Camila'yla en son öğle yemeğinde konuşmuştum. Ona bakamıyordum. Ya Lisa'ya olanları anlatırsa. Bunu Jacob nasıl öğrenmişti. Düşüncelere dalıp hiçbir dersi dinleyememiştim. Yemek bile yiyemedim. Eve gelince hemen odama çıktım. Yatağa oturdum. Karşımdaki masada duran defterime baktım. Hızlıca kalkıp içindeki mektubu aradım.
Camila'ya olan hislerimi bir kağıda yazıp defterin arasına saklamıştım. Mektubu bulunca gördüğüme inanamadım. Benim iki kere katlayıp sıkıştırdığım kağıt, şimdi tek katlanmış haldeydi. Demek ki biri bulup okumuştu. Mektubu açıp yazdıklarımı tekrar okudum.
"Karla Camila. Kalbimdeki tek isim bu. Geldiğin ilk günden beri aklımdasın. Sana hayranım. İlk görüşte aşkı bilmezdim. Bunu bana öğreten sensin. Keşke bir şansımız olsaydı. Seni sevmeyi seviyorum. Senden asla vazgeçmeyi düşünmüyorum. Ama bunları bilmeyeceksin. Camila, seni seviyorum. Hayal edebileceğinden daha çok seviyorum.
İyi ki hayatıma girdin Camila'm.
2.10 "
Kağıdı buruşturdum. Kim okumuş olabilirdi. Annem? Ama annem okusa bile Jacob'la bir alakası olmaz. Derin bir iç çekip sandalyeye kendimi attım. En son evime kim gelmişti? Cameron.
*Ertesi gün*
Tüm gün boyunca uyuyamadım. İç sesimin yalan söylemesini istiyordum. Ama gerçekti. En son Cameron uğramıştı eve. Onunla konuşmalı mıydım? İyice uyuşmuştum.Alarm, çalar çalmaz kapattım. Üstümü giyinip erkenden çıktım. Düşünmekten kafam bulanmıştı. En iyisi konuşmaktı.
Okula gittiğimde Camila'yla karşılaştım. "Günaydın." Dedim. Ama o karşılık vermek yerine sadece kafasını salladı. Çantamı koyup lavaboya gittim. Sinirden ağlamaya başladım. Toparlanınca elimi yüzümü yıkadım. Çok kötü görünüyordum. Saçım başım dağılmış. Gözlerim kızarmıştı.
Kapşonumu takıp sınıfa gittim. Cameron gelmişti. Telefonuyla uğraşıyordu. Yanına gittim. "Cameron." Diye seslendim. "Efendim." Dedi gözlerini telefondan ayırmayarak. "Cameron, konuşmamız lazım." Dedim sinirle. "Noldu?" Dedi sakin bir tonla. "Bahçeye gel. Öğrenirsin." Dedim ve bahçeye doğru gitmeye başladım.
Banka oturunca yanıma gelip oturdu. Cebimden buruşmuş mektubu çıkardım. "İnsanların özellerini karıştırmak hoşuna gider mi? Hele ki o en yakın arkadaşınsa. Birde utanmadan özelini düşmanına yaymak? Hoşuna gider senin." Dedim. Bir süre sustu. "Ben. Ben özür dilerim." Dedi. "Özrünü istemiyorum." Dedim bağırarak. "Neden yaptın? Niye?" Diye sordum. Cevap vermedi. Konuşmayınca yanından kalkıp gittim. Sınıfa gelince çantasını boş bir sıraya koydum. Gerçekten hayal kırıklığına uğramıştım.
Lisa, endişeyle bana baktı. Yanıma gelecekken öğretmenin gelmesiyle yerine oturdu.
Zil çalar çalmaz sıramdan kalktım. Lisa "Shawn, neler oluyor? Neden Cameron'ın çantasını başka yere koydun?" Diye sordu. "Şimdi işim var. Gelince anlatırım." Dedim ve sınıftan çıktım.
