-sadece sus-

231 8 4
                                    

Kadın kahve fincanıma bakmaya devam ediyordu.

''Yakında seni üzecek bir şey olacak.'' sesi kendine inandırmak ister gibi gizemli çıkıyordu.

''Heey! ben fallara inanmam ki '' diye bağırdım.Neden inanayım.Her şeyi çok biliyolar sanki.Sanki amaçları para kazanmak için saçmalamak değil gibi.

Damla'nın bana şaşkın bakışları içerisinde kadın konuşmaya devam etti.''Bu olay çok kötü gibi görünecek seni yıkacak ama sonrası...Sonrasında hayatın değişecek her şey güzel olacak.

''bi alkış lütfen.'' Diye bağırdım alaycı bi şekilde.''İşte bu yüzden inanmıyorum fallara bana süreklimutlu olacağımı söylüyorlar.Damla sen söyle ben mutlu olabilir miyim sence ? ha ? '' Derken alaycı gülüşüme devam ettim ve Damla'nın kolundan tutup kaldırdım onu.

''Derin malı,birden çıldırmak zorunda mısın her seferinde.Kadın ne güzel konuşuyordu işte.''Gülerek konuşmuştu.

''Ne güzel sallıyordu,demeliydin'' Kahretsin neden böyleyim.Ben kendime kızmıyorum sanki böyle biri olduğum için ama napabilirim.Hayatımın içine edenler düşünsün.Şimdi bir sevgilimin olduğunu ve onun beni terkettiğini falan düşüneceksiniz.Yok öyle bir şey değil.Ailem...Çok zengin bir aileye mensubum.Zannedersiniz para sıçıyoruz.Zannedersiniz mutluluktan geberiyoruz.Ama orası öyle değil işte.Annemi en son ne zaman gördüm hatırlamıyorum.Babamıda öyle.Bir kardeşimde yok zaten.Bu da klasik bir ''Vurallar geleneği'' Bi çocuk yeterli.Annem ve babama gelince sürekli işleriyle meşguller.Sürekli iş gezisindeler.Umurlarında değilim ki.Ölsem ''işimiz var beklesin biraz'' derler o derece.Ben bunları düşünürken yanımda sırıtıp duran Damla'yı gördüm.Elindeki telefonun içine düşecekti nerdeyse.elinde telefonu alıp yukarı kaldırdım.

''Hey ver onu banaa mal derin.'' Diye elinden şekeri alınmış çocuk gibi bağırırken kiminle mesajlaştığına baktım.

''Berk demek ne konuşuyomuşsunuz bakalım...'' Kahkaha atarak konuşmalarını okumaya başladım.

''Gözlerini özlediiim...

-sesini özlediiim...''Ben sesli bir şekilde okumaya devam ederken o da '' ver şunu '' Diye bağırmaya devam ediyordu.

''al be al''Diye tutuşturdum eline. '' Ne cıvıksınız ya ıyy ergenler gibisiniz aynı.''

''16 yaşında olduğumuza göre hala ergen sayılırız canikom'' Derken yanağımı sıktı.Evet ergen olduğunu kabul eden tek insan Damla olmalıydı.Yolun sonuna gelmiştik evlerimize...Evlerimiz yan yanaydı.Bu sayede tanışmıştık zaten sonrada kardeşten öte olmuştuk.Ben bahçenin kapısından girmek üzereyken kafasını telefonuna gömmüş olan Damla'nında peşimden geldiğinin farkettim.Salak ya! ''Gerizeka sizin evi geçtik.'' Diye bağırdığımda sonunda o koca kafasını o koca telefondan kaldırmıştı

'' hadee,niye uyarmıyon oluum.Neyse bayy'' Ergen ergen konuşurdu hep.Bu konuşmalarından onun şımarık bir ergen olduğunu anlardınız.Fakat tanıdığınızda çok çok farklı biriydi.Sanırım bu hayattaki sahip olduğum şeylerden en masumu oydu.Bahçenin kapısından eve girdim.Zehra teyze kapıda karşıladı beni.

''Hoşgeldiniz,Derin hanım'' hanım demesinden nefret ederdim.Ama buda bi ''Vural ailesi kuralı'' Ben istemesem bile demek zorundalardı.

''Hoşbuldum zehroşum'' Çok severdim onu bu evdeki tek gerçek kişiydi.Diğer herkes robot gibi gezerdi ortalıkta.Evet bir adet robot annemiz ''Nilgün hanım'' vee muhteşem(!) robot babamız ''Serkan bey'' Ne güzel bir ailem var (!)

''Zehra teyze ben odamdayım.Odama bi bardak su getirir misin? soğuk olsun.''

''Tabi kızım.'' Diye cevap verdi.Neler çektiğimi biliyordu defalarca kafamı onun koynuna gömüp ağlamıştım çünkü.

Odama gidip yatağımın üstüne oturup elime laptopumu aldım.Tam izlediğim yabancı dizinin kaldığım bölümüne başlayacakken biyoloji ödevim aklıma geldi.

''Hassiktir!'' Ders notlarım pek parlak değildi ama kötü olduğunuda söyleyemezdim.Yapıp yapmadığını sormak için Damla'yı aradım.

''Damla ineği '' diye hitap ettikten sonra Damla'nın ağladığını farkettim.Daha yeni beraberdik hiç bir şey yoktu.

'' noldu Damla'' Diye haykırdım hemen.Ağlaması canımı yakmıştı.

''Derin babam.Babam iflas ediyormuş...''

Sadece SusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin