Bu sabah dün gece dün gelen çakma sarışın asi kızı düşündüğüm ve ondan ne kadar nefret ettiğimi düşünerek gecemi ve uykumu berbat ettiğim için kendime kızarak uyandım.
O kız oldukça sıradandı ve bahse girerim ki benimkinin tersine ona şefkatle bakan sıkıcı bir ailesi vardı. Adı bile klastı. Maria.. Eğer onu görmemiş olsam adını duyduğumda kahkaha atar ya da dalga geçerdim. Geçen çağlardan kalma kralın sevimli kızı prenses...
Ne kadar iğrenç bir isim ama...
Washington'da yaşayan halk kesinlikle bu isimli bir kızı dışlardı.
Ya çok ilgi görmeliydi ya da cabbar bir karaktere sahip olmalıydı ama bu kızda ikisi de yoktu.
Sanırım...
...
"Geliyorum baba! "
Lanet olasıca alarmım çalmayı unutmuştu ve görünüşe göre otobüsümü kaçırmıştım.
Ve de bu demek oluyordu ki, ah hayır...
Beni okula babam bırakacaktı.
Alarmın yerinde sabitlenmiş 04:21 ibrelerine soğuk bir bakış atıp çantamdan telefonumu çıkardım.
Lanet olsun.
Şarja takmayı unutmuştum.
%12 şarjla ne halt yiyecektim? Hemen yatağımın yanındaki çekmeceyi açıp şarj aletini bulana kadar dağıttım.
Beyaz kablo lanet olasıca bozuk kulaklığıma dolanmıştı ama şimdi bunu düşünecek vaktim yoktu.
Usein Bolt misali hemen prize koşup telefonumu şarja taktım.
Ekran aydınlanınca saati görebildim.
09:22.
Eğer buçukta aşağıda olmazsam babam beni bırakıp gidecekti.
Dolabıma gidip altıma dün kampüste genel olarak giyilen dar siyah mini eteğimi giydim ve üstüne de bol beyaz sade gömleklerimden birini geçirdim.Ve gömleğime uyan gümüş saati bileğime taktım. Sanırım güzel olmuştum.
Sarı ve kısa saçlarımı da hazırdaki kurtarıcı saç maşamla şekil verip ayağıma siyah taşlı babetlerimi giydim.
Evet, diğerlerine göre acayip resmi görünüyordum.
Ama istediğim de buydu zaten.
Farklı olmak istemiyordum.
Havanın hala düşük dereceli olduğunu varsayarak kısa kot ceketimi de üstüme alıp çantamı omzuma taktım.
Aşağıdan babamın bana kızarak söylendiğini duyabiliyordum.
Şarjdaki iPhone mi lanet okuyarak prizden çektim ve çantama attım.
"Tamam baba geliyorum. "
Merdivenleri koşarak indim ve kapıya dayanmış babamı yanağından öptüm.
Bana kafa sallayarak arabanın anahtarlarını aldı ve dışarı çıktık.
....
"Hayır dostum, Destiny'i almam gerek. "
Drake, motorunu küçük kardeşine kaptırdığı için onu evden almamı istiyordu.
"Jeydon, seni döveceğim! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARİA
Teen FictionYeni hayatlar da baş belası oluyormuş insana, yeni karakterler gibi...