Jacob'ın sınıfına gittim. Sınıfa girdiğimde Jacob uyuyordu. Kapşonundan tutup hızlıca havaya kaldırdım. Ağzını açacakken "Cameron mı söyledi?" Diye sordum. İnanmıyordum. İnanmak istemiyordum. "Neyi?" Dedi uykulu bir sesle. "Camila'ya olan hislerimi ki öyle bir şey yok. Yalan." Dedim. "Ha şu mesele." Dedi. Bir anda uykusu dağılmıştı. "Evet. Bana bir mektuptan söz etti. Camila'ya yazdığın aşk mektubu." Dedi. "Camila'yı işletmek için yazmıştık onu." Dedim. "Buna inanacağımı mı sandın?" Diye sordu. "İnanacaksın çünkü bu doğru." Dedim. "Seni müdürün odasından çıkınca uyarmıştım. Geç oldu ama uyardım. Ayakta uyuyorsun." Dedi.
Birkaç gün önce
"Jacob, işleri zorlaştırma." Dedim sinirle bir şekilde. "Ayakta uyuyorsun." Dedi ve bana omuz atıp sınıfına gitti.O günü hatırlamıştım. "Ona karşılığında ne verdin?" Diye sordum. "Emily'nin numarasını. Sana acıyorum. Bir kızın numarası için en yakın arkadaşının sırrını bana verdi." Dedi gülerek. "Gelip de Shawnin sırrını buldum, gibi şeyler mi söyledi?" Diye sordum. "Çok soru sordun. Tek diyeceğim şu. Bu yaptığı şey ilk değil." Dedi. Şok olmuştum. "Ne yani daha önceden de sırlarımı sana mı sattı?" Dedim. "Çok soru sordun." Diye tekrarladı kapıyı işaret etti.
Sınıftan çıkınca bahçeye indim. Cameron, bankta Camila'yla oturmuş bir şeyler yiyordu. Yanlarına gittim. Cameron'a tokat attım. Bir şey demedi. Bir şey yapmadı. Camila "Ne yapıyorsun?" Diye bağırdı. "Hak etti. Benim hakkımda bir şeyler uydurup Jacob'a anlatmış. Düşmanıma. Jacob'da karşılığında bir kızın numarasını vermiş." Dedim. Camila, Cameron'a bakıp "Bu doğru mu?" Dedi. Sesi kırgın çıkmıştı. Cameron tek kelime dahi etmedi.
Camila yanından kalkıp okula doğru gitti. Peşinden koştum. "Camila." Dedim. Bana baktı. "Neden benimle konuşmuyorsun?" Diye sordum. "Jacob'ın dedikleri aklımı karıştı. Ama anladım ki hepsi uydurmaymış. Senin beni o anlamda sevmeyeceğini biliyordum." Dedi. Bilmiyordu ki hepsi gerçekti. "Bu olanlardan Lisa'ya bahsetmeyelim." Dedim. Kafasını salladı.
Sınıfa girdiğimizde Lisa sırasından kalkıp yanımıza geldi. "Shawn. Artık neler olduğunu öğrenebilir miyim?" Dedi. "Cameron bundan sonra arkadaşım değil." Dedim. "Neden?" Diye sordu. "Benim hakkımda bir şeyler uydurup Jacob'a satmış." Dedim. "Ne?" Diye şaşkınlıkla bağırdı. "Neler demiş?" Diye devam etti. "Seni aldatmışım felan. Ama yemin ederim öyle bir şey yok." Dedim. "Cameron aklını mı kaçırmış? İnanamıyorum." Dedi. "Ben de." Dedim. Ve ona sarıldım. Lisa'nın omzundan Camila'ya baktığımda bana bakıyordu. İfadesiz bir şekilde. Gözlerimi kapattım. Kalbim yeniden çıkacak gibi atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only You
FanficGüzeldi. Hem de çok güzeldi. Sevgilimin kuzeni geldiği günden beri hep aklımdaydı. Acaba ona mı aşık olmuştum? ♡ shawmila