyüz?" diye sordu. Haklıydı. "Yok hayır sadece biraz utandim." Dedim Camila'ya bakarak. Camila hafif kıkırdadı. "Utanmana gerek yok." Dedi. Ben de merak ettiğim soruyu sordum. "Ee senin sevgilin var mı?" "Ben de ne gezer sevgili zaten istemiyorum da." Dedi. Böyle söyleyince hafiften dudağım kıvrıldı. Ama keyiften gülmemek için kendimi tuttum.

Zil çalınca sırama gittim. Ders edebiyattı. Sıraya yattım. Kafamı sağa çevirince Camila'nın yan profiliyle karşılaştım. Öğretmenin dediklerini not almaya çalışıyordu. Ona bakmaya başladım. O sırada kafasını çevirip bana baktı ve gözgöze geldik. Ne yapıcağımı şaşırdım. Lisa'nın kulağına bir şeyler fısıldadı sonra kendini biraz geri çekti. İkisi de gülüyordu. Anlamamıştım.Lisa da benim gibi sıraya yattı ve bakışmaya başladık. Sanırım Camila benim Lisa'ya bakmaya çalıştığımı sanmıştı.

Zil çalınca yanlarına gittim. Cameron yoktu ve yalnız kalmıştım. Lisa hemen kucağıma atladı. Ama Camila etrafimizdayken Lisayla yanyana bile olmak istemiyordum. "Camila var." Dedim ve onu geri çektim. Camila "Sorun yok. Neyse ben kantine gidiyorum. " dedi ve yanımızdan kalktı. "Onu yalnız bırakmayalım." Dedim ve peşinden gittik. Onlara bir şeyler ısmarladım. Daha sonra futbol antremaninin saati gelince yanlarından kalktım. Yarın maç vardı ve Camila da gelecekti.

*Ertesi gün* Sınıfa geldiğimde Camila sıraya yatmış uyuyordu. Çantamı koyup oturduğu sıranın önüne oturdum. Elimi kaldırıp saçlarının uçlarını okşadım. Yumuşacıktı. Biri var mı diye kafamı kapıya çevirdim. Allahtan kimse yoktu. Sınıfa daha fazla insan gelmeden kendi sırama geçtim. Saçlarını okşarken nefesim kesilmişti. Lisanin saçlarını kaç kere okşamıştım ama böyle hissetmemiştim. Bir anda gelen vicdan azabı tüm vücudumu sardı. Napıcaktım ben?

Lisa ve Cameron gelince Lisalarin sırasına gittik. Camila uyanmıştı. "Saat 10daki maça davetliniz." Dedim ve Camila'ya gülümsedim. Lisa boynuma sarılıp "Geliriz canım hem de 1 saat erken geliriz size destek olmak için." Dedi. 1 saat önce gelsen nolacak dedim içimden ama tek yaptığım gülümsemek oldu.

*Maç zamanı* Sahaya inerken Lisa bana sarıldı. Ona sarılırken Camila'yla gözgöze geldik. Lisadan ayrilinca yanıma geldi ve şans diledi. Teşekkür edip sahaya indim. İlk golü ben atmıştım. Golü atınca direkt Camila'ya baktım. O ise alkışlıyordu. Mola verilince yanlarına gittik Cameron'la. Lisa beni öpüp "Gol atınca bana bakman çok romantikti." Deyip güldü. Maç 2-0 bitmişti ve biz kazanmıştık.

Tüm sınıf stadyumun kantinine gittik ve çocuklar bize bir şeyler ısmarladı. Sonra şişe çevirmece oynayalım dediler. Şişe 5. Kez çevrilince bana ve karşımda oturan Camila'ya denk geldi. Ona soruyu ben soracaktım. "Doğruluk mu cesaretlik mi?" Düşünmeden "Doğruluk." Dedi. Sorum çoktan hazırdı. "Bu masada oturan herkesi sap düşün. Ve içlerinden biriyle çıkmak zorundasın. Kimi seçersin?" Kalbim çıkacaktı. Beni seç. Beni seç. "Imm Jacobla." Kafamdan kaynar sular dökülmüştü sanki. Camila ise kızarmıştı. Jacoba sinirle baktığımda gülüyordu. Sonra Camila şişeyi çevirdi. Bu sefer yine bize geldi. Ama O bana soracaktı. "Doğruluk mi cesaretlik mi?" Diye sordu. "Doğruluk." Dedim. Ne soracaktı acaba. "Sorunun aynısı. Buradaki tüm kızlar sap. Sevgilin hariç biriyle çıkmak zorundasın. Bu kim olurdu?" Sorusunu bitirir bitirmez "Sen." Diye cevapladım. Şaşırmış şekilde güldü ve şişeyi çevirdim. Lisa bana yapışık şekilde oturuyordu ve ben kalbimin sesiyle ellerimin titremesini hissetmemesi için dua ediyordum.

Only You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin