Only You

4♡

Eve geldiğimde kimse yoktu. Rahatça nefes verdim. Hemen elime pansuman yapmaya başladım. Ama o sırada telefonum çaldı. Arayan Camila'ydı. Hızlıca açıp "Alo." Dedim. "Shawn neden gittin? Neden haber vermedin?" Diye soru yağmuruna tutuldum. Bu Camila değil Lisa'ydı. "İzinliydim." Dedim. "Peki ellerin neden sarılıydı? Shawn yine kavga mı ettin?" Diye sordu. Gözlerimi devirdim. "Evet ettim." Dedim. "Off. Neden böyle işler yapıyorsun. Kendine yazık." Dedi. "Neyse gitmem gerek. Sonra görüşürüz." Dedim ve kapattım. Kimseyi çekecek halim yoktu. Pansuman bitince kendimi yatağa attım.

*Ertesi gün*
Sınıfa girdiğimde Camila 'yı telefon oynarken buldum. Ona bakarken gözgöze geldik. Hemen yanıma geldi. Endişeyle "İyi misin?" Diye sordu. Kafamı salladım. "Sen beni merak etme. Asıl sen nasılsın?" Dedim. "İyileşmeye çalışıyorum." Dedi. Gülümsedim.

Çantamı sırama koymaya giderken arkamdan bi küfür duydum. Kapıya doğru baktığımda Jacob'ı gördüm. "Dayak yemeye doymadın mı?" Diye sinirle sordum. "Aa sevdiğin kızın yanında mı döveceksin beni?" Dedi ve kahkaha attı. "Ne diyorsun sen?" Diye kızgınlıkla sordum. "Ne dediğimi çok iyi biliyorsun." Dedi ve kapıyı suratıma çarptı.

Arkamı dönünce Camila şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. "Shawn, bu neler söylüyor?" Diye sordu. "Saçmalıyor." Dedim. Ona baktığımda sorusunun cevabını almamış gibiydi. "Yok öyle bir şey. Belki de seni Lisa sanmıştır." Dedim. Aptalca konuştuğumun farkındaydım. "Belki de." Dedi ve sırasına gitti. "Camila." Diye seslendim ve kolundan tuttum. Burun buruna gelmiştik.

Tam ağzımı açacakken "Shawn!" Diye bir ses duydum. Dönüp baktığımda müdür yardımcısını görmeyi beklemiyordum.

Yine müdürün odadasındaydım. Jacob, dün onu dövdüğümü anlatıp beni şikayet etmiş. Müdür odasının kapısı aniden açıldı. Gelen müdür beydi. Sinirli gözüküyordu. "Yine naptınız?" Diye bağırdı. Jacob "Yine bana saldırdı. Okul içersinde olmasa bile buna hakkı yok." Dedi ayağa kalkarak. Müdürle gözgöze gelince "3. Kez şikayet edilirsen bu okuldan gidersin. Şimdi ikinizde sınıflarınıza gidin!" Dedi. Gözlerimi devirip odadan çıktım.

Jacob da çıkınca kolundan tutup duvara yasladım. "Söylediklerini nereden duydun?" Diye fısıldadım. "Camila'yı sevdiğini söylediğim şeyler mi?" Dedi sırıtarak. Elimi yumruk yapıp sıktım. "Evet." Dedim. "Bunu sana söyliyeceğimi mi sandın?" Dedi. "Ya kendi isteğinle söylersin ya da söylemek zorunda kalırsın." Dedim. "Beni tehdit mi ediyorsun?" Diye sordu kaşlarını çatarak. "Anında seni şikayet ederim ve seni atarlar. Sen de sevgiline ve sevgilinin kuzenine
hasret kalırsın." Diye devam etti. Gözlerimi kapattım. "Jacob, işleri zorlaştırma." Dedim sinirle bir şekilde. "Ayakta uyuyorsun." Dedi ve bana omuz atıp sınıfına gitti. Ayakta uyuyorsun derken ne diyordu.

Dişlerimi sıkıp aşağı indim. Sınıfa girsem çok dikkat çekerdim. Bu yüzden kantine gidip beklemeye başladım. Zil çalınca sınıfa gittim. Ben girince Lisa ve Camila bana bakmaya başladı. Sırama gittiğimde Lisa ön sırama geldi. "Shawn sen" dedi. Şimdi napıcaktım. Camila ne demişti kim bilir.

"Sen kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?" Diye bağırdı. "Öldürmek mi?" Dedim. Afallamıştım. Camila'ya baktığımda sırasına yaslanmış, üzgün gözlerle ellerime bakıyordu. "Evet." Dedi Lisa. Sesiyle Lisa'ya tekrar baktım. "Tuvaletteki aynaları tek tek kırmışsın." Diye devam etti. "Siz nerden öğrendiniz?" Diye sordum. İçime su serpilmişti ama yine de bu bir şeyi değiştirmiyordu. Cameron "Austin görmüş. Seni durdurmak istemiş ama çok sinirli görünüyormuşsun. Çekinmiş." Dedi. "Neydi seni bu kadar sinirlendiren?" Diye sordu Lisa. "Öfkemi kontrol edemiyorum. Aklıma eski anılar geliyor. Beni sinirlendiren anılar." Diyerek yalan söyledim. Vicdanım sızlıyordu ama gerçeği söyleyemezdim.

Öğle yemeğinde Cameron eve gitmişti. Lisa'da tuvaletteydi. Camila ile tektik. Etrafıma bakındım. Sonra ona döndüm. "Camila." Diyerek söze başladım. "Efendim." Dedi. Gözgöze gelince dilim tutulmuştu sanki. Boğazımı temizleyip "Bugün Jacob'ın söyledikleri tam bir uydurma. Onu sıkıştırdım ama nereden duyduğunu söylemedi. Ama kim olduğunu bulunca onu öldürücem. İnan bana. İnan çünkü doğruyu söylüyorum." Dedim. "İnanıyorum elbette. Sadece Lisa'nın duymasından korkuyorum. Sana çok düşkün. Ve saf bir kız. Her şeye inanıyor. Eğer bunu duyarsa hiç iyi olmaz." Dedi. Ve yemeğini yemeye devam etti. Derin bir iç çektim